Osmanlı'nın son dönem savaşlarından yorgun, bitkin ve yoksul çıkmış, sağlık hizmetleri görmemiş Türk halkına Yeni Ruh vermek, canlandırıp kalkındırmak Cumhuriyeti kuranların birinci vazifesi olmuştur. Bu cümleden olmak üzere kırsal kesimde yaşayanların, çiftçilikle, hayvancılıkla geçinen çiftçi ve köylünün zayıf, beslenmeye muhtaç çocuklarını sağlıklı hale getirmek için çalışmalar başlatılmıştır. Özellikle bünyesi zayıf düşmüş, yorgun ve bitkin hale gelmiş, bulaşıcı hastalıklarla başı dertte olan Cumhuriyetin ilk kuşağı yaşamsal bir sorun olarak ele alınmıştır. Bu konuda YÖRE DERGİSİ'nin 158'inci sayısında Nilüfer Göle bu çalışmaları anlatmıştır.
Cumhuriyetin ilk yıllarıdır. Yığınla sorun vardır. Savaşlar yüzünden anasız babasız kalan çocuklar, hastalıklar yüzünden Verem, Trahum, Sıtma, Uyuz gibi Azgelişmiş veya Geri Kalmış ülke hastalıklarından mustarip köylü, çiftçi, işçi çocukları için yurdun çeşitli yerlerindeki sağlıklı ortamlarda "AZAT OBALARI" kurulmuştur. Yani bir anlamda zayıf bünyeli çocuklar için YAZ KAMPLARI meydana getirilmiştir. Mesela bu Obalardan (Kamp Çadırlarından) Trakya'da 15 yerde kurulmuştur. Bunlara Çocuk Yurtları da denmiştir. 1930'lu yıllarda gerçekleştirilen bu çalışmaları Trakya Genel Müfettişi Kazım Dirik yönetmiştir. Kazım Dirik 1919 da Mustafa Kemal'in Kurmay Subayıdır ve Atatürk ile birlikte Samsun'a çıkanlardandır. Edirne'de Trakya Müfettişliğine İzmir Valiliğinden gelmiştir.
Bildiğim kadarıyla bu AZAT OBALARI Kırklareli'nde iki yerde kurulmuştur. Biri Dereköy'de diğeri Sergen'de hizmete sokulmuştur. Hatırlıyorum zayıf bünyeli bir çocuk olan ağabeyim de Vize'nin Sergen Bucağında iki ay kadar devletin Azat Obası'nda kalmış, sağlıklı beslenmeye tabi tutulmuştur. İki ay sonra köye geldiğinde Gürbüz Çocuk olarak dikkati çekmiştir. "Sağlık Yurtları, Sağlık Yuvaları, Kamp Obaları” Halk Sağlığı açısından yeni kuşakları yarınlara hazırlamak bakımından yaşamsal yararı olmuştur. Cumhuriyet bu tür hizmetlerle sağlıklı insanlar yetiştirmeyi amaçlamıştır. Çünkü Cumhuriyet onların omuzlarında yükselecektir. Ancak zaman içerisinde bu ideal çalışmalar sürdürülememiştir. Zira İkinci Dünya Savaşı çıkmış, savaş sınırlarımıza dayanmıştır. Savaş sonrasında Demokrasi Cephesi'nde yerimizi alabilmek için halk eğitimine, halkın okuma yazma öğrenmesine daha fazla önem vermek gerekmiştir. Her alanda insanlarımızın eğitime ihtiyaç duydukları görülmüştür. Öncelik alan sorunlar daha vardır. Mesela bulaşıcı hastalıklarla mücadele etmek, sağlıklı bir toplum yaratmak bakımından zorunlu görülmüştür. Bütün bu artılar eksiler Cumhuriyet Hükümetleri'nin gece gündüz çalışmalarını zorunlu kılmıştır. KÖY DAVASI'ndan yola çıkan Cumhuriyetçiler karşılarında Memleket Davası'nı bulmuşlardır. O sıralar önceliği olmayan hiçbir memleket sorunu yoktur. Her şey tümü ile çözüm ve ilgi beklemiştir. Ama en önemlisi insanlarımızı sağlıklı kılmak, sağlıklı ortamlarda yaşamalarını sağlamak ve tabii cehaletin pençesinden kurtarmak ön şart olmuştur.
1936 yılında Trakya Genel Müfettişi Kazım Dirik'in hazırlattığı "TRAKYA'NIN 5 YILLIK KÖY KALKINMA PROGRAMI"nı incelediğimizde bu çalışmaları, bu öngörüleri görüyoruz. "AZAT OBALARI" bunlardan sadece biridir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol