KÖYLERIN BOSALTILMASINDAKI TILSIM

Topçu Baba etkinliklerinin hazirlik sürecinde, etkinliklere birkaç gün kala Kofçaz'in köylerini geziyoruz birkaç arkadas, birkaç dernek yetkilisi.

Issiz köyler.

Kahvelerde orta yasin üstünde insanlar.

Gençler yok.

Gençler olmayinca sokaklarda çocuklar, torunlar yok.

Gözlemimiz çok aci:

Köylerin bosaltilmakta oldugunu üzülerek görüyor, algiliyoruz.

Bir baska söylemle, köylerin bosalmakta oldugu bir kez daha burnumuza çarpti.

Devletliagaç köyünde, eski köy kahvesi önündeyiz. Konusuyoruz.

Okul kapali tabi. Kahvenin hemen karsisinda, yolun öbür yaninda.

Kofçaz'a kaç kilometredir Devletliagaç?

Nerden baksan yirmi bes kadar.

Her sabah, her aksam araba sirtinda bu çocuklar.

Sabahlari uykusunu alir almaz, karni doyar doymaz servis otobüsünün sirtina binerler. Ver elini yirmi bes kilometrelik yol.

Aksam üzerleri yorgun, yogun, aç, bikkin…

Yeniden…

Bu köz köye.

Çocuklari ne pahasina olursa olsun köylerde tutmayi, köylerde okutmayi basaramadik.

Sekiz yillik egitim ögretim süresini dokuz yila çikardilar.

Anasinifi kondu basa.

Bizzat bayan bakanin agzindan duydum TV haberlerinde. "Köylerdeki kapali okullar, ana sinifi olarak kullanilacak," dedi.

"Amerika'daki Nasa üssünü tarim malzemeleri ofisi olarak kullanacagiz," der gibi bisey.

Pardon, tam oturmadi galiba örnek. "Doksan altilik nineleri gelinlik dikimlerinde model olarak kullanacagiz!" der gibi. Oldu mu simdi?

Oldu.

Yillardir, köy okullarinda hiç degilse birinci, ikinci, üçüncü siniflarin kalmasi gerektigini vurgularim.

Buna simdi bir de anasinifi eklendi.

Elde her ne varsa, allah bereket versin, deyip açilir okul. Her okulda üç bes…

Açilir okul.

Bir ögretmen verilir basina, yeter.

Böylece köy okulu açik tutulmus olur.

Olmaz mi?

Istenirse bal gibi olur.

Yukari Kanara köyünde, aksam çatirigi basarken, kahve önünde konusuyoruz insanlarla.

Neden bosaliyor köyler.

Bosalsin ki…

Birkaç yil sonra mecliste bir öneri tartisilsin: "Bosalan köyleri 'kurcala, islet, sende kalsin' modeli uyarinca birilerine kirk dokuz yilligina kiraya verebilir miyiz?"

Olurdu, bal gibi olurdu, yok olmazdi…

Yerler birbirlerini…

Bir sürü argo, bir yigin saldiri, karalama…

Memet nöbete.

Kim demis ki olmaz diye!..

Peki, köyler gerçekten bosaltilmaktan kurtarilamaz mi?

Kurtarilir?

Nasil peki?

Canim, onu siz de bilirsiniz de…

Konusuruz yine de.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol