Hiç kimse kendini kandirmasin.
Ne kendimizi kandiralim, ne baska birilerini kandirmak zahmetine girelim.
Bir gün toplumda mutsuzluk bütünüyle egemen olacaksa, olursa eger…
Mutsuzluk ve umutsuzluk öncelikle sehirleri hele de hele büyük sehirleri, metropolleri vuracak.
Istanbul basta gelecek örnegin.
Iste o zaman olan olacak.
Iste o zaman çok sey degisecek.
Köylerde tarlasi, bagi, bahçesi, bir evlek yeri olmayanlar, satip savip köyünü terk etmis olanlar…
Çok zor durumda kalacak.
Çünkü insanlar bir gün büyük umutsuzluklar ve huzursuzluklar yasadiklarinda sehirlerden kaçmak zorunda kalacaklar.
Insanlar bir gün sehirlerden kaçmak zorunda kaldiklarinda köylerine dogru dikecekler gözlerini. Köyünde hiç degilse bir evlek yeri olanlar yasadi. Öyle veya böyle gidecek köyüne. Iyi kötü basini sokacak bir kulübecik konduracak kendi topragina.
Hiç degilse bir evlek yeri olanlar yasadi. Bir iki parçacik ta olsa tarlasi, bagi bahçesi bulunanlar o günün sultani, krali olacak.
Insanlar bir gün kesinlikle sehirlerden bikacak.
Sehirler bir gün mutlaka kovacak, kovalayacak insanlari.
Zaten günümüzde usuldan tahammülün sonuna yaklasilir oldu. Insanlarin sehirlere tahammülü azaldigi gibi, sehirlerin de bu denli issiz, çaresiz, kendi dokularina uymayan insan sürüsüne tahammülü tükenecek. Bir gün dislayacak kalabaliklari.
Kalabaliklar, insanlar bir gün sehirleri terk etmek zorunda kalacaklar.
Akilli olmanin zamanidir.
Köylerde iki karis topragi olanlar! Amman, dikkat. O iki karis toprak bir gün o insanin, o insanlarin cenneti olacaktir.
Bu devran nereye kadar yürür böyle bilemem.
Birileri köyleri bitirmeyi mi hedeflemektedir?
Birileri köylerin dokulariyla mi oynamaktadir?
Türk insanina, Türkiye'yi yönetenlere birileri talimat mi vermektedir, Türkiye'de köyü, köyleri, köylüleri ortadan kaldirmak için?
Köyü ve köylüyü ortadan kaldirmak demek, Türkiye gibi az gelismis, ekonomisi disa bagimli, disari karsi rekor seviyede borçlu bir ülkede…
Cinnet gibi bir sey.
Egitim düzeyi düsük, kalifiye insan sayisi alabildigine sinirli, teknolojiye alabildigine yabanci, kara balta, kara düzen yasam biçimine adapte bir ülkede insanlari sanayi canavarinin eline teslim etmek ne demektir?
Teknolojisi, ekonomisi, sanayisi disa bagimli, kalifiye insani bu denli kisitli bir ülkede insanlarin köylerini ortadan kaldirmaya kalkisirsa birileri, köyleri bu insanlarin yasayamayacagi duruma getirirse…
Hayvancilik yapamayacak duruma sokarsa…
Bilimsel tarim yapmak yetisinden, becerisinden, sisteminden yoksun duruma getirirse…
En kestirme yoldan, insanlara topraklarini sattirirsa bir takim yöntemlerle…
Türk köylüsü, arazisini her önüne gelene, her pesin para uzatana, her yüzüne gülene ucuz pahali satmaya kalkisirsa…
Hiç kuskum yok ki…
Bu sehirler bir gün bu insanlari kovacak. Barindiramayacak.
O günler kapimizda gibi geliyor bana. Bakin artik Istanbul yetmez oldu bu kadar insana. O yüzdendir Istanbul'u yönetenler, köylerinden kopup Istanbul'a kosup gelen bu serseri kalabaliklari, bu düzensiz insan fazlaligini ortadan kaldirmanin yöntemlerini aramaya basladilar.
Hesap ortada.
Satmayin tarlalarinizi sevgili köylüler.
Bir gün bu topraklar size gerekli olacak. Dönüp gelmeniz gerekecek bir gün. Su an elinizde bulunan topragi çok arayacaksiniz.
Aman ha!..
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol