KÖYDEKI ÜRETICI ZOR DURUMDA

Artik herkesin insafli ve vicdanli olmasi gerekiyor. Basta iktidar partisi yetkilileri, il temsilcileri. Yani, daha açik deyimle: AKP il yöneticileri. Yani, daha da açik söylemle, AKP Kirklareli Il Baskanligi ve Il Baskani. Sözlerim öncelikle ve özellikle size. Sonrasinda, köylünün sirtindan ikbal temin etmek isteyen herkese. Tüm dernek, kurum, kurulus, oda vs. baskan ve yönetim bazindaki üyelerine.

Tek anlatimi var bu isin. Bakin, ben yazilarimda kolay kolay bu denli açik baslik kullanmam. Bu kez basligi tam olarak anlasilir biçimde kullandim. Bunun lâmi cimi kalmadi. Tek anlatimla: Köylü, yani hayvan üreticisi, tarim kesimi, hayvancilik ve tarim ürünleri üreticisi çok ama asiri zor durumda. Emin olun.

Kirklareli AKP il baskani sayin Ahmet Ibrikçi. Size söylüyorum. Inanin ki üretici zorda. Artik aldatmacayla, kandirmacayla, zorlamali iknayla halledilebilecek bir sey kalmadi. Artik gören göz kör, isiten kulak sagir edilemiyor. Duyarli vicdan köreltilemiyor artik.

Bakin, emekli bir ögretmen, bir sanat adami, bir müzisyen, üretici bir köy çocugu olarak, vicdanimin yüzde yüzünü kullanarak yaziyorum bu satirlari. Inanin ki köylü zorda.

Yapmayin, etmeyin. Üstlerinize yanlis bilgiler vermeyin. Millet vekilinize lütfen bunlari anlatin. O belki bilmeyebilir. Ankara'dan net olarak görülmeyebilir Terzidere.

Bu is artik seçim gezilerinde köy köy dolasarak halka güllük gülistanlik teraneler dizdirmeye, güllük gülistanlik masallar döktürmeye benzemiyor. Bir yerden öte asti köylünün, üreticinin acisi.

Önüne gelen kredi çekmis. Kredi çekerken insanlara, bu parayi niçin aliyorsun, bu parayla hangi ciddi yatirimi yapacaksin, denmemis.

Ahirindaki gübresini kullanmak düsüncesini sifirlamis köylü. Varsa da yoksa da kimyasal fenni gübre, yani ticari gübre.

Tarladan çikardigi bugdayini yok fiyatina satan, elden çikaran köylü, dönüp asiri fiyatla yem aliyor inegine, koyununa, kuzusuna. Köylüyü bir uyaran yok. Ambarindan beslesene, öylesi senin için daha sorunsuzdur, daha uygundur, daha ucuzdur, daha dertsizdir diyen yok.

Memleketi yönetenler inanin ki halkin perisanligina seyirci durumunda.

Evet sayin Ibrikçi! Size karsi hiçbir ön olumsuz duygum olmadan ve sizi ciddiye aldigim için, iyi niyetlerle yaziyorum bu satirlari. Isterseniz bir gün Terzidere'ye birlikte gideriz. Bir bakin insanlarin perisanligina. Herkes borçlu, herkes perisan. Inanin ki perisan. Sözlerimde ne zirnik kadar yalan var, ne de zerre kadar abarti.

Insanlar son derece umutsuz, son derece bedbaht ve kötümser. Bir bardak çay, bir litre sütün yari fiyati.

Köylü, peynirini, eksimigini, tereyagini sehirden aliyor artik. Patatesini, soganini, sarimsagini zaten yillardir… Domatesini, biberini vs biliyorsunuz. Yakinda yumurtasini da sehirden alir her halde.

"Köylü de o kadar aval davranmasin canim. Süt onun. Peynirini, eksimigini, tereyagini yapsin!" demeyin. Sütçüye bes kilo süt daha fazla döküp, üç kurus daha fazla alarak bir yere bir borcunu kapatmaya çalisiyor.

Koyunun baskülü dört bes yildir dört lira. Ya yemin?

Bugdayin fiyati bes alti yildir kaç lira. Ya gübrenin?

Içkisini veresiye içiyor bir çogu. Kuskusuz süt paralarina. Süt parasini da yetiremeyip veresiye içenlerden apar topar ölenler, Pomak'a borçlu gidiyor. Saticilar, bir pesin veriyor, iki pesin, çaresiz veresiye vermek zorunda kaliyor sonunda. Ondan sonra basa belâ. Alabilirse alsin artik.

Hayir, girgir geçmiyorum. Size köylünün durumunu birebir yaziyorum. Köylünün durumu tamtamina bu. "Bundan bana ne. Bunu bize niye anlatiyorsun?" demeyin. Size köy yasamindan kesitler aktariyorum ki gerçekleri çiplakligiyla görün. Köylünün durumu öyle sehirlerde kapali kapilar arkasinda hiç mi hiç anlasilmaz.

Köylüler çok umutsuz ve çok perisan baylar. Bildiginiz gibi degil. Artik bugday üretemeyecek durumda. Hayvancilik yapamayacak durumda. Süt üretemeyecek, yumurta elde edemeyecek durumda.

Bakin, bir gün her sey için çok geç olur. Bugdayi, misiri, pirinci bilmem neyi, sekeri, eti, peyniri öyle ABD'den, Avrupa'dan, Hollanda'dan bilmem nerden almakla çözülmez bu isler. Lütfen bunu Ankara'daki büyüklerinize siz söyleyin, iktidarin il temsilcileri!

Köylünün sesi çikmiyor. Köylüyü duyan da dinleyen de yok zaten.

Susuyor onlar. Öööyle, kendini birakmis, kahve köselerinde pinekliyorlar. Ne sendika, ne kooperatif, ne birlik, ne beraberlik, ne sosyal yasama katilim. "Biz köylüyüz arkadas!" deyip çaresizlik nakaratina uydurmuslar tinilarini…

Ama, hadi onlar köylü.

Ya geri yani?

Ya bizler, ya sizler, ya basimizdakiler, ya Ankara'dakiler?

Gerçekleri görmenin ve algilamanin zamanidir yasadigimiz günler.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol