KONDA'NIN ARAŞTIRMALARINDA TRAKYA FARKI NEREDEN GELİYOR?

Konda Araştırma Şirketi seçim sonuçları üzerine yaptığı analizlerde "Trakya'yı tümüyle farklı sosyolojik ve siyasi özellikleri olan bir bölge olarak” tanımlamıştır. Ancak Trakya'nın bu farklılığının neden ileri geldiğini doğrudan açıklamamıştır. Oysa FARKLILIĞI açıklanmayan nedenlerden ileri gelmektedir.
Trakya tarihte Osmanlıların Rumeli Ayağı'nın Tabanı idi. Savaşlar nedeni ile Osmanlıların Rumeli Ayağı gidince geride Rumeli'nin Tabanı dediğimiz Trakya kalmıştır. Trakya, Osmanlılar zamanında da Milli Mücadele ve Kurtuluş Savaşı sırasında da Türkiye'nin jeopolitik ve stratejik hedefleri ve çıkarları içersinde kalmıştır. Mustafa Kemal, Çanakkale Savaşı sonrası Edirne'deki Kolordu Komutanlığına vekaleten atandığında Trakya ile birlikte Edirne Karaağacı'nın Türkiye'nin elinde kalması planlarını yapmıştır. İstanbul Meclis-i Mebusan 1920 de Türkiye'nin Misak-i Milli Sınırları'nı çizerken Trakya ile birlikte Edirne Karaağaç'ını sınırları içine almıştır. 1920 Türk-Yunan Savaşı sonrası yapılan Mudanya Ateşkes Anlaşması'nda Yunanlıların Trakya'yı şartsız boşaltmaları istenmiş, Yunanlılar 15 gün içersinde Trakya'yı savaşsız Türkiye'ye teslim etmek zorunda kalmışlardır. Cumhuriyetin ilanından sonra gerek Mübadil yolu ile Yunanistan'dan gelenler, gerek Balkanlar'dan "KEMALE GİDİYORUZ" diye gelen Rumeli göçmenleri büyük çoğunluğu ile Trakya'ya yerleşmişler, Anadolu İllerine verilenler de daha sonra peyderpey Trakya'ya dönüp, yerleşmişlerdir. 1828 Osmanlı-Rus, 1877-1878 Osmanlı-Rus (93 Harbi), 1897 Türk-Yunan (Tesalya Savaşı), 1920 Türk-Yunan Savaşı için Trakya büyük bedel ödemiştir. Trakyalılar ne bunları ne de Çanakkale'yi unutmuşlardır. Kültür ve Turizm Bakanlığının "TÜRKİYE KİTAP OKUMA YOL HARİTASINDA" Trakyalıların daha çok Tarih okuduklarının ortaya çıkması, geçmişi unutmak istemediklerindendir.
Bu bilgiye eklenecek bir önemli bilgi daha var. Osmanlılar 1700'lü yılların sonuna doğru matbaayı Avrupa'dan aldıklarında Avrupa, Osmanlılardan 280 yıl ilerde bulunuyordu. Osmanlılar matbaayı aldıkları halde kullanamazken Avrupalılar okuma yazma biliyorlardı, kitap okuyorlardı. Balkanlarda Türk Müslümanlar bu gelişme ve değişime seyirci değildiler, onlar da okuyorlardı. KEMAL'İN TÜRKİYESİ'ne bu Rumeli Göçmenleri, KILIÇ ARTIKLARI okumuş olarak geldiler. Onlar Türkiye'ye gelmeye başladıklarında Mustafa Kemal Atatürk okuma yazmayı kolaylaştırmak için yazı değişikliği yapıyor, okuma yazma bilmeyen Osmanlı'dan kalma 11 milyonluk nüfusun 9 milyonunu olağanüstü açılan MİLLET MEKTEPLERİ'nde, GECE DERSHANELERİ'nde okuma yazma öğretiyordu. Trakyalılardaki bilgiyi, bilinci ve FARKLILIĞI anlamak için bunların, bu tarihi sürecin bilinmesi gerekir. Avrupa Birliği'nin üyeliğe alacağı Türkiye Trakya'sına farklı bakıyorsa bundandır. Bugün Trakya, Türkiye'nin gelişmiş, kalkınmış bölgesidir. Trakyalılar laik insanlardır. Laik oluşları dindarlıklarına, dindarlıkları laik ve liberal düşünüp yaşamalarına engel değildir. Akılları, bilgileri, kültürleri kadar dindardırlar. Trakya'nın farkı buradadır. Bunda şaşılacak bir şey yoktur.  

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol