BULGARİSTAN ile AB projeleri yapan bir çok STK ile kamu kuruluşumuz vardı. Okullarımız, oda ve borsalarımız gibi.
Halen de proje yapanlar var…
Bulgaristan'ın geçtiğimiz yıllarda; sözde Ermeni soykırımı yasasını tanıması, bizim ülkemizde haklı olarak büyük bir reaksiyon yarattı! AB projelerini askıya aldık. Askıya alanların sayıları bir hayli yüksek oldu diyelim en azından.
Bu tür şeyler, ülkeler arasındaki LOBİ'lerin iyi çalışıp çalışmaması ile de ilgilidir. Bir başka deyişle de, bu konuda Ermeni lobisinin ağır bastığı veya o lobinin etkilediği bazı dış mihrakların, Bulgaristan üzerinde etkili olduğu açık.
Oysa ki bizler de; kapı komşumuzdaki bu etkilenmeyi tersine döndürme açısından fazlaca bir gayret sarfetmedik gibi!
Bulgaristan'a sıkça giden ve bir nevi Balkanlar uzmanı da olan bir gazeteci olarak; Bulgaristan da karşılaşıp sohbet ettiğimiz Türk kökenli politikacı ve üst düzey bürokratların "Biz bunun safsata ve iftira olduğunu biliyoruz. Ama, bunu savunabilmek için elimizde yeterince doneler yok!" sözlerini duydum.
Yahu! Açın Net'e iki dakikalık bir araştırma ile bunun donelerinin ağababasını bulursun diyenleriniz olduğunu da duyar gibiyim! Ancak, sizin haklı olduğunuz ve bunu da kanıtlamak veya savunmak davasında olduğunuz bir konuda, mümkün olabildiğince alan savunmasına girmek zorundasınız!
Görünen odur ki; orada yaşayan 1 milyon civarındaki Tük asıllı soydaşa, kendilerini fanatik şekilde Türk ve Türk destekçisi olarak gören çingene ve akraba topluluklarına rağmen, eğer biz bu ülkede ağırlığımızı yeterince koyamıyor, en basitinden de, böyle mücadelelerde mağlup olabiliyorsak, bir şeyler eksik gidiyor demektir!
Tanıtımınızı, lobilerinizi iyi oluşturmalısınız. Orada yaşayan Türklerin önemli bir aktör ve belirleyici unsur olduğunu unutmamalısınız. Etnik yaklaşımın yanı sıra, iki ülke arasındaki sınır ve dostluk ilişkilerini çok daha iyi hale getirmelisiniz…
Elbette ki, bunları düşünüp uygulamak üzere görev yapan birimlerimiz ve bakanlıklarımız var. Ve diyorum ki; biraz daha sahaya inilmeli ve biraz daha özen gösterilerek, bu komşu ülkede kendi evimizde gezer gibi gezebilmeliyiz.
Vizelerin ve sınırların kalkacağı bir dönemdeyiz. Bulgaristan, bizim için kapı komşusu da olan dost bir ülke.
Proje yapmayarak, tavır koymak yerine, çok daha fazla üzerine giderek, çok daha fazla projeler üreterek, bu projeleri birlikte yaptığımız komşu birimlerinin de, hakkımızdaki gerçekleri öğrenmesi için ikili çalışmalar yapmalıyız.
En azından bunlar benim kişisel düşüncelerimdir. Katılırsınız, katılmazsınız, sizin bileceğiniz işlerdir…
Kalın sağlıcak ile…
ŞENOL GONCAGÜL
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol