KESK’ten ek bütçe talebi

Ekonomik şarkların ağırlığı altında ücretlerinin her geçen gün biraz daha eridiğini ifade eden KESK Kırklareli Şubeler Platformu Sözcüsü Aynur İskar, “Dar gelirli, yoksul, ücretli kesimlerin yurttaşlık haklarını koruyacak, gelirlerinin insanca bir yaşam seviyesine yükseltilmesini sağlayacak ek bir bütçe zorunluluktur” diyerek KESK olarak ek bütçe istediklerini söyledi.

KESK Kırklareli Şubeler Platformu Sözcüsü Aynur İskar, KESK’in ek bütçe talebini paylaştı. İşsizlik ve hayat pahalılığının rekor üstüne rekor kırmaya devam ettiğini söyleyen İskar, bu dönemde vatandaşların pandemiden korunması için bütçenin bu yönde kullanıldığını ancak bunun adaletsiz yapıldığını ileri sürdü.
“Vatandaşları salgından korumak için açıldığı söylenen ekonomi paketlerinde aslan payı sermayeye ayrılıyor. Vergi, prim ertelemesi, kredi desteği ile “istikrar kalkanı” paketinin %80’ni kapan patronların “neşesi yerine” getiriliyor. Buna karşın 5 milyon yoksul aileye verilen sadece bin TL’lik ‘sosyal yardımı’ bile lütuf gibi gösteriyor. Pek çok ülkenin aksine ne elektrik, ne su, ne de doğalgaz faturalarının tahsilatından vazgeçilmemiştir. Üstelik 15 günlüğüne ertelenen faturalar “ortalama tüketim” oyunu ve örtülü zamlarla şişirilmiştir. Geçmediğimiz otoyolların, köprülerin, tünellerin müteahhitlerine halkın cebinden verilen hazine garantileri sokağa çıkma kısıtlamalarının olduğu günlerde bile devam ettirilmiştir” diyen İskar, “Kamu emekçileri olarak bizler de yoksulluk ve sefaletten payımıza düşeni fazlası ile alıyoruz! %4 “toplu sözleşme” artışı ve buna ek olarak %1,75 enflasyon farkı yansıtılan kamu emekçilerine “sefalete devam” denilmektedir.
Maaşlarımız eriyor, yoksulluğumuz artıyor. 2012 yılı Haziran ayından bugüne açlık sınırı %155, yoksulluk sınırı %154 artarken bizim maaşlarımız ortalama sadece %117 artmıştır. Son sekiz yılda maaşlarımız dolar karşısında ortalama %42 değer kaybetmiştir. Ortalama kamu emekçisi maaşı ile alınan çeyrek altın sayısı 6 adet, gram altın sayısı ise 10 adet azalmıştır.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi can derdine düştüğümüz pandemi süreci emeği hedef alan yeni saldırıların fırsatı haline getiriliyor. Kıdem tazminatının ve buna bağlı olarak bizlerin kamusal emeklilik hakkının ortadan kaldırılması, salgın koşullarında mecburen başvurulan uzaktan çalışma, esnek çalışma gibi güvencesiz istihdam biçimlerinin kalıcı hale getirilmesi hedefleniyor. Dünyada yüz binlerce insanın yaşamına mal olan salgın koşullarında bile atılan her adımda sermayenin, patronların çıkarlarının temel alınması normal değildir.
Dar gelirli, yoksul, ücretli kesimlerin yurttaşlık haklarını koruyacak, gelirlerinin insanca bir yaşam seviyesine yükseltilmesini sağlayacak ek bir bütçe zorunluluktur. Söz konusu ek bütçede kamu hizmetlerine, kamu yatırımlarına ayrılan pay mutlaka arttırılmalıdır. Çünkü devam eden pandemi süreci başta sağlık olmak üzere kamu hizmetlerinin ve bu hizmetlerde yeterli sayıda kadrolu personel istihdam edilmesinin ne kadar hayati olduğunu bir kez daha ispatlamıştır” diye konuştu.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol