KESK Platformu "Genel Saglik Sigortasi Yasasi geri çekilsin"

Kirklareli KESK Platformu'nu olusturan sendikalar, yakin bir tarihte yürürlüge girmesi beklenenen Genel Saglik Sigortasi Yasasi (Sosyal Sigortalar Genel Saglik Sigortasi Yasasi) ile ilgili olarak kamuoyuna, düsüncelerini açiklayan bir basin bildirisi yayinladi. Genel Saglik Sigortasi Yasasi derhal geri çekilsin diyerek, görüslerini açiklayan Kirklareli KESK Platformu Sendikalari açiklamalarinda su konularin altini çizdi.
AKP hükümetleri israrla halktan, emekçiden yana degil, IMF ve sermayeden yana uygulamalari bir bir devreye sokuyor. Israrli ve kararli mücadelemiz sonucu, 5510 sayili Sosyal Güvenlik ve Genel Saglik Sigortasi Yasasi Tasarisinin bazi maddeleri kamu emekçileri lehine Anayasa Mahkemesi tarafindan bozulmustu. Uygulama tarihi iki kez ertelenen ve birkaç kez önümüze getirilen taslaklar ayni ideolojik zeminden ve anlayistan beslendigi için özü korunmaktadir. Hükümetin hazirladigi yeni metinde, birakalim Anayasa Mahkemesi karari dogrultusunda bir düzenleme yapmayi, haklar yönünden eskisinden geri bir pozisyona düsülmüstür. Sonra yapilan toplantilarda da adeta "ölümü gösterip sitmaya razi" etme gibi bir yol izlenmektedir.
Temsil tazminati ayligi kimlere baglanacaktir?
Çalisanlarin kazanilmis haklarini ortan kaldiran Hükümet, ayni taslak metinde TBMM Baskani ve Basbakana sartsiz aylik baglama imkâni getirmektedir. Emekliligi hak etmeyen milletvekillerine ve hak sahiplerine özel bir düzenleme ile temsil tazminati adi altinda aylik baglamak istenmektedir.
Kendilerine dönük bu kadar "cömert" olan Hükümet, sira Sosyal Güvenlige gelince sürekli "açik veriyor" demektedir. Çünkü hükümetin temel felsefesi sosyal devleti dislayan, "piyasaci devleti" önceleyen bir yaklasima dayanmaktadir.
Kara delik %65'lik oranla kayit disi ekonomidir
"Yeni" diye sunulan taslak metinde de korunan bu yaklasim, IMF ve Dünya Bankasi tarafindan sosyal haklari ve sosyal güvenligi mali piyasalara terk eden bir model olup basarili olma olanagi yoktur.
Hükümet sürekli iki çalisanin bir emeklinin giderlerini karsiladigini ve ortada büyük bir açik oldugunu dillendirmektedir. Yine yasanin genel gerekçesinde bes farkli emeklilik rejiminin oldugu belirtilerek, aktüeryal olarak bir dengenin kurulmasinin zorunlulugu vurgulanmistir. Oysa biliyoruz ki, ülkemizde kayit disi ekonomi %65lere ulasmistir ve asil kara delik buradadir. Hükümet emeklilerle, emekçilerle, yoksullarla ugrasacagina, sagligimiz üzerinde hesaplar yapacagina kayit disini kayit altina almalidir.
Bu yasa gelecegimizi karartmaya yöneliktir
Öte yandan Hükümet, gelecegimizi karartacak olan bu yasayi bir reform ve zorunluluk olarak sunmaktadir. Oysa ortada bir reform olmadigi gibi, eskinin de gerisine düsülmüstür. Emeklilik yasi 65e, prim ödeme gün sayisi 9000 güne çikarilmaktadir.
Emekli ayligi baglama oranlarinda "alt sinir" kaldirilarak, emekli ayliklarinin düsürülmesi hedeflenmektedir. Ölüm ayligi baglama sarti 900 günden 1800 güne çikarilmistir. Geçici is göremezlik ödenegi günlük kazancin üçte ikisi iken, beste üçe düsürülmüstür.
Sakatlarin emekli olabilmeleri için gerekli 15 yillik çalisma sarti 18 yila çikarilmistir. Cenaze ödenegi asgari ücretin 3 katindan 1 katina indirilmistir. Riskli meslek gruplarinda çalisanlarin fiili hizmet süreleri ve zammi yeniden düzenlenmis, birçok meslek grubunun (örnegin posta dagiticilari, zabitalar vb. emekçilerin) bu hakki elinden alinmistir.
Yeni düzenlemede her türlü aylik gelirinin tutari net asgari ücretin üçte birinden az olan kisiler genel saglik sigortalisi sayilmis, aylik geliri bugün itibariyle 139,6 YTLnin üzerinde olan kisilerin her ay 73 ile 475 YTL arasinda prim ödemesi öngörülmektedir. Yani 140 YTL ücret alan biri 73 YTL prim ödeyecektir! Soruyoruz, geriye kalan 67 YTL ile ay sonu nasil getirilecek? Birakalim bir ayi, milletvekilleri bu para ile bir gün geçirebilecekler mi?
Bu yasa esitsizlikleri derinlestirecektir
Bu yasa, çalisanlari tutsak edecek, kazanimlarini ortadan kaldiracak, çalisanlar ve kusaklar arasinda esitsizlikleri derinlestirecektir. "Hastanelerde kuyruk sikintisi bitecek" diye kamuoyunu yaniltan Hükümet, bu tasarinin yasallasmasi durumunda artik hastane yüzü görmenin bile zorlasacagini gizliyor. Çünkü "Paran Kadar Saglik" anlayisiyla hastalar müsteri haline getirilecek, hastaneler sirkete dönüstürülecektir. Yatan hastadan bile (yesil kart sahibi olanlar da dâhil) katilim payi adi altinda para alinacaktir.
Yine su çok açiktir ki; yasanin uygulanmasi ile birlikte, saglik alaninda asiri harcamalar ileri sürülerek saglik hakki kisitlanacaktir. Tedavi olanaklari parasi olanlar için olanakli hale getirilirken, koruyucu saglik hizmetleri ve rehabilitasyon hizmetleri neredeyse ortadan kaldirilacaktir.
Yeni düzenleme ile sosyal devletin güvencesinde olan "hak" anlayisi yerine, takdire dayali "siradan bir yardim" anlayisi getirilmektedir. Çünkü Hükümet sagliga bir hak olarak degil, "kar-zarar, maliyet-fayda, maliyet-etkinlik" anlayisiyla bakiyor. Bu anlayis sagligimizi ilaç sirketlerinin, piyasa kurallarinin insafina terk ediyor.
Hükümet IMF'ye verdigi sözün geregini yapiyor
Hükümetin 5510 sayili yasada yapacagi degisikligi yeniden bir oldu bittiye getirmek istemesinin altinda yatan temel neden de budur. Hükümet, hem IMFye verdigi sözün geregini yapmak, hem de yasanin cilasi dökülmeye basladigi için elini çabuk tutmak istiyor.
Saygideger basin emekçileri, degerli emekçiler, getirilen düzenlemelere bakildiginda, degisikligin amacinin Anayasa Mahkemesinin iptal kararina uymak olmadigi anlasilmaktadir. Çünkü kamu emekçileri, 5510 sayili yasa yürürlüge girdigi tarihten "önce çalisanlar" ve "sonra çalisanlar" olarak ayrilmakta ve farkli hükümlere tabi tutulmaktirlar. Bu durum açikça Anayasa Mahkemesinin kararina terstir. Kaldi ki, bizler sadece kamu emekçilerinin degil; tüm çalisanlarin kazanilmis haklarinin korunmasini, norm ve standart birliginin "en az" da degil en üstte esitlenmesini istiyoruz. Hükümet çalisanlar arasinda ayrim yapamaz, yapmamalidir. Hükümetin ayni tutumunda israr etmesi durumunda tüm emekçileri karsisinda bulacagini bilmesini isteriz.
Hükümet Anayasa Mahlemesi karari ile Anayasa'ya aykiri düzenlemeler yapiyor
Itiraz gerekçelerimiz sadece iptal edilen maddeler yönünden degil, yasanin tümüne dönüktür. Hükümetin, Anayasa Mahkemesi karari ile açikça anayasaya aykiri düzenleme yapmak istemesi, hukuk devleti anlayisina da aykiridir. Yine Konfederasyon olarak sadece kamu emekçilerinin hak ve çikarlarini degil, tüm çalisanlarin ve toplum kesimlerinin hak ve çikarlarini savunuyor, bunun için mücadele ediyoruz.
Nasil ki bu yasa ilk gündeme geldigi andan itibaren gerek tek basimiza, gerekse de emek ve meslek örgütleriyle birlikte mücadele ettiysek, bundan sonra da kararli sekilde mücadele etmeye devam edecegiz. Kamu emekçilerine ayricalik istemedigimiz gibi, mücadelemizi tüm çalisanlar ve toplumun her kesimi için yürütüyoruz, yürütecegiz.

Paylaş

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol