KESK 1 Mayis coskusuyla 26 Mayis grevine gidiyor

Tüm dünyada yapilan 1 Mayis kutlamalari ülkemizde de cosku içinde gerçeklesti. Yapilan 1 Mayis kutlamasi sonrasinda moral bulan kamu emekçileri 26 Mayis'ta genel olarak greve gidecekler.

KESK üyeleri 26 Mayis Çarsamba günü yapilacak genel grev öncesi sube toplantilari gerçeklestirmeye basladi. KESK Örgütlenme Sekreteri Akman Åzimsek 5 Mayis Çarsamba günü Egitim-Sen Kirklareli Åzubesinde sendika üyeleri ile bir araya gelerek bir basin açiklamasi gerçeklestirdi.

Saat 17.30'da Egitim-Sen Toplanti Salonunda yapilan basin açiklamasina ESM Genel Sekreteri Saim Güzel, SES Mali Sekreteri Köksal Aydin, TÜMBEL-SEN MYK Üyeleri Nurettin Kinik ve Dogan Altum katildi.

KESK Örgütlenme Sekreteri Akman Åzimsek, yaptigi basin açiklamasinda sunlari söyledi;

"2010-1 Mayis'i bir çok açidan bu ülkenin emekçileri için bir dönüm noktasi niteliginde geçmistir. Ülkenin hemen her kentinde coskuyla yapilan kutlamalar ve Istanbul'da Taksim Meydani'nda gerçeklestirilen görkemli gösteri, emekçiler için önemli moral kazanimlari tasimaktadir. Taksim Meydani'nin emekçilere açilmasini halka bir lütuf gibi göstermek isteyenler unutmamalidir ki: Taksim 1 Mayis Meydani yillardir emekçilerin mücadelesi ve ödedigi bedeller sonucu alinmistir.

1 Mayis 1977 emekçiler için karanlik bir dönemin baslangicidir. Ardindan çorap sökügü gibi gelen cinayetler, katliamlar, iskenceler ve darbelerle bu ülke halkini açlikla yoksullukla issizlikle, baskiyla yasamaya mahkûm etmistir. 6 milyonun üzerinde issizin oldugu, ancak gizli issiz olabilecek bir asgari ücretle çalisan milyonlarca emekçinin oldugu; çalisanlarin % 90'inin yoksulluk, % 60'inin açlik sinirinin altinda yasadigi; sokaklarinda zulüm ve sömürünün, açlik ve sefaletin kol gezdigi sermaye imparatorlugunu baskiyla, iskenceyle, kanla insa edebilmislerdir.

Ülkeyi sermaye cennetine çevirmislerdir. Halkin ve ülkenin kaynaklarini özellestirme adi altinda çarçur etmisler, egitimi, sagligi, temel kamu hizmetlerini sermayenin azgin sömürüsüne terk etmislerdir. Halki inancina göre, etnik kökenine göre, cinsel kimligine göre bölmüsler ve bütün bunlari ancak baskiyla, iskenceyle, kanla yapabilmislerdir. Çocuklari hapse atan, tecavüzlerden bile koruyamayan, insanlarini fisleyen, hakkini arayanlari copla, gazla, linçlerle, baskiyla ezmeye çalisan bu sermaye düzenini ancak böyle kurabilmislerdir.

1 Mayis 2010 gösterilerinin bir baska önemli özelligi emekçilerin; halkin tüm kesimlerini ve magdurlarini  birlestirme potansiyelini ortaya koymus olmasidir. 1 Mayis'ta alanlarda bu ülkenin tüm renkleri yerini almistir. 2008'in sonbaharindan bu yana emekçilerin ve özellikle onlarin önemli mücadele örgütü KESK' in  krize karsi bütün baski, operasyon ve sindirme girisimlerine ragmen sergiledigi direnç ve bu direncin köse taslarini olusturan 29 Kasim 2008, 15 Åzubat 2009 mitingleri, 25 Kasim uyari grevi eylemlerinin olusturdugu zeminde bir dizi direnisin ortaya çiktigini görüyoruz.

Istanbul Itfaiye isçilerinin direnisi buna örnektir. Marmaray isçilerinin direnisi buna örnektir. TEKEL direnisi buna örnektir. 2 yila yaklasan zamandir emekçilerin AKP iktidarina karsi gelistirdikleri direnç emegin öncelikli taleplerinin netlesmesine ve tüm toplumsal kesimlerde yanki bulmasina yol açmistir.

Bu siyasi iktidar halkin sorunlarina yabancilasmis, kendini tamamen sermayenin çikarlarina vakfetmistir. Ülkenin çözülmeyi bekleyen onlarca sorunu varken, siyasi iktidar hala sermayeye yeni rant alanlari, yeni pazarlar yaratmak disinda hiçbir sey yapmamaktadir. Ülkenin en önemli sorunu issizliktir, ama gelin görün ki, 2010 Bütçesinde issizlikle mücadele için 1 kurus bile ayrilmamistir. 1 Kurus ayrilmak söyle dursun dahasi issizlik sigortasi fonu amaci disinda sermayenin emrine verilmistir.

Bu ülkenin emekçileri daha fazla özellestirme istemiyor. Esnek çalisma düzenini istemiyor. 4B'yi 4C'yi istemiyor. Taseronluk sistemini istemiyor. Bu ülkenin emekçilerinin istemedigi ne varsa AKP'nin israrla istedigi odur. Emekçiler emperyalist politikalar tarafindan kistirildiklari cendere karsisinda isyan ediyor.

Siyasi iktidar iflas etmis politikalarina karsi emekçilerin sergiledigi bu direnci görmelidir. Emekçilerin 2 yildir ortaya koyduklari taleplere kulak vermelidir. Ancak Basbakan emekçilerin taleplerini görmek bir yana onlarla alay etmektedir. Emekçilerin uzun yillardir verdigi mücadele sonucunda kazanilan Taksim Meydani’ni kendisinin bir lütfuymus gibi sunmakta, issizlige çözüm için pek sevdigi sermaye çevrelerinden ise adam alin diye ricaci olmaktadir.

Emekçilerin lütufa, merhamete ihtiyaci yoktur. Emekçiler haklarinin pesindedir. Buradan siyasi iktidari bir kez daha uyariyoruz. 25 Kasim'da görmediniz, 4 Åzubat'ta görmediniz. Taksim'de toplanan 500 bin emekçi, ülkede 1 Mayislara katilan milyonlarca emekçi de mi size göstermedi yanlis yolda oldugunuzu. Åzimdi de 1 Mayis'in coskusuyla sizi bir kez daha uyaracagiz. 26 Mayis'ta üretimden gelen gücümüzü kullanacagiz. Greve gidecegiz."

KESK Örgütlenme Sekreteri Akman Åzimsek’in yaptigi basin açiklamasi sonrasinda tüm üyeler ile birlikte basina kapali toplanti gerçeklestirdiler.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol