KENDI ÜLKENIN DIS SORUNLARINA BAK

Türkiye bu iktidar döneminde Filistin'i kurtarmak, bir Filistin Devleti'nin uluslararasi hukuka göre olusmasi için yogun bir diplomatik atak sergilemistir. Ortadogu'da israil ile Filistin sorunu öteden beri vardir.
Aslinda sorun Filistin ile degil, bütün Arap ülkeleri arasindadir. süphesiz Türkiye Ortadogu'da istikrarin saglanmasindan yanadir. Bunda çikari vardir. Ancak Ortadogu'daki ve müslüman ülkeler arasindaki sorunlar bizden degil, kendilerinden kaynaklanmaktadir. Misir, israil'in varligi ile kendi arasindaki sorunu öyle veya böyle çözmüstür. Ancak onun disinda bütün Arap ülkelerinin ve iran'in israil ile sorunlari vardir. Türkiye bu çözümsüz sorunlara endekslenmis gibidir. Disisleri ve Basbakan sik sik Ortadogu ülkelerine ziyaretlerde bulunmaktadirlar. ihtimal ki elde ettikleri bilgileri, görüsleri Amerika'ya da aktarmaktadirlar. Çünkü Amerika Ortadogu'yu biçimlendirme pesindedir. Bu iyi de Arap ülkeleri bizim sorunlarimizla ne kadar ilgili? Önemli olan budur.
Görünürde Araplarin bizim sorunlarimizla ilgilendikleri yoktur. Irak'ta kaybettigimiz Kirmizi Çizgiler baglaminda hangi Arap ülkesi Türkiye'nin yaninda olmustur? Yok böyle bir sey. Hepsi Amerika'ya göbekten baglidirlar. Amerika ise iran, Irak ve Suriye sorununu çözmek istemekte, bunun için Türkiye'nin Arap ülkeleri ile temasini tesvik etmektedir. Türkiye'nin Müslümanligini kullanmak istemektedir.
Ortadogu'da su ana kadar Türkiye çok sey kaybetmis, hiçbir sey kazanmamistir. iran, Irak ve Amerika'nin Ortadogu'da izledigi politika ile bizim çok ciddi sorunlarimiz bulunmaktadir. Galiba biz Araplar'dan fazla islam'in türbinlerine ve dolayisiyle Türkiye Müslümanlarina "Din Kardeslerimizle beraber oldugumuz" mesajini vermeye çalismaktayiz.
Birinci Dünya Savasi'nda ingiliz ve Fransizlar ile anlasan Araplar Osmanli Devleti'ni arkadan vurduktan sonra Atatürk'ün yaptigi bir Ortadogu degerlendirmesi vardir. Atatürk demistir ki, Araplar'in hiç bir sorunuyla ilgilenmeyin., Arap sorunlarina bulasmayin". Söylediklerinin meali budur. Çünkü Araplar kendi aralarinda anlasmazlik içersindedirler, Birbirlerine güvenleri yoktur. Oysa hükümetin özellikle Basbakan ve Disisleri Bakaninin Arap sorunlarina Araplar'dan daha fazla ilgi göstermeleri ülke içersinde elestiri konusu olmaktadir. Herkes biliyor ki Araplar Türk Müslümanligi'na, Laik Türkiye Cumhuriyeti'ne sempati beslemiyorlar. Onlar için hâlâ Halife'nin oturdugu istanbul tercih sebebidir. Gerçi Araplar Osmanli Halifesi'ne de sicak bakmamislardir. Onun bir çok kez yaptigi Cihad Çagrilarina uymamislardir. Onlar daha ziyade Suudi seriati'na baglidirlar. seriat Hukuku ile uygar olmaya çalismaktadirlar.
Demek istiyoruz ki biraz daha fazla kendi sorunlarimizla ilgilenelim. Zira o kadar çözümsüz sorunumuz var ki. Adeta onlardan kaçar gibi bir halimiz vardir. issizlik, yoksulluk, gelir dagilimindaki uçurum, egitimdeki kargasa çig gibi büyümekte, gelecek için yasamsal sorunlari beraberinde getirmektedir. Türkiye tabii çevresindeki sorunlara ilgisiz kalamaz. Ama Amerika'nin, israil ve Filistin'in yarattigi sorunlari da Türkiye'nin çözecek hali yoktur. Bizim yeteri kadar sorunumuz vardir. Sözgelimi AB Müzakerelerinde basarili olamamisizdir. Irak'ta çikarlarimiz tehlikeye girmistir. Kibris Türk Cumhuriyeti Devleti'nin gelecegine AB çengel atmistir. Sorun çözümsüz kalmistir. Rumlar ve Yunanlilar orada yeni sorunlar yaratmanin pesindedirler. Velhasil iç sorunlarin agirligi altindayiz. Biraz daha kendisiyle ilgilenilmesini bekleyen bir halk vardir. Bu halkin önüne refah ve güven verecek bir GELECEK PROJESi koymak zorundayiz. Fakat ne yazik ki ne iktidar ve ne de muhalefet halkin önüne böyle bir KURTULUS REÇETESI koymus degildir. O zaman sormak lazimdir, halk neyi seçecektir?


Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol