KELIN ÖVÜNCÜ

Isi gücü tüketmis, elegi asmis,
Elindeki düzenegi yan tarafa firlatmis,
Ne var ne yok hepsini atmis,
Yan yatmis,
Dinleyenlere hava basiyordu.
Gelip geçenler merak ediyordu haliyle,
Dönüp dönüp bakiyor, kimi bakakaliyordu.
Neydi bu herifin zoru?
Neydi kafasindaki gerçek soru?
Dinleyenler yorumlamaya çabaliyordu.
Sonunda, akli evvelin biri iyice bir sokuldu yanina,
Ilgilenmeye durdu.
Herif kendinden geçmis,
Keliyle övünüyordu.
Yeni geleni görmekte ve ona yönelmekte gecikmedi,
Kestirmeden söze girdi.
"Yüksek daglarda ot bitmez efendi
Biz bu saçi degirmende dökmedik" dedi.
Atildi öteki
"Ona degirmende dökmedik demezler
Biz bu saçi degirmende agartmadik derler"
"Her neyse iste, öyle veya böyle
Çok ta kalantor görünüyorum, di mi ama, söyle"
"Kalantorluk yalnizca kel kafayla tanimlanamaz
Kalantor görünmek için adama göbek te gerekli biraz"
"Canim" dedi herif oglu herif. "Ikisinden de azicik azicik var
Bu bana yeter
Su haline bak
Sende ne kel, ne göbek
Senin durumun benden bin beter"
"Bak arkadas" dedi öteki, "Dinle beni biraz
Kavakta da boy var ama
Üstünde karga boku
Yemisi veren kiraz
Bilmiyorsan bu isi, git mektebinde oku
Diyelim ki derenin öbür kiyisinda bir avuç inci
Önce gözler görür, göz ise yarar
Ayaklar yürür suyu yarar
Kulaklar suyun ve incinin sesini duyar
Bel bükülür, kol uzanir, el tutar
Yüz gülümser, us algilar, gönül sevinir
Incileri avuç avuç doldurursun cebine
Cep bile yararsiz organlardan iyidir
Göbek dedigin sivazlanip ellenmeye
Kel kafa da senin gibi tangir tungur söylenmeye.
O kadarina da yarasin artik
Anladin mi tirtik!"

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol