KASITLI SAPTIRIMLAR

"Illâ ki anayasa kitapçigi mi firlatalim?" kurnazligina bakar misiniz!
Aslinda o toplantida anayasa kitapçigi firlatilmamisti.
Hepsi Ecevit'in o zamanki paranoyasi, sorunlarin altinda ezilmisligin getirdigi durum-sonuç iliskisi ve çevresindeki yardakçilarinin, hinzirlarin, kurnazlarin, cambazlarin seyirlik ortaoyununun algilanim saptirmasiydi.
Zamanin cumhurbaskani Ahmet Necdet Sezer.
MGK toplantisinda, kendisine yanlis ve kasitli bilgiler verilmeye, açiklamalar yapilmaya baslandiginda, o essiz sagduyusu ve ender adam yüreginin özüne buyurmasi sonucu, "Benimle kafa bulmayin. Devletle ve anayasayla girgir geçmeyin. Aha kitap, aha anayasa. Bakiverin bizahmet!" gibi bir düsünceyle, kitabi söyle parmaklarinin ucuyla hükümet baskaninin ve yetkililerinin önüne dogru sürmüs olabilir.
Ne var bunda?
Çok sey var.
Zamanin cumhurbaskani A.Necdet Sezer'in kisisel ve devlet düzeyindeki sadeligi, dürüstlügü, temizligi, adamligi, güzelligi, hiçbir zaman tartisilamayacak denli önemliydi.
Günümüzde, A.N.Sezer, mâlûm birileri tarafindan kiyasiya elestirilmekte, kötülenmektedir. Bilirler ki, kendi çizgilerinde prim yapabilmek için, çizgilerinin tersinde kalan kisileri, olaylari kötülemek, karalamak, kinamak gerekir.
"Illâ ki anayasa kitapçigi mi firlatalim?" ne demek?
Kitapçik firlatan gilan yoktu ki.
Mahdum Hüsamettin'in hüsn-ü kuruntusuydu o. O zaman Ecevit'in gözüne biraz daha fazlaca girebilmek için, Ecevit'ten çok Ecevitçi görünmeye çabalamak.
Birkaç zaman sonra da Ecevit'ten umudunu kestikten sonra da Ecevit'in çevresini ilk bosaltmaya baslayanlardan degil midir mahdum Hüsamettin?
Bir zamanlarin Genel Kurmay Baskani, daha sonra adi "Tak-Sak" çikan ve talihsiz bir biçimde altin adini kendi kendine tenekelestirmek çabasindan veya gafletinden kendini alikoyamamis pasasi, TSK'nin en üst düzey makaminin onurunun üstüne, günlük çikarlarin, umarlarin, kiytirik menfaat tezgâhlarinin kiskacina düsmekten kendini kurtaramamis pasasinin düstügü bir handikap vardi.
Her hangi bir nedenle, basin silahsorlarinin önünde, "Siz adama etek bile giydirirsiniz!" deyivermis.
Basin bunu indirdi kaldirdi, "Etek bile giyerim"e çevirdi.
Adam, ne kadar isin aslini anlatmaya çabaladiysa da.
Düzeltime yanasmadi basin tilkileri.
Neler yasanmadi ve neler yasanmiyor ki insanlik tarihinde.
Bunlar yalnizca ikisi. Daha nicelerine, nice yüzlercesine, binlercesine taniktir tarih.
Islâmiyet'in ilk yillarinda yasanan "Hakem olayi" bile bunlardan biri degil midir?
Birileri kötü niyetli olmaya görsün. Ne yapsan, ne etsen, ne kadar çabalasan, kendini kiymik kiymik dograsan da kalkamazsin altindan. Hani, "çikmis dokuza, inmez sekize!" teranesidir bu.
Asli konularda hakkiyla sikisanlar, geçmiste yasanmis olaylarin bazen asillarina, bazen yorumlarina, bazen sahtelerine sarilir, medet umarlar.
"Yakisiyor haspaya!" demis Hoca Nasrettin.
Yakisan var, yakismayan var.
Insan aslinda basit kiytirikliklari kendine yakistirmamaya gayret etmeli.
Birileri yakistiriyorsa da zorla.
Reddetmeli vicdanen.
Di mi?

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol