KARINCA DAHA UCUZA GELMEZ MI?

Adamin biri oturup hesaplamis.

Dört kisilik bir ailenin açlik sinirini 255 lira olarak belirlemis.

Bunu duyunca çok rahatladim çooook.

Ne demek öyle ETL'ye göre milyarlarla bogusacagimiza…

YTL'ye göre binlerce liraya gereksinim duyacagimiza…

Ne güzel.

255 liraya gül gibi geçinecegiz. Hem de dört kisi.

Tabi bu arada makarna Fak-Fuk-Fon'dan.

Kömür valilikten.

Sadaka hükümetten.

Ne kalir geri?

Tuz. O da bedava gibi bisey. Çünkü Tuz gölü kuruduguna göre bundan böyle Tuz gölü suyla muyla ugrasmiyor. Dogrudan tuz.

Ne olacak bu kadar tuz?

Tir dolulari dagitilacak ki toprak tuzdan kurtulsun.

Hatta, ne kadar fazla tuz alirsa bazi aileler, o kadar tesvik primi veya kira bedeli de alabilirler.

Yoksulluk siniri da 651 liraya çekilmis.

Yani, 655 lira girdimiydi bir eve, açlik siniri asilmis demektir. Bir tek yoksulluk kalir elde. Hatta o da geride birakilarak…

Açlik sinirinda bir aile de neleri yapamaz?

Sinemaya, tiyatroya, bara, pavyona, maçlara gidemez alt tarafi. O da o kadar zararli yirtik sayilmaz.

Okumaz alt ucu. Zaten okumuyordu. O ailede hiçbir sarsinti yaratmaz.

Açlik sinirindan yukari çikabilmek için yani yoksulluk sinirina dayanmak için evin dört bireyinden en az üçü ek is bulurlar.

Ek is, asil isten biraz daha fazla ücrete bagli olmali ki aradaki 396 liralik farki kapatabilsin.

Iste bu kadar.

Açlik sinirini asip yoksulluk sinirina dayandiktan sonra sorun kalmiyor.

Simdi geri ne kalir?

Hesabi kitabi dogru tutmak.

Bu nasil olacak?

Tele-Kom zaten telefonlari dogru dürüst çalistirmadigina göre…

Köylerde hele, telefonlar on iki ayin alti yedi ayi kesik.

Kapattiriverirsin telefonu. Su kadar liradan siyirdin. Telefon ücreti cepte.

Suyu köyden içersin.

Sehirde de yasasan, köyden getirtirsin suyu.

En azindan gün asiri minibüsler gelir köyden.

Bazen tanidik manidik gelir.

Önümüz kis. Kar eritir, kar suyundan saglarsin içecek suyunu.

Ekmek mi?

Zaten hane basi veya kisi basi su kadar gram patates yedinmiydi kalori tamam. Ekmek hantallik yapar. Batili ülkelerde ekmek hiç yenmiyormus Almancilarin anlattigina göre. Gidip görmedik. Duyduklarimizin yalancisiyiz.

Elektrige de gerek kalmiyor. Ne gerek var her ay su kadar elektrik faturasi ödemeye. Evvelce elektrik diye bir sey mi vardi! Hayvan yaginin içine bir pamuk ipligi koyar, dondurursun, al sana saviklik.

Yemek isi kaliyor geri.

Karinca bol. Hele yazin. Kavanozlar dolusu karinca toplasak. Çitir kitir, ister yaglisini, ister tuzlusunu, ister pastirmasini, ister sövüsünü, istersen de natürel…

O be! Gel keyfim…

Bu is halloldu demektir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol