KARIKATÜR 3

1940'li yillarda Türk karikatürünün de büyük bir atilim dönemi baslamistir. Bu döneme üçüncü kusak denilmektedir. Üçüncü kusagin öncülerinin basinda Turhan Selçuk-Semih Balcioglu-Mim Uykusuz-Nehar Tüblek kendilerini hergün yenileyerek evrensel karikatür anlayisini da yurdumuzda en güzel sekilde uygulamislardir. O günlerden beriye dogru Altan Erbulak-Ali Ulvi-Ferruh Dogan-Eflatun Nuri-Yalçin Çetin-Tonguç Yasar-Oguz ve Tekin Aral-Mustafa Uykusuz(Mistik)-Suat Yalaz-Zeki Beyner-Cafer Zorlu-Sadi Dinççag-Burhan Solukçu gibi daha birçok sanatçilarin katildigi bu kusak günümüzün sayili, etkili, çok geçerli bir sanat dali olan karikatür alaninda Türkiye'yi bütün dünyaya karsi gerçek bir basari içinde temsil etmektedir.
Cumhuriyet döneminin bu son kusaginin karikatür anlayisi daha öncekilere göre pek büyük ölçüde degisme, evrensellesme göstermistir. Günümüz karikatürü artik konu olarak yeni yeni "düsünce" lere yer vermekte vede çagin akisina önem vermektedir. 1945 yillarindan beriye demokrasi yolunda ki anlayisa Türk karikatürünün büyük katkilari olmuslugu da her kesim tarafindan bilinmektedir. Toplumun aydinlanmasi yolunda birçok katkida bulunan karikatürümüz bu bilincin sonucu olarak 1956 yilindan bu yana dünyadaki yerini almistir. Tüm dünyaya varligini kabul ettirmistir. Yurtiçi ve yurt disinda birçok sergiler açmis vede yarismalara katilarak öne çikmislardir.
Istanbul Gazeteciler Cemiyeti, Gazeteciler Sendikasinin düzenledigi yillik yarismalarda Nehar Tüblek-Semih Balcioglu-Turhan Selçuk-Ferruh Dogan-Ali Ulvi-Cafer Zorlu-Mim Uykusuz-Zeki Beyner ödül alan sanatçilar arasindadir.
1957'den bu yana Italya'da Bordinghera-Tolentino-Marostica'da ve Yugoslavya'da Üsküp-Sarayevo-Lubliyana'da ve Kanada'da Montreal'de ve Belçika'da Knokke Heist sehirlerinde düzenlenmis yarismalarda Tonguç Yasar-Semih Balcioglu-Nehar Tüblek-Ferruh Dogan-Turhan Selçuk-Ali Ulvi-Eflatun Nuri Cem gibi ünlü sanatçilar önemli ödüller kazanmislar. Kay Bil.Ans.
Günümüzde yeni yetisen ve kendisinden sik bahsettiren genç kusakdan karikatürcüler de epeyce ileri gitmekte vede ustalarinin yolunda yürümekteler. Bir kitap dolusu yaziyi, bir çirpida anlatan bu sanatçilara ancak takdir ile büyük saygi duyuyorum. Bir baska konuda bulusmak üzere hosça kalin. Bir siirimle veda ediyorum.

ERMIS'IN KAYBETTIKLERI

Bir gün â?~virgül' ü kaybetmistim,
Korktum düsüncelerim basitlesti.

Baska bir gün â?~nida' isaretini kaybettim,
Kizamiyor, sevinemiyordum.

Birkaç gün sonra â?~soru' isaretini kaybettim,
Soru sormayi, dünyayi, kendimi kaybettim.

Bir zaman sonra â?~iki nokta üst üstte'yi kaybettim,
Derdini anlatamayan insani icat ettim.

Yillar sonra elimde yalniz â?~tirnak isareti'kaliyordu,
Düsünemez olmus, baskalarinin düsüncelerini tekrarliyordum.

Ve â?~son nokta' ya gelerek durdum,
Düsünmeyi ve okumayi unutmustum.

Ermis insanlara sasirmis öylesine bakiyordu,
Neyi istiyor neyi istemiyor bilemiyordu. 10 Eylül 1980
"Uzun YOL"
mustafaermis@gazetetrakya.com Mustafa ERMIS

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol