Türk kültürü arastirmacilarindan KARAGÖZ’ün yazari Prof. Dr. Metin And bu ayin basinda hayata veda etti. Metin And siradan bir bilim ve kültür adami degildi. Zira geride kirka yakin eser birakip gitti. Yazar Zeynep Oral onun, “O bir bilim adami, tarihçi, halkbilimci (Folklor arastirmacisi), elestirmen, arastirmaci, yazar, dramaturg, hoca, kütüphane kurdu, arsivci, belgeci, tiyatro, dans, bale, müzik, opera, resim minyatür sanati ve folklor uzmani” oldugunu yazdi.
Bu degerli bilim ve kültür adami 1993 yilinda Kirklareli Karagöz Kültür Sanat ve Kakava Senliklerine gelmisti. Yaninda roman yazari Nazli Eray da vardi. Metin And’in Kirklareli’ne gelis nedeni senliklerde KARAGÖZ adinin geçmesi ve Kirklareli’ne daha önce Karagöz Heykelinin dikilmesiyle ilgiliydi. Karagöz ve Kakava kültürüne, Kirklareli’ne ilgisi bu yüzdendi. Bu vesileyle benim Halk Kütüphanesinde yönettigim “TÜRK GÖLGE OYUNU NASIL GELISTIRILEBILIR” konulu panele katildi. Bu panelde Prof. Dr. Metin And’in disinda TRT Televizyon Daire Baskan yardimcisi Dr. Tekin Özertim, Folklor uzmani Serif Baykurt, Kültür Bakanligi Devlet Geleneksel Türk Tiyatrosu Toplulugu Müdürü Mevlût Özhan, Karagöz Gösteri Sanatçisi Hayali Tacettin Diker konusmaciydilar.
Rahmetli Metin And Hoca Kirklareli’nde üç gün kaldi. Bizlerle konusmalar, görüsmeler yapti. Senlikleri izledi. Bu arada bir Halk Oyunu’nu tespit için Inece Kasabasina gitti.
Prof. Metin And, Karagöz Kültürü’nü arastirmada uzmandi. Karagöz üzerine bir hayli hacimli kitap da yazmisti. Karagöz’ün Kirklareli’nin tarihsel seyirlik oyun ve gösterilerinden oldugunu, 1650’li yillarda Kirklareli’ne gelen Evliya Çelebi’nin onun yani Karagöz’ün en çok Kirklareli’nde tanindigini, onun Kirklareli’nde agizi lâf yapan, taninmis bir insan oldugunu biliyordu. Hem de herkesten daha iyi biliyordu. Kirklareli’nde ilgisi bunaydi.
Metin And konusmaktan çok düsünen, dinleyen, soran bir bilim insaniydi. Üç günlük Kirklareli misafirligi sirasinda gerek kendisiyle gerekse roman yazari Nazli Eray ile sik sik bulustuk. Kirklareli üzerine konustuk. Bu süreçte sadece “Kirklareli’nin Karagöz Gölge Oyunu’nu yasatacagina olan inancini” söylemekle yetindi. Fakat ne yazik ki Metin And bu inancinda yanilmisti. Zira Kirklareli senliklerin ilk bir iki yilindan sonra Karagöz’ün sadece adini kullanmakla yetindi. Adeta Karagöz Kültürü’nden kaçti. Hatta heykelini bile kaldiralim, yikalim, kiralim diyenler oldu ve bunu söyleyenler Kirklareli’nde itibar gördü. Ve tabii bugün KARAGÖZ Kirklareli’nde bir Yalniz Adam’dir. Allahtan ki heykelini Kültür Bakanligi dikti de ona birsey yapmiyorlar.
Bu vesileyle bir görüsümü, bir tespitimi kaydetmek istiyorum. Kültür zengini olan Kirklareli KÜLTÜR FUKARASI haline gelmistir. Geçmise oranla kültür hayati yozlasmistir. Bilgiye, kültüre dayali toplantilara ilgi azalirken, senlikler büyük ilgi görmekte yogunluk kazanmaktadir. Bu durum Kirklareli’nin MAGAZIN KÜLTÜRÜ’ne dogru bir kayis gösterdigine isarettir. Fakat sunu da söylemek isterim ki Kirklareli gelecekte bu kültür baglaminda kaybettigi zamanlari, kaybettigi kültürleri arayacaktir. Her zaman buraya dünya çapinda bilim adamlari gelip sunu yapin, bunu yapin demeyecektir.
Aziz Nesin ne söyledi Kirklarelililer’e? Prof. Dr. Mehmet Özdogan ne söylüyor bizlere? Bir düsünsek ya...
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol