KALİTELİ TÜRK TOHUMU ÜRETİYORSAN GELİŞMİŞ BİR ÜLKESİN

13 Nisan saat 17.30'da NTV kanalında Para Dedektifi Programı'nı sunan Cem Seymen'in köyden kente göçlerle hayvancılık ve Türk Tarımı'yla ilgili açıklamalarını izlerken notlar almıştım.
"1950 yılında Türkiye'nin %75'i tarımla uğraşıyordu. Köyden kente göç başlayınca % 75'i kentlerde, %25'i köylerde yaşayan bir toplum haline geldik.
Hollanda'da tarım üreticisi kaliteli tohumu kullanıyor. Bilimsel araştırmalarla çeşitli tohumlar üretiliyor. Üretilen tohumlardan para kazanıyorlar. Büyük şirketler en kaliteli tohumları üreterek verimli topraklarda tarım yapıyorlar.
Hollanda Konya kadar bir toprağa sahiptir. Kuraklığa dayanıklı tohumlar da üretiyorlar.
Bizlerde üniversitelerimizdeki laboratuarlarımızla aynı şeyi yapabiliriz.
Kaliteli gıda üreten ülkeler, gelişmiş ülkelerdir.
Bir ülkenin kentlerinde 50 ya da 100 katlı binaların olması önemli değildir.
Kaliteli Türk Tohumu Üretebiliyorsan Gelişmiş Bir Ülkesin.
Dünya Tarım Pazarı'nda senin kaliteli tohumun kullanılıyor mu?
Çarşı pazarda dolmalık biber bugünlerde çok pahallı satılıyor. Biz bir tarım ülkesiydik.
Bu tarım ürünlerinin yüksekliği dikkati çekiyor…"
Bu güzel açıklamaları dinledim. Sebze meyve satan manavları marketleri gezdim. Üreticiler seralarda ürettiklerini pazarlayıp satıyorlar. Bir selde bir afette ürünler telef oluyor.
Kaliteli sebze, meyve üreten gelişmiş ülkeler kaliteli tohumları kullanıyorlar. Bizde de Edirne Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Gibi Kaliteli Tohum Üreten Kurumlarımız Var. Bu kurum Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'na bağlı olarak ciddi çalışmalar yapıyor. Çeltik, ayçiçeği, buğday, kanola gibi tarım ürünlerinin tohumları yetiştiriliyor. Gayet iyi sonuçlar da alınıyor. Hükümetlerin, ilgili bakanların maddi manevi destekleri de önemli oluyor.
İyi tarım uygulamalarında olumlu gelişmeler var. Türkiye potansiyelini doğru bir şekilde kullanırsa iyi sonuçlar alabilir.
Dört mevsimin yaşandığı güneş ülkesi Türkiye sert siyasi tartışmalardan kurtulup tarımda, sanayide, ekonomide her alanda güzel adımlar atabilir.
Çocukluğumdaki tepsi ekmeğini, tepsi böreğini, mahalle arkadaşlığını özlüyorum.
Organik tarımla bir çıkış yapabiliriz. Organik gübreyi Babaeski Topçu Tarım'da görmüştüm. Köy ekmeğini üretip satan bir vatandaşı tebrik etmiştim. Mis gibi köy ekmeği, çocukluğumdan kalmaydı sanki.
Pamuk gibi, mis gibi köy ekmeği 5 liraydı. Fabrikadan çıkan işçiler kapış kapış köy ekmeği satın aldılar. Irk, renk, dil, din farkı olmadan bütün insanlar kardeştir. Savaşların olmadığı bir dünyada barış ve kardeşlik, sevgi olur. Ekmek Kırklareli'nde 90 kuruş oldu. Ben kepekli ekmeği kullanıyorum. Afrika'da açlıktan ölen insanlar var. Galatasaraylı Drogba'nın yaşamından kesitleri Hürriyet Gazetesi'nde okudum: "Yeter artık savaş bitsin!" Köyüne 6km mesafeden su getirtmiş. Güzel hareketlere insanlığın ihtiyacı var kardeşim…

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol