KALPAK, SARIK, FES, SAPKA, TAKKE, TÜRBAN SORUNU

Osmanli sultanlari tebanin, ümmetin üstübasi ile mesgul olmamislardir. Buna gerek görmemislerdir. Bu dönemde erkekler genelde sarikli, poturlu ve çarikliydilar. Ortalikta kadin yoktu ama onlar da kazara disari çikmis olsalar yüzlerini bir peçe ile yada feracenin yüz örtüsü ile yüzlerini örterler, karsi cinsten umaci görmüs gibi kaçarlardi. Kisaca cumhuriyet ilan edildiginde "Herkes, bulabildigi biçimde ve renkte giyisi kullaniyordu."
Giyimdeki bu duruma "Basibozukluk" deniyordu. Bu acayip giyisili insanlarin meydana getirdigi bir toplum giyimde belli bir standarda gelmis olan ileri ülkeler tarafindan yadirganiyor, bir ölçüde gülünç bulunuyordu. 1839'dan sonra Avrupalilar'a benzemeye, Avrupa yasam biçimini benimsemeye çalisan Osmanli sultanlarindan Yenilikçi Padisah II. Mahmut 1826'da o zaman "Cezayir Müslümanlari ile Ege Adalari'ndaki Rumlarin giyidigi fesin tebasi tarafindan da giyilmesini bunun bir modernlesme olacagini bir fermanla duyurmustur. O zaman FES GIYIME OLAYI büyük bir yenilik olarak kabul edilmis, sarigin kutsalligini savunan din adamlari, softalar ise karsi çikmislar, direnç göstermislerdir. Tabii karsi çikanlarin kelleleri uçurulmustur. Büyük idamlar olmustur.
Osmanlilar fesi zaman içersinde benimsemisler, Mustafa Kemal Atatürk 25 Kasim 1925 tarihinde SAPKA VE GIYISI DEVRIMI'ni yapincaya kadar Fes Osmanli kullarinin basinda püskülü ve kirmizi, visne çürügü rengiyle bir sembol olmus, adeta kutsallik kazanmistir. Yüzyil boyunca Osmanli'nin basi üstündeki fes Avrupa basininda Osmanli Türk'ünün simgesi olmustur. Avrupa Osmanli'yi fesli ve poturlu göstermeyi yeglemistir. Ancak bu süreçte yinede basina sarik giyenler de olmustur.
Kumasi yabanci, kökü yabanci olan FES Osmanli ile özdestiginde ordu personeli birinci Dünya Savasi siralarinda Siperli bir sapka kullanmistir. Subaylar Kalpak giyimislerdir. Kalpak daha sonra milli mücadelenin, Kurtulus Savasi'nin simgesi olmustur. Ismet Inönü 1923 yilinda Lozan Baris Görüsmeleri için Lozan'a giderken ilk defa modern bir kiyafet giyimis, onu bu kilikta gören Avrupalilar sasirmislardir.
Bununla Avrupalilar'a Yeni Türkiye'de bir kilik kiyafet degisikligi olacagi mesaji verilmistir. Mustafa Kemal ulusun Kilik Kiyafetini degistirmek için uygun zamani 1925 yilinda bulmus, Kastamonu'ya basinda bir sapka ile gitmis ve burada halkla konusurken konuyu halkin kilik kiyafetine getirmis, halkin giyimin ve kusaminin fesin medeni bir görüntü yansitmadigini söylemis, basindakine SAPKA dendigini söyledikten sonra, "FIKRIMIZ, ZIHNIYETIMIZ TEPEDEN TIRNAÄzA KADAR UYGAR OLACAKTIR" demistir. 25 Kasim 1925 tarihinde Türk halkinin kiyafetini, görüntüsünü degistirecek, fesin yerini alacak olan sapka devrimini yapmistir. Fes ve dini giysilerle dolasmak yasaklanmistir. Halk buna büyük bir istekle uymustur. Kilik kiyafet degisikligi DEVRIM YASALARI arasina alinmistir. 1925 yilindan 1950'li yillarin çok partili hayatina kadar bu yasanin gerek ve gerçeklerine uyulmus aykiri davrananlar olmussa C.Savcilari ve Polis tarafindan dikkatle izlenmistir.
Diger Devrim Yasalari'nda oldugu gibi bu yasada da sapmalar, göz yummalar çok partili hayatla birlikte baslamistir. Hacca Sapka ile gidenler takke ile dönmüslerdir. Halkin modern kiligi yavas yavas dinsel bir görüntüye, Osmanliliga dönüsmeye baslamistir. Bir takim renkler ve giyisi biçimleri ile bir takim yerlere mesajlar verilmeye, göndermelerde bulunulmaya baslanmistir. Laik Cumhuriyetin simgesi olan fötr sapka kaybolmaya, kasketin (sapkanin) yerine takkeler giyilmeye, kadinlarda Sikmabas Sule Modasi ve türban görülmeye dikkati çekmeye baslamistir. Bugün kadinlarda geldigimiz sey TÜRBAN'dir. Türban Kilik Kiyafet Devrimi'nin sonudur.
Türban ATATÜRK DEVRIMI'nin espirisine, hedeflerine, öngörülerine Cumhuriyet Projesi'ne bütünüyle aykiri, dinsel bir simge olarak ortaya çikmis, Çankaya'ya kadar yol bulmustur. Simdi ona yasal ve Anayasal bir güven getirip kamusal alanlarda da serbest birakilmasina çalisilmaktadir. Süphesiz bu Devrim'den, Laik Cumhuriyet'ten açik bir sapmadir ve görünüs itibariyle rejimle bir hesaplasmadir. Dileriz ki sonu hayirli olur.
nazifkaracam@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol