KALEMİN VE AYDINLIĞIN GÜCÜ

Çok partili hayata geçtiğimiz 1940'lı ve 1950'li yıllarda gazeteler kadar etkili ve okunan siyasi dergiler vardı. Akis, Form, Kim, Sır aydınların çok okudukları dergilerdi. Tabii daha başka dergiler de vardı. Tümü de iktidara muhalif dergilerdi. Onlar yazdıkça iktidar da onları içeri tıkadı. Muhalefet lideri İsmet İnönü de haftada bir gün cezaevine gider gazetecileri ziyaret ederdi. Cezaevinde yatan gazeteciler arasında Akis Dergisi sahibi ve İnönü'nün damadı Metin Toker de vardı. Biz bu dergileri okurduk. Okuduğumuz için de muhalif görünürdük. Bir vesile bulunur köy değiştir değişikliğine uğrardık.
Yetkililer "Tebdili mekânda rahatlık vardır. Nakil cezadan değildir." derlerdi. Biz de onuncu köye randevumuz var diyerek karşılık verirdik. Nitekim 37 Mayıs 1960 da iktidar değişikliği olduğunda kendimizi Konya'nın Cihanbeyli ilçesi İnsuyu köyünde bulduk.
Gitmedik, gazeteciliğe başladık. O sıra iktidar değişikliğinin yol açtığı olaylara, çalkantıları, taşra izlenimlerimizi derleyip toparlayıp CUMHURİYET GAZETESİ sahibi Baş Yazar Nadir Nadi'ye yazdım. Uzunca bir mektuptu. Mektubu yazdıktan birkaç gün sonra 18 Ağustos 1960 tarihi Cumhuriyet'in birinci sayfasında Nadir Nadi'nin yerinde benim mektuptan metin halinde "BİR HALK AYDINININ AĞZINDAN" başlığı ile çıktı. Gazete adımı açıklayamamıştı. Yazı tahminlerin üstünde yankılar uyandırmıştı. Rahmetli Nadir Nadi Bey bana bir mektup yazarak izin almadan mektubumu yayınladıkları için özür diliyor, güçlü bir yazar olduğumu, arada bir Cumhuriyet'e yazılar yazmamı istiyordu.
O sıra ünlü Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel Cumhuriyete yazılar yazıyordu. Mektubun yankılanması mektupta yer alan olayların basında yorumlanması üzerine adımı ve Köy enstitülü bir öğretmen olduğumu tahmin ederek "Oğlum yazdıklarından dolayı seni yerler" gibi ifadelerle öğütler veriyordu. 1960 yılının Ağustos ayından çıkan "SIR" adlı dergide GÜNSELİ GÜRCAN YAZI YAZIYORDU. Babıali'nin ünlü gazeteci yazarları da bu derginin yazı kurulunu oluşturuyordu. Alp Kuran, ki Kırklareli'nde konferans vermiştir. Cihat Baban ve daha birçok gazeteci yazar yer alıyordu. "GÜNSELİ GÜRCAN, CHP ve REFORM" başlıklı yazısında şöyle diyordu:
"Gazetelerde bir köy Sayın Nadir Nadi'ye yazdığı mektubu CUMHURİYET sütunlarında okuduk.
"Bu aydın kişinin kendi görüşüne dayanarak dile getirmeye çalıştığı olaylar arasında CHP'yi yakından ilgilendiren birçok gerçekler var."
Bunları yazan Gazeteci Günseli Gürcan daha sonra Milli Birlik Komitesinden bir subay ile evlendi. CHP'den Milletvekili oldu. Ben Kırklareli'nden Konya Cihanbeyli ilçesi İnsuyu köyü öğretmenliğine atandım. Tabii İnsuyu köyüne gitmedim. Meslekten ayrıldım. Gazetelerde çalışmaya başladım. Yani Kırklareli'nden ayrılmadım. Üç yıl sonra Milli Eğitim Bakanı İbrahim Öktem'in daveti üzerine mesleğe döndüm. Kırklareli'nin Ürünlü (Kızılcamüsellim) Köyü'nde vazifeye başladım.
Sonuç itibari ile ülkemizde AYDIN olmak, özellikle HALKIN AYDINI olmak kolay değildir. Mesele Ateş Böceği kadar aydınlığımız varsa onu halkın karanlığına tutmaktır. Birtakım Zibidi Aydınlar'ın anlamadığı, anlamak istemediği budur.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol