KAKAVA 16

Sanirim 95 yiliydi Kakava'da ilk bulunusum. Kisa bir sahnem olmustu. Bestem "Manolya"yin ilk duyuldugu yildi. Kirklareli insaniyla onu paylasmistim. Ardindan birkaç Trakya türküsüyle de baglamistim.
Aradan on bir yil geçmis. Su gibi mi, yel gibi mi, firtina gibi mi, her ne gibiyse...
Yil 2006. bir kez daha Kakava.
Bugün mayisin 16'si ve bir kez daha sahnedeyim, sizlerle.
Trakya türküleri deyince, bilindik ezgiler akla gelir hemen.
Neler örnegin?
"Kirmizi gülün ali var."
"Yüksek yüksek tepelere ev kurmasinlar."
Hemen hemen en bilinenler bu ikisidir. Tabi, herkesin bildikleri bunlar.
Bir de, özellikle Trakya insaninin bildigi, dilden düsürmedigi türküler, ezgiler.
"Dayler dayler viran dayler."
"Mayadagdan kalkan kazlar."
"Alisimin kaslari kara."
Sonracima efendim! "Deryalar," "Kalk gelin hanim," "Drama'nin içinde yaparlar pazar..."
Sonra... Selânik türküleri "Bir firtina tuttu bizi" (Diger adiyla Yeni Cezve). "Çalin davullari çaydan asagi."
Niceleri emek vermis, nice türküler kazandirmislar yöremiz insaninin ve TRT nezdinde ülkemiz insaninin dagadcigina. Nedim Menekse ögretmenimiz "Ah tiren kara tiren, odur yari götüren," diye derlemis o güzelim türküyü.
"Çemberimde gül oya, gülmedim doya doya..." demis bir baska türkü.
Hemen hemen en bilinenlerden ikisi de "Dere geliyor dere" ve "Kizilciklar oldu mu?"
Su an adini buraya yazmadiklarimi sizler siralayiverin artik.
Bunun yaninda, ilimizin, yöremizin kaliteli derlemecilerinden Faruk Yilmaz arkadasimizin degerli çabalari bizlere birbirinden degerli türküler kazandirdi. Örnegin "Kirklar üzerinden dogar sabah yildizi," gibi ve de son albümünde güzel bir türkü, Atatürk'e seslenen, Atatürk'ü animsatan, "Yasa Mustafa Kemal Pasa" diyen.
Ayrica, TRT sanatçisi dostumuz Rüstem Avci, yillardir Balkanlardan türküler derler, kotarir, önümüze getirir, gönüllerimize sunar. En son eserlerinden birisidir "Osman aga." Hani, der ya, "Ar gelir Osman aga ar gelir. Safiye'ye karyola dargelir."
Çok eski türkülerden, babaç türkülerden, "Uzan kavak, ne gidersin engine, Yapraklarin benzemiyor rengine, Ana beni verecek misin dengime..." diyen türkü, ne kadar da duyguludur yerine göre.
Rumeli türküleri vardir "Ben kendimi gülün dibinde buldum," der. Üsküp türküsü vardir "Yildiz dagi, iste de geldim yanina. Bir teselli versene garip canima," diyen.
"Telgirafin tellerini arsinlamali. Yar üstüne yar seveni kursunlamali," der o sempatik, o sevilen türkü. Oyun türküsüdür ayni zamanda.
Oyun türküsü dedim de...
"Sülman aga" da oyun türküsüdür. Hatta "Hanim Ayse."
Bir bakima Trakya türkülerinin pek çogu oyun türküsüdür ya. Dokuz sekizliktir pek çogu ve geleneksel oyun türküleridir.
Geleneksel oyun türküleri dedim de aklima geldi...
Sizlere yeni bir çalisma sunacagiz birkaç gün içinde. "Trakya Geleneksel Oyun Türküleriyle..." isimli.
Iyi bir çalisim oldu. Birbirine bagli 26 eser koyduk içine. Geleneksel oyun türkülerinden olusan 26 eser. Hepsi halkin türküleri ama bir özelligi var. Hiç birini bile duymamis yiginlarca, milyonlarca insan var. Derleme türkülerimiz çünkü bunlar. Beste degil, derleme. Derleme olunca tabi, bilmeyen milyonlarca insan oldugu gibi, mutlaka bilen de yüzlerce, binlerce insan çikacaktir. Çünkü yine bu insanlarin türküleri, yöremizin türküleri. Örnegin "Mandirali Gül Fatme!" dersek, mutlaka bilenler çikacaktir.
"Oy Bilalim Bilalim!" dersek ha keza...
Bugün 16 mayis 2006, Sali.
Bugün Kakava etkinliklerinde birlikte olalim. Saatler 20.00'yi gösterirken sahne hazirliklarim bitmis olur veya bitmeye yaklasir. 20.15'te Kakava etkinlikleri çerçevesinde, sahnede olacagim. Sizlere yeni albümümden örnekler sunacagim.
Bir de "Manolya"yi. Hani, diyordu ya "Bir tutam sevginin bedeli nedir? El dokunur yakar zulüm tenedir. Sinem örselendi bunca senedir. Ferhat sustu daglar andi Manolya."
Sonra da söyle diyordu "Çiçeklerin en nazlisi Manolya. Sevgilerin en gizlisi Manolya. Ben seni el sürmeden gözümle de severim sen üzülme, sakin solma, mahzun olma Manolya."
Bir de...
"Hasret geceler gibi özetliyor sabahi
Hangi kervan yükünden aldim bu kadar ah'i
Simdi tüm sevdiklerim terk ediyor dergâhi
Olsun be!"
Hadi. aksamüzeri saatler 20.00'yi gösterirken yüz yüze, gönül gönüle, saglikli biçimde görüsmek umuduyla.