Islam'da kadinin adi yoktu. Osmanli'da ise kadin kapinin arkasinda idi. Türkiye'de kadin Osmanlilarin son yillarinda görünmeye basladi. Ancak ortalikta görünenler Türk-Müslüman kadinlar degil, Rum kadinlardi. 1980'li yillarda Trakya'da bir tiyatro turnesine çikmis bulunan Ahmet Fehim Bey'in ekibinde yer alan birkaç kadin oyuncu arasinda Türk ve Müslüman kadin yoktu. Osmanli topraklarinda herkes devlet olurken, Halife Padisahin kullari arasinda Türk kaybolmustu. Türk'ün uyanmasi, kendine gelmesi 1908 Mesrutiyetinden sonra olmustur. O zamana kadar TÜRK kendisini Türk olarak degil, Osmanli ve Müslüman olarak bilirdi. Bu nedenle Türklügün ve kadinin ortaya çikmasi, bir hareket olarak görünüp gelismesi Balkan Savasi Bozgunu'ndan sonra baslamis, milli mücadelede kadin cephenin gerisinde kurtulusa yardimci olmustur.
Cumhuriyet ilan edildiginde KADIN Mustafa Kemal'in gündemindeydi. Onun da toplumda, sosyal ve siyasal hayatta, ekonomide yer almasini gerekli görüyordu. Zira kadinin geri itildigi toplum, yarim toplumdur ve saglikli degildir. Yeni Türk Ulusu kadini ve erkegiyle bir bütün olusturacak, esitlik içersinde kadin da hakki olan yeri alacaktir. Bu nedenle Mustafa Kemal, birakin müslüman dünyasini, Avrupa'da dahi birçok ülkede olamayan seyi yapti, kadini hayatin içine, siyasetin önüne koydu. Yirmiye yakin kadini Türkiye Büyük Millet Meclisinin içine soktu. Onlara seçme ve seçilme hakki verdi. Yüzünü açmasi, dünyayi ve hayati görmesi, tanimasi için giyimde, kusamda devrim yapti. Erkeklerle birlikte kadinlar da medeni bir kilaga girdi. Bundan sonra kadin toplumun her faaliyet alaninda oldu. Kisiligini gelistirme imkanini buldu. Ancak, bu Devrimci Kadin Hareketi'nin temelinde LAIK DÜNYA GÖRÜSÜ'nün bulundugu unutulmamalidir. Kadin cumhuriyetin ilanindan 1950 yilinda serbest seçim yoluyla iktidar degisikligine kadar Islami anlayisla degil, ileri dünya anlayisiyla gündemde tutulmus okumasina, egitimine, is hayatinda, siyaset sahnesinde, kültür ve sanat faaliyetlerinde bulunmasina özen gösterilmis, kendisine öncelik taninmistir. Toplumda bir CUMHURIYET KADINI kimligi olusmasina özen gösterilmistir.
CUMHURIYET KADINI KIMDIR? Cumhuriyet kadini bugün Laik Cumhuriyeti savunan, Atatürk Devrimi'ne, Cumhuriyet Degerleri'ne sadakat gösteren, bunun için meydanlara çikan, eylemde bulunan kadindir. Bu harekette basi açik kadin ile basinda geleneksel biçimde bir örtü bulunan kadin hep beraber olmustur. Onlar hiçbir zaman türban takmamislar, devletin çatisi altina basi örtülü girmemislerdir. Cumhuriyet Kültürü ile kisiliklerini, var olduklarini kanitlayip, yansitmaya çalismislardir. Çok partili hayatta baslayan Dini Egitim'e ragmen bunu yapmislardir. Fakat bu süreçte kadini toplumdan, is hayatindan dislamayi öngören zihniyet de bos durmamis, kadini çarsaflayip türbanlastirmaya büyük gayret sarfetmistir. Toplumu, LAIK TOPLUM'un disina çikarmak için dini siyaset, ticaret, ikbal ve iktidar için kullanmada mahir olanlar kadin üzerinde çok çalismislardir. Toplumu DIN TOPLUMU'na dönüstürebilmek için kadini öne çikarmislar, ise ailenin içinden baslamislar ve bugün ortaya TÜRBANLI KADIN'i çikarmislardir. Türban, Türk Kadini'ni Avrupa Müslümani olmaktan çikarip Arap Müslüman kadin kiligina sokmak, onun konumuna getirmek için kullanilan bir sembol olmustur. Bu medeni olmayan degisimi yani türbani güvenceye almak için Anayasa degisikligine gidilmistir. Bugün okuma yazma bilmeyen on milyona yakin kadin türbana sicak bakmaktadir. Türbanli kadinlar 12'ye 5 kala 12'yi bes geçe türbani basindan atmayi düsünen kadinlardir. Bunlar genelde varoslarda oturanlar, ortadirege mensup olanlardir.
Sunun altina çizmek gerekir. Bir toplumda Kadin Endeksli Siyaset Laiklesmede, Islamlasma'da hep sorun olmustur. Kadinin laiklestirmek de, kadini çarsafa ve türbana dolamak da toplumda bir takim gelismelere yol açmistir. Ancak kadin okudukça, egitildikça ve egitim-ögretim süresi uzadikça laiklesmeyi dogal bulmustur. Kadini laiklesmesi de bagnazlari, yobazlari, taassup içersinde olanlari rahatsiz etmistir. Bugün Türkiye bu süreci yasamaktadir.
Düzeltme Dün yayinlanan TÜRKIYE IÇIN BATI KAYGILI MOLLAR MEMNUN baslikli yazida 3. paragrafta geçen "Bu durumda Türkiyede sagduyu sahiplerinin bir DEVRIM MUHAKEMESI yapmalari gerekmektedir." Cümlesinde geçen DEVRIM kelimesini DURUM olarak düzeltir özür dileriz.
nazifkaracam@gazetetrakya.com
NE ARAMIŞTINIZ ?
ÇOK OKUNANLAR
-
Uçmakdere hafta sonu yamaç paraşütü tutkunlarını ağırlıyor
04 May 2025 -
Tekirdağ'da üreticiler buğdayda rekolte kaybı yaşamamak için yağış bekliyor
06 May 2025 -
Meriç Nehri'ndeki kürek yarışları Edirne'nin turizmine katkı sağlıyor
04 May 2025 -
Tekirdağ YEDAM tanıtıldı
05 May 2025 -
31. Kırklareli Uluslararası Kakava Festivali Başlıyor
14 May 2025 -
Umutlu Yarınlar Anaokulu'nda 23 Nisan Coşkusu
23 Nis 2025
ÇOK YORUMLANANLAR
-
Tekirdağ'da uyuşturucuyla yakalanan 11 şüpheli gözaltına alındı
17 May 2025 -
Kırklareli'nde öğrencilere yönelik "taş denge sanatı" etkinliği düzenlendi
19 Nis 2025 -
Kırklareli Valisi Turan, Misinli Mezardere-1 sondaj kulesinde incelemede bulundu
19 Nis 2025 -
Trakya'da zirai dondan etkilenen alanlarda hasar tespit çalışmaları sürüyor
19 Nis 2025 -
Edirne'de lise öğrencileri ağrı hissi yoksunluğu hastalarına akıllı eldiven tasarladı
19 Nis 2025 -
Keşan'da yüzlerce fidan toprakla buluşturuldu
19 Nis 2025
Son Yorumlar
- Küçük insanlar kişileri, Normal insanlar olayları, Büyük insanlar fikirleri tartışırlar: gayet güzel komposizyon ödevim vardı çok yardımcı oldu sağolun...
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol