KABAHATLER YASASINA GÖRE INSANIMIZIN KABAHATLERI

Okullarin, ögretmenlerin, imamlarin, kisaca egitimin düzeltemedigi kabahatleri düzelten bizde bir yasa vardir. Yasanin adinin KABAHATLER YASASI oldugunu ben yeni ögrendim. Daha dogrusu bir haberde yasanin adi böyle geçiyordu.
Bu yasaya aykiri yapilan seylere de Kabahat dendigini bu vesileyle ögrenmis oldum. Yurttaslarin isledikleri, belkide en dogrusu yaptiklari kabahatler konusunda Içisleri Bakanligi geçenlerde bir rapor yayimlamistir. Ilgimi çekti. Bugün onun üzerinde durmak istiyorum.
Söz konusu Yasaya göre toplumsal hayatta Türkiye Cumhuriyeti insanlari 18 dolayinda kabahat yapmaktadirlar. Emre aykiri davranis, Dilencilik, Kumar, Sarhosluk, Gürültü, Ticari Isletmelerde Gürültü, Rahatsiz etme, Kaldirimlari Isgal Etme, Kaldirimlara Insaat Malzemesi Birakma, Tütün Mamülleri Tüketilmesi, Kimligi Bildirmeme, Evsel Atiklarla Çevreyi Kirletme, Çevreyi Kirletmede Yemek Pisirme Sirketlerinin rolü, Hayvan Kesiminde Çevreyi Kirletme, Insaat Atiklarinin Çevreyi Kirletmesi, Bunlarin Toplanmamasi, Çevreyi Kirleten Motorlu Araçlar, Afis Asma, Afis Asma ve Toplatma Yükümlülügüne Aykiri Davranislar Türkiye Cumhuriyeti yurttaslarinin kabahatleri kapsamindadir. Zannediyorum bu yasa AVRUPA UYUM YASALARI' ndan biridir. Bizim, insanimiz bu kabahatleri yapmaz, bu kusurlari islemezse bir anlamda Avrupali olacaktir. Ileri ülkelerde insanlar aldiklari egitimle, ögrendikleri bilgilerle bu kabahatleri islemez olmuslardir. Isleyenler ise Ayip ve Egitimsiz olarak görülmüslerdir.
Içisleri Bakanliginin raporuna göre Türkiye' de insanlar bu KABAHATLERI islemektedirler. Devlet bu yil içerisinde, simdiye kadar bu yoldan 5 trilyonun üstünde ceza uygulamistir. Ancak yasa daha titizlikle uygulanmis olsa bu yoldan elde edilen gelirin çok daha fazla olacagi meydandadir. Zira insanlarimiz bu kabahatleri hala yapmakta, bazi davranislari da aliskanlik haline getirmis bulunmaktadir. Kabahatlere baktigimizda tümünün egitimsizlikten, cehaletten kaynaklandigi görülmektedir. Bu yaziyi okuduktan sonra çevrenize bir bakarsaniz, yada caddede biraz yürürseniz bu kabahatleri yapan insanlarin meydana getirdikleri çirkinlikleri, yanlislari bolca görürsünüz. Bu baglamda Belediyelerin, Emniyetin görevleri, insanlarin da Uyari anlamanida yapacaklari vardir. Ancak yurttaslarimiz birbirlerini uyarmaktan kaçinmaktadirlar. Çünkü bu kabahatleri isleyenlerin tepkileri çok sert olmaktadir. "SANA NE" dedigi vakit yapacak bir sey yoktur. Oysa kabahati isleyenin, yere izmaritini atanin, cadde ve sokaklara evsel atiklar birakanlarin, kaldirimlari isgal edenlerin ve digerlerinin uyari karsisinda "Kusura bakmayin bir yanlislik yaptim" deyip özür dilemesi gerekir. Bir kaç defa yeri geldikçe yazdigimi hatirliyorum. Bosna Hersek Savasi sirasinda ajanslar dünyaya, "Bosna-Hersek'de savas devam ediyor ancak insanlar hâlâ çöplerini, izmaritlerini çöp kutularina atiyorlar." haberini geçmislerdir. Demek ki savas dahi insanlari aldiklari egitimden, aliskanliklardan alikoymamaktadir.
Içisleri Bakanligi Türkiye'de islenen kabahatlerin bir haritasini da çikarmis ve kabahat isleyen Iller Ilçesinde Konya öne geçmistir. Konya'yi Balikesir izlemis ve bu iki Ili Kayseri ile Ankara takip etmistir. Kirklareli nerededir göremedim. Ancak Kirklareli'nde de yasanin suç saydigi, cezayi öngürdügü kabahatleri yapanlar çoktur. Dilenciler hala sokaklardadir. Kaldirimlar hâlâ isgal altindadir. Insaat artiklari, atiklari hâlâ insanlari rahatsiz etmektedir.
Gerçi ne zaman Avrupali olacagimiz belli degildir ama bir gün Avrupali olursak kolay olamayacagimiz meydandadir. Avrupali olmak için okullara, ögretmenlere, imamlara, belediyelere, polise, kanun uygulayicilarina büyük görevler düsmektedir. Belediye Yasaklari Üç Gün Sürer türünden mücadele isi yozlastirmaktan baska bir sey degildir. Ancak görülen odur ki bugün itibariyle Avrupa'dan, Avrupali'dan çok, ama çok uzaklardayiz. Avrupali'ya yaklasmak için de bir gayretin içersinde degiliz. Saniyoruz ki Avrupa bizim yasadigimiz seydir. Avrupali'ya göre de bizim yasadigimiz egitimsizliktir, cehalettir. Ne oldugumuzu bilmemiz gerekir. Degil mi? Uygarlik basamaginin hangisindeyiz?
nazifkaracam@gazetetrakya.com