Kutlu Doğum Haftası'nda, "Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet" anlatıldı. Kırklareli Müftülüğü tarafından düzenlenen "Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet" konferansı Cuma akşamı saat 20.30'da Kırklareli Üniversitesi Rektörlük Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. Düzenlenen konferansa Kırklareli Valisi Mustafa Yaman, Kırklareli İl Emniyet Müdürü Hüseyin Aktaş ve konuşmacı olarak Kırklareli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Dalkılıç katılımda bulundu.
Salonun tamamının dolduğu ve kalabalığın kapılardan taştığı gece, Kuran-ı Kerim tilaveti ile başladı. Kuran tilaveti sonrası slayt gösterimi yapıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın hazırlamış olduğu gösterimin ardından Kırklareli İl Müftüsü İsmail Bayrak açılış konuşması için kürsüye davet edildi.
"Samimiyet amellerin ruhudur. Samimiyetsizlik, bedeni terk eden ruh gibidir"
İl Müftüsü İsmail Bayrak açıklamasında, "Kutlu Doğum Haftası münasebetiyle il müftülüğü olarak düzenlemiş olduğumuz programımıza hoş geldiniz. Kutlu Doğum Haftası bildiğiniz üzere Peygamber (a.s) efendimizin doğum haftası. O, 571 yılı 20 Nisan'ında dünyaya teşrif ettiler. Dolayısıyla bu haftayı Diyanet İşleri Başkanlığımız müştereken Kutlu Doğum Haftası olarak değerlendirmektedir. Bu vesileyle her il bir ana konuyu ele alarak yurdumuzun çeşitli yörelerinde ve yurt dışı temsilciliklerimizde programlar yapılmakta. Bundan maksat peygamber efendimizi tanımak, onu anlamak, onun hayatını örnek alma çabasında bir olaydır. Bu seneki tema, Hz. Peygamber, Din ve Samimiyet. Elbette ki yüce peygamberimiz insanlık için örnektir. Onun her hareketi, verdiği tepkiler, tabiri caiz ise her şeyi örnektir" dedi. Bayrak konuşmasında, "Her konuda bizim için örnek olan yüce peygamberimiz, elbette samimiyet konusunda da bizim için örnek bir modeldir. Samimiyet iyinin özüdür, amellerin ruhudur. Bütün davranışlar samimiyetle, ihlasla Allah rızasına dönüştürülebilir. Ama davranışların içersinde samimiyet yoksa bedeni terk eden ruh gibi, Allah rızasının olmadığı her hareket ibadet olmaktan uzaklaşır" açıklamasını yaptı. İl Müftüsü İsmail Bayrak açıklamalarının ardından programın hazırlığı için çalışan herkese teşekkür etti.
Bayrak'ın konuşmasının ardından misafirlere tasavvuf musikisi dinletimi yapıldı. Kırklareli İl Müftülüğü görevlilerinin oluşturduğu Kırklar Korosu, İl Müftü Yardımcısı Adnan Bıyık'ın önderliğinde sahneye gelerek büyük bir performans sergiledi. Tasavvuf musikisi dinletisi sırasında dinleyenleri oldukça etkileyen Kırklar Korosu, dinletinin ardından büyük alkışlarla uğurlandı.
"Din denildiğinde elimizde iki kaynak bulunuyor; Kuran, Sünnet"
Kırklar Korosu tarafından hazırlanan tasavvuf musikisi dinletisinin ardından Kırklareli Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Dalkılıç konferansı gerçekleştirmek üzere sahneye davet edildi. Slayt gösterimi ve güzel anlatımı ile misafirlerin karşısına geçen Prof. Dr. Mehmet Dalkılıç konuşmasında, "Bizim öncelikle vurgu yapmamız gereken husus din hususu. Din dediğimiz zaman hangi konuda, hangi çerçevede düşünmemiz gerekiyor. Bunu göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Bu açıdan da elimizde iki tane kaynak bulunuyor. Birisi Kuran-ı Kerim, diğeri de sünnet. Bu ikisinin bize tanımladığı dini en azından genel çerçevesiyle bir kenara yazarsak, bundan sonra samimiyet ile ilgili söylediklerimizi nereye koyabileceğimizi çok rahat ifade edebiliriz. Dolayısıyla Kuran-ı Kerim'e baktığınız zaman, din üç şeyi bizden ister. Birincisi akıl sahibi olmamızı, ikincisi ergenlik çağına gelinmiş olmasını ama üçüncüsü çok önemli ilahi vahye dayalı ve vahyin ortaya koyduğu bir din anlayışıyla karşı karşıya kalmak. O halde Kuran-ı Kerim bize dini anlatırken çok önemli dört özelliği birlikte sayar. Nedir o, bir sefer sağlam bir din. Kuran-ı Kerim'in sürekli üzerinde durduğu şey bu. Din diye, Konfüçyizm vardır, Maneizm vardır, Budizm vardır, din diye anlayışlar vardır ki Kuran-ı Kerim baştan sona kadar geçmiş milletlerin kültürleri ile sürekli mücadelede. Acaba din dediğimiz şey, etraftan, sağdan soldan öğrendiğimiz ve kaynağını bilmediğimiz bir yer mi, yoksa o sağlam din dediği, dinül kayyim dediği şey, Kuran'ın bizzat kendisinin ortaya koyduğu, sünnetin ortaya koyduğu şeydir. Önemli bir vasfını daha ortaya koyar din. Dinül Halis. Gerçek din, hakiki din, halis din. Gazali halis kelimesini ortaya koyarken herhangi bir madde, herhangi bir sıvı, eğer kendisini bozacak olan başka bir sıvıdan uzak kalabiliyorsa işte o halis olandır. Dolayısıyla din dediğimiz şey, Kuran'ın ve sünnetin ortaya koyduğuna iadeler yapılmadan, sadece Kuran'ın dediği, sadece sünnetin dediği, elbette insan aklının yorumlayarak ortaya koyduğu o halis anlayış. Dinden anlayacağımız ikinci vasıf bu. Üçüncüsü ise hep bunu söyler biliriz, Kuran'da sıklıkla bunu vurgu yapar, Dinül Hakk. Hak din olacak, gerçek din olacak" açıklamasını yaptı.
Misafirlerin büyük bir ilgiyle takip ettiği program konferansın ardından sona erdi.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol