"Hükümet milletin iradesi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde dimdik ayaktadır"

AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz, Önadım Medya Grubu'nu ziyaret etti ve 15 Temmuz Cuma günü yaşanan olayları, olayların ardından yaşanan süreci gazetemiz ile paylaştı.

"Öncelikle ülkemize, milletimize, devletimize geçmiş olsun dileklerim ile başlamak istiyorum. Önadım Medya Grubu olarak sizlerin aracılığı ile de çok kıymetli hemşerilerime geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. 200'ün üzerinde vatandaşımız hayatını kaybetti, onların da ailelerine başsağlığı dileklerimi iletiyorum ve 2000'e yakın da vatandaşımız da yaralandı, onlara da acil şifalar dilerim" diyerek açıklamalarına başlayan Minsolmaz şunları kaydetti;
"Çok önemli bir süreçten geçiyoruz"
15 Temmuz Akşamı gerçekleşen "ihanet şebekesi" diye nitelediğimiz ve kesinlikle Türk Silahlı Kuvvetleri'nden, Ordumuzdan, Mehmetçiğimizden ve Peygamber Ocağından ayrı tutarak içerisinde Fetullah Terör Örgütü diye nitelediğimiz bu yapının oluşturduğu karanlık geceyi Allah'ın izniyle atlattık. Bu konuda yapılan ve milletin egemenliğine, ülkemizin bütünlüğüne ve Türkiye Cumhuriyeti'nin ta kendisine yapılan bu darbe girişimi büyük bir kısmıyla, başta milletimiz olmak üzere, devletimizin güvenlik güçleri, mülki amirlerimiz ve Emniyet Teşkilatımız ve bu ihanet şebekesinin etkisi altına girmeyen erdemli silahlı kuvvetler mensuplarının destekleriyle büyük bir kısmı atlatıldı. Ama yine teyakkuz halindeyiz, meydanlardayız. Sayın Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği ve devlet büyüklerimizin de ifade ettiği üzere bu konuda bir kesin talimat gelmediği sürece aziz milletimiz ile birlikte, meydanları boş bırakmayacağız. Çok önemli bir süreçten geçiyoruz. Yani 15 Temmuz akşamı, herkesin evinde istirahata çekildiği, belki de ailesiyle bir arada olduğu ortamda ülkede böyle bir şeyin olmasını gerektirecek bir durum olmadığı halde birileri Türkiye'deki Hükümeti, siyasal yaşamı kendi karar verdikleri çerçevede hiç de demokratik olmayan, hukuki olmayan, çağdaş dünyada Kabul edilmesi mümkün olmayan şekilde milletin kendisine bir saldırı gerçekleşti. Sayın Cumhurbaşkanımızın, Sayın Başbakanımızın, Parti liderlerinin ve bu konuda takdiri hakkeden medyanın ortak duruşuyla bir milli birlik sağlandı ve vatandaşımızın da karşı gelmesiyle tüm oyun bozuldu. Bu konuda Türk Milletinin geldiği noktayı algılayamayanlar hezeyan içerisinde. Ve milletimize, polisimize, meclisimize, askerimize ateş edebilecek kadar, öldürme pahasına bu noktaya gelmişler. Tabii buradaki hassas nokta askerimizi bunun içinde tutmamak, yani bize düşen görev sap ile samanı ayırmak. Bu birçok kişinin durumun ehemmiyetinin farkında olmadan komplo olarak değerlendirdiği FETÖ'nün ordu içerisindeki bir kısım askeri etkileyerek devleti ele geçirme çabasıdır, bu son derece net. Ve bütün siyasi partilerin bir araya gelerek bu konuda, yani sadece asker ile alakalı değil, yargıda, eğitimde ortak bir eylem planı hazırlama ihtiyacı ortaya çıktı."
"Vatandaşlarımızın meydanlarda yerini alması gerekiyor"
"Bununla birlikte son zamanlarda birçok bombalı saldırı yaşadık, inşallah bu sürecin sonrasında birçok olayın da geriye dönük ne amaçla yapıldığının anlaşılması da mümkün olacak. Ama aziz milletimiz şunu bilmelidir ki Hükümet, milletin iradesi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde dimdik ayaktadır. Bu konuda vatandaşımızın meydanda olması, sokakta olması, hiçbir siyasal farklılık gözetilmeden tüm siyasi parti mensuplarının ve vatandaşımızın meydanlarda yerini alması gerekiyor. Mecliste tüm siyasi partiler ortak bir deklarasyonda bulundu ve bundan sonra tüm siyasi parti mensuplarının ayrım gözetmeksizin meydanlarda olması gerektiğini düşünüyorum.
Burada milletin kendisine ateş edilmiştir, millet hedeftedir, milletin iradesini temsil eden meclis bombalanmıştır, milli irade hedeftedir. Bunun dışında birçok kurum bombalanmıştır, devlet hedeftedir. Böyle bir saldırının olduğu noktada Türkiye Cumhuriyeti'nin kendisi hedeftedir. Böyle bir saldırıda Ak Parti'nin sorunu, Ak Parti İktidarda olduğu için değildir. Bu tüm muhalefet partileriyle beraber ülkenin bir sorunudur. Bu gerçekten Kurtuluş Savaşımız kadar önemli bir süreçtir. Bugün meydanlarda olma zamanıdır. Güvenlik güçleri de çok etkin bir şekilde bu yapıyla mücadelesini sürdürüyor. Bununla birlikte darbeyi millet püskürtmüştür bunu çok net söyleyebilirim. Bu herkes tarafından gözlemlenmiştir ve bundan sonra darbe gibi çağdışı girişimlerin konusunun dahi olmayacağının inancındayım.
"En az PKK kadar tehlikeli"
Şunu söylemek gerekiyor, hükümetimiz hiçbir zaman düz yolda yürüme fırsatı bulamamıştır. Şu yaşadığımız 14 yıllık süreçte ne zaman olumlu işler yapılsa, Türkiye ne zaman örnek ülke konumuna gelse, ülkemizi dışarıdan tehdit edecek bir yapı devreye giriyor. Bu bazen bir darbe girişimi oluyor, bazen bir ekonomik darbe çabası oluyor, bazen bir manipülasyon oluyor ve ya başka bir şey oluyor. 17-25 Aralık'ta biz FETÖ'nün her türlü iyi niyetten uzak, Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğine kasteden bir yapı olduğu gerçeğini ortaya koymuş ve FETÖ'nün terör örgütleri listesinde yer alması gerektiği gerçeğini ortaya koymuştuk. Bu birçok kişi tarafından aslında bireysel çatışmalardan kaynaklanan bir durum olduğu yönünde bir algı yaratıldı. Bu noktaya gelene kadar devamlı olarak FETÖ'nün en az PKK kadar tehlikeli bir yapı olduğunu ortaya koyduk. Buna rağmen bu noktaya gelinmesi çok üzücü ancak ben bu şerrin içinde bir hayır olduğunu düşünüyorum. FETÖ ve diğer tehditler temizlendiği zaman çok daha aydınlık bir Türkiye'ye kavuşacağız."