siz sistemi arastirdigini söyleyen Saadet Partisi Kirklareli Il Baskani Murat Hizir, "Dünya hizli bir sekilde faizsiz sisteme dogru yöneliyor. 2011 yili Bütçemize bakarsaniz iç ve dis borç faizine neredeyse bütçenin yarisini veriyoruz. Bu bütçenin yarisindan 300 kisi faydalanirken diger yarisindan 73 milyon faydalanacak ne kadar adil degimli? Dünya hizla faizsiz sisteme dogru yol aliyor. Biz buna hazir olmaliyiz" dedi.
Küresel ekonomik krizin en önemli sebebinin "faiz" oldugunu belirten Saadet Partisi Kirklareli Il Baskani Murat Hizir, yaptigi yazili açiklamada, bu durumun ülkeleri faizsiz sistemi arastirmaya yönelttigini, Ingiltere ve Hollanda gibi pek çok devletin faizsiz sistemini arastirirken, Rusya'nin bu sistemi simdiden uygulanmaya baslandigini söyledi. Dünyanin yillarca iki kutuplu bir düzenle idare edildigine deginen Hizir, bunlardan birinin yikilan komünizm ile yönetilen Sovyetler Birligi, digerinin ise simdilerde çatirdayan kapitalizmi ile ABD oldugunu kaydetti. Komünizmin ekonomi anlayisinda faizin yasak oldugunu ancak alis-veriste yasak oldugu için piyasa olusmadigina dikkat çeken Hizir, bu nedenle dayandigi temel ekonomik zihniyeti kusurlu olan komünizmin ancak 45-50 sene bir ömür sürebildigini ifade etti.
Kapitalist sistemde ise alis-verisin serbest, bununla beraber faizinde serbest oldugunu anlatan Hizir, "Bu sistemde piyasa ekonomisi olusmus ancak rahat isleme imkânina sahip olamamistir. Bu sisteminde dayandigi temel ekonomik zihniyette sakat oldugu için çökmeye mahkûmdur. Ve çatirdiyor. Hâlbuki Islam dininin temel ekonomik prensibi, alis-verisin serbest birakilmasi, faizin ise yasaklanmasi seklindedir" dedi.
"Dünya Ortodoks ekonomik zihniyetle yönetiliyor"
Ortodoks ekonomik zihniyete göre; "Dünyanin kaynaklarinin kisitli, insanin ihtiyaçlarinin ise sonsuz" oldugunu kaydeden Hizir, "Kisitli imkânlarla sonsuz ihtiyaçlar karsilanamayacagi için! Elit zümreler olusmustur. Bu zümreler maddi kuvvetlerinden dolayi dünya kaynaklarini kendi haklari olarak görürler. Bunun için Irak'i Afganistan'i isgal etmekten, sömürmekten çekinmezler. Bunun için Avrupa ve Kuzey Amerika da 1 milyar insan lüks ve sefahat içinde yasarken, Türkiye gibi ülkelerde insanlar karin tokluguna çalisirlar, Afrika da insanlar ayakkabi bile bulamadigi için kola siselerini ezip iple baglayarak kendilerine ayakkabi yapmak zorunda kalirlar" diye konustu.
Islami ekonomik zihniyete göre ise; "Dünya kaynaklari sonsuz, insan ihtiyaçlarinin ise sinirli" oldugunu anlatan Hizir, "Sonsuz imkânlarla, sinirli ihtiyaçlarin karsilanmasi adil bir bölüsümle refah ve saadeti getirecektir. Åzöyle düsünelim! Sizin evinizde ayakkabi dolabiniz var. 50 çiftte ayakkabiniz var. Soru su; ayni anda kaç tanesini üst üste giyebilirsiniz? 1 çiftini degimli? Demek ki sizin ihtiyaciniz yalniz 1 ile sinirli. Buna kislik botunuzu, yazlik terliginizi de eklerseniz 3'ü geçmiyor. Sorulari ayni anda kaç evde oturabilirsiniz, ayni anda kaç arabaya binebilirsiniz diye çogaltabiliriz. Cevaplar 1 ile sinirli olacagi için, ihtiyaçlarimizda sinirli olacaktir. Buradaki mantik ayni anda diyerek zamana, kaç adet diyerek kaynaga dikkat çekilmesidir. Düsünsenize birinin basini sokacagi bir evi yok digerinde 50 tane var?
Faiz, mevcut bir gelirden elde edilen gelirin esit olarak dagilimini engeller, iki tarafi da zarara sokan çok acimasiz ve adaletsiz bir gelisim, bölüsüm sistemi. Faiz, geri kalmis ülkelerin uyguladigi bir sistemdir. Gelisimini tamamlamis bir ülkede faiz orani çok düsüktür" seklinde konustu.
“Amerika'da patlak veren finansal krizin sebebi faizdir”
Gerçek serbest piyasa ekonomisinin Islami sistemle mümkün olacagini söyleyen Saadet Partisi Kirklareli Il Baskani Murat Hizir, açiklamalarini söyle sürdürdü;
"Faiz, tabu olmaktan çikmalidir. Islâm ekonomisi arz ve talebi dikkatle ele alir ve bu sebeple gerçek serbest piyasa ekonomisi Islâmî sistemle mümkündür. Kapitalist sistem gerçek bir serbest piyasa olusturmaz, çünkü ilan edilen faizler buna engeldir. Hiristiyanlik da faizi helal göstermiyor. Hiristiyanlik faizi 1500'lü yillara kadar yasaklamistir. Bu, Islam'in var olusundan bile uzun bir süredir. Roma Imparatorlugu, yasadigi sürece faizi yasaklamistir. Küresel kriz sonrasi Vatikan'in suçlu olarak faize ve açgözlülüge vurgu yapmasi, faizsiz sistem arayislarinin bir göstergesidir.
Pek çok ülke ve kurum faizsiz bir sistemin nasil oldugunu arastiriyor. Dünya hizli bir sekilde faizsiz sisteme dogru yöneliyor. 2011 yili Bütçemize bakarsaniz iç ve dis borç faizine neredeyse bütçenin yarisini veriyoruz. Bu bütçenin yarisindan 300 kisi faydalanirken diger yarisindan 73 milyon faydalanacak ne kadar adil degimli? Dünya hizla faizsiz sisteme dogru yol aliyor. Biz buna hazir olmaliyiz."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol