HIST UZAYDA NE YAPIYORSUNUZ SÖYLERMISINIZ?

1960'li yillardan beri ileri ülkelerden bir takim insanlar uzaya gidip geliyor, uzayda yürüyor, Ay'da dolasiyor ve uzayin derinliklerinde kaybettigi bir sey varmis gibi arastirmalar yapiyor.
Görüyormusunuz merak ve ilgi insanoglunu nerelere götürüyor. O yani merak ve ilgi, bizim gibi geri toplumlarda olmadigi için biz de yerde emekliyerek bir yerlere varmaya çalisiyoruz. Aslinda bu halimizle varacagimiz bir yer yoktur. Uzaya çikip yürümedigimiz için yerde nasil yürüdügümüzün farkinda degiliz.
Uzaya gitmek insana yeni ufuklar açmis, yeryüzüne yeni meslekler getirmistir. Tabii bu olay Uzay Meslekleri'ne ihtiyaç duyanlar, uzayda mekân edinenler, uzayda mülkiyet sahibi olanlar içindir. Bugün itibariyle uzaya giden birkaç ulustan biri Amerika, Rusya, yanlis bilmiyorsam biride Çin'dir. Japonya da uzayin derinliklerine araç göndermeyi basarmis bir ülkedir. Belki uzayin derinliklerinde bilgi toplayan baska uluslar da vardir. Bu uluslarin uzayda elde ettikleri bilgilerin ne kadarini açikladiklarini bilmiyoruz. Ancak bugün itibariyle açikladiklari bilgilerin isiginda su mesleklerin dogdugu malûmdur
Uzay Mimarisi, Uzay Is Idaresi, Uzay Mühendisligi, Uzay Yasam Bilimleri, Uzay Hukuku ve Siyaseti, Uzay Kaynaklari ve Imalati, Uydu Uygulamalari, Uzay Fizigi, Uzay Müzigi, Uzay Sanati, Uzay Edebiyati, Uzay Tarihi, Uzay Bilgi Iletisim gibi bilim ve meslek dallarinin dogdugu bilinmektedir.
Bugün Amerika, Uzay Askerligi alaninda büyük mesafe almistir. Amerikanin su an bir UZAY TÜMENI'ne sahip oldugu, bu tümenin eski komutaninin bugün Amerikan Genel Kurmay Baskanligini yapan kisi oldugu söylenmektedir.
Bu durumdan su anlasiliyor ki Amerika Uzay Savaslari'na hazirlanmaktadir. Savasi, mücadeleyi uzaya çikarmak, uzayda turistik seyahat isletmeleri tesis etmek, uzay mülkiyeti elde etmek süphesiz ki insanlik için yeni seylerdir. Belki bugün uzayla mesgul olanlara geçmiste "Saçmalamayin" diyenler olmustur. Elbette düsünmesini bilenler için insan hayali sonsuzdur. Hayaller insan düsüncesine yeni boyutlar getirmistir. Insan hayal ettigi müddetçe yasar lafi bos bir söz degildir.
Bizim insanimiz DAÄzIN ÖTESI'ni merak etmemistir. Hatta sinirlarimizin ötesinde ne oldugunu dahi düsünüp bilmek istememistir. Birakin sinirlarin ötesini, oturdugumuz yerin ve diyelimki köyün, kasabanin, ilin, bölgenin, ülkenin, dünyanin tarihini bile bilmeyiz. Belediye ve Il Genel Meclislerinin ne is yaptiklarini bilmeden Büyük Millet Meclisindeki Milletvekillerini konusuruz. Bilmeyiz ki insanlar uzaklara yakinlari fethederek gitmislerdir. Yakin Çevre ögrenilmeden Uzak Çevre ve diyarlari ögrenmek temelsiz bina yapmak gibi birseydir. Insan önce yasadigi yerde ne olup gittigini ögrenerek çikmistir. Bakmistir ki ötelerde daha degisik seyler vardir. Denizin üstünde karpuz kabuklari varsa denizin altinda yosunlar, bir baska canli alemde vardir. Hayatta bilgiyi edinmek, bilgiyi insa etmek, basamak basamaktir. Insanoglu önce dünyayi ögrenmis, sonra uzayi merak etmistir. Dereyi görmeden paçalari sivamamistir. Ama daima bir seyi hep yapmistir Düsünmeyi bilmis, düsünceyi bir baskasina telkin etmistir. Sürekli ufuk açici seyleri söylemistir. Bunlari sözleriyle, kitaplariyla, yazdiklariyla yapmistir. Onun için okumak gereklidir. Onun için Islamin Peygamberi ümmetine OKU demistir. Dünyayi oku, uzayi oku, evreni oku ama hep oku ve merak et, ilgi duy. ilgi duymazsan, merak etmezsen, arastirip sorusturmazsan ve de ögrendigin, düsündügün sey üzerine kusku duymazsan ilerlemenin, aydinlanmanin yolunu açmis olmazsin. Tabii bu sorgulamanin temelinde ve basinda EÄzITIM vardir. Egitim üç yillik, bes yillik, sekiz yillik, 12 yillik degil, Ömür Boyu'dur. Egitimi sürekli hale getiren toplumlar ilerlemislerdir.
Bakin, UZAY dedik de nerelere geldik? Vaktimiz ve yerimiz olsa daha nerelere gider, neleri yazip konusuruz? Bilgi bir denizdir. Kepçe kepçe alsaniz bitmez. Çünkü insanoglu bugday gibi, arpa ve çavdar gibi bilgi üretmekte ve bu bilgileri tüketerek, kullanarak bir yere gelmeye çalismaktadir. Önümüze degil, ufka bakalim derim, ne dersiniz? Belki ufkun bizim için karardigini onu aydinlatmak için birseyler yapmak gerektigini düsünürüz.
nazifkaracam@gazetetrakya.com