"Her türlü provokasyona karşı vatandaşlarımızı uyanık olmaya davet ediyoruz"

Başbakan Binali Yıldırım, Bakanlar Kurulu'nun ardından basın mensupları ile bir araya gelerek onların sorularını yanıtladı. Yapılan darbe teşebbüsünün başarılı bir şekilde sona erdirildiğini söyleyen Yıldırım, yaşanan bu olayların hesabının tek tek sorulacağını belirtti. Başbakan Yıldırım ayrıca 15 Temmuz 2016 tarihinde yaşanan olaylar sonrasında 208 şehit olduğunu, bunlardan 60 tanesinin polis, 3 tanesinin asker ve 145 tanesinin de sivil olduğunu söyledi. Yıldırım, gözaltı sayısının da 7543'e ulaştığını bildirdi

Birçok gözaltı ve görevden uzaklaştırmaların yapıldığı darbe sonrası dönemle ilgili Başbakan Binali Yıldırım bazı açıklamalarda bulundu. Yıldırım; "Bu süreçte onlara katılan var mıdır yok mudur, ne kadar başkalarının dahili vardır tabi ki Türk adaleti bunu inceden inceye bütün ayrıntılarıyla ele alacak ve gerçeği ortaya çıkaracaktır. Hiçbir şey, hiçbir kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak. Karanlıkta hiçbir husus bırakılmayacak. Bu bizim milletimize borcumuzdur. Milletimize karşı en büyük yükümlülüğümüzdür" dedi.
Kendisine yöneltilen, bu darbeyi gerçekleştirenlerin içerisinde başka unsurlar olup olmadığı, Meclis'in tahribat nedeniyle tatile girip girmeyeceği ve YAŞ toplantısının ertelenmesi ile ilgili soruya karşılık Yıldırım; "Meclis yaşadığı tahribata rağmen tatile girmeyecek. Yaş toplantısına kısa bir süre kaldı. Ama şartlar değerlendiriliyor, bunların hepsini önümüzdeki günlerde kararını verip kamuoyuyla paylaşacağı. Bu kalkışmayı başlatan terör örgütü paralel devlet yapılanması Fettullah terör örgütü mensuplarıdır. Bu süreçte onlara katılan var mıdır yok mudur, ne kadar başkalarının dahili vardır tabi ki Türk adaleti bunu inceden inceye bütün ayrıntılarıyla ele alacak ve gerçeği ortaya çıkaracaktır. Hiçbir şey, hiçbir kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak. Karanlıkta hiçbir husus bırakılmayacak. Bu bizim milletimize borcumuzdur. Milletimize karşı en büyük yükümlülüğümüzdür" açıklamasını yaptı.
"Amaçları karanlık olan küresel
bir tehdit var"
Başbakan Yıldırım daha sonra kendisine yöneltilen, "Fethullah Gülen'in iadesiyle ilgili süreç başladı mı?" sorusunun ardından; "Dostlarımıza teşekkür ettik. Amerika Birleşik Devletleri de bizim dostumuzdur. Stratejik ortağımızdır ve birçok konuda güvenlik konusunda, ticaret konusunda derin ilişkilerimiz vardır. Ben, ABD yöneticilerine diyorum ki, 'Bir ülkede demokrasiyi sona erdirmek yerine ne idüğü belirsiz bir rejim getirmek için hangi saiklerle yapıldığı belli olmayan, hedefleri amaçları karanlık olan bir küresel tehdit var. Yani delil, belgi, bundan daha iyi delil olur mu ya? Bir ülkeyi, seçilmiş hükümetini, milli iradesini yok etmeye çalışan bir haşhaşi örgüt mensuplarını ve ona direktifler veren başındaki kanaat önderi dedikleri kişinin bütün bu sevk ve idaresine rağmen eğer dostlarımız hala bize delil gösterin diyeceklerse biz orada kusura bakmasınlar biraz hayal kırıklığı yaşarız. Burada dostluğumuzun sorgulanması bile gündeme gelebilir. Her ne kadar her şeye rağmen bütün şeyde Adalet Bakanlığımız bütün her şeyi yapıyor" dedi.
"İdam cezası için aceleci karar vermek
doğru olmaz"
Darbe teşebbüsü sonrasında bu teşebbüsü gerçekleştirenler için idam cezası getirilmesine yönelik tezahüratlara karşı aceleci bir karar vermenin doğru olmadığını dile getiren Yıldırım; "Türkiye bir hukuk devleti, bizim hukuk devleti olmakla beraber vatandaşlarımız için siyaset yapıyoruz. Vatandaşlarımızın isteği bizim için bir emirdir ama şu olayın sıcaklığı, heyecanı içerisinde aceleci bir karar vermek doğru değildir. Ama vatandaşımızın bu talebini de göz ardı edemeyiz. Etraflıca meclisimiz düşünülür, konuşulur. Bu bir anayasa değişikliği gerektiren bir husustur. Burada halkın kanaatine göre hareket ederiz. Peşinen reddetmeyiz, peşinen de kabul etmemiz şu aşamada çok sağlıklı sonuçlar vermez" dedi. Başbakan Binali Yıldırım ayrıca herhangi kayıp bir envanter olup olmadığı ve askeri uçaklarla ilgili bir soruyu da yanıtladı. Yıldırım; "Bir kere envanterde ilk anlarda hareketlilikten dolayı eksiklikler vardı. Şu anda envanterlerde kayda değer bir eksiklik yok. Bunların kontrol dışı harekete geçmelerini önleyecek tedbirler alınmıştır. Buna rağmen tabi büyük bir travma yaşıyoruz milletçe. Herkes bir yerden bir saksı düşse bomba patladı diyor bu gayet normal. Yani dolayısıyla çok ciddi ihbarlar geliyor. Ciddi veya ciddi değil her ihbarı en ince ayrıntısına kadar değerlendiriyoruz. Gerekli tedbirleri alıyoruz. Hiçbir şeyi şansa bırakamayız. Hava sahamızın güvenliği konusunda bir problem yok. Hava sahamız belirli yerlerde askeri uçuşlara kapalıdır. Yani emir ve talimatlar dışındaki uçuşlara kapalı olması esastır. İzin istisnadır. Yani herhangi bir tanımlanmayan hava aracı gözüktü hemen ilgili savunma komutanlığı talimat veriyor onları kontrol altına alan uçaklar gönderiliyor ve takip ediliyor. Tehdit oluşturulursa da gereği yapılacak. Bu şekilde gece gündüz kontroller devam ediyor" diye konuştu.
Yıldırım; "Provokasyon her zaman vardır, her an her kesimden beklenebilir. Bizim de tam uyarımız bu noktadadır. Vatandaşlarımızı her türlü provokasyona karşı uyanık olmaya çağırıyoruz. Bugün yaşantılarımızın farkını düşünecek zaman değil. Bu gün kılık kıyafetimizin farkını düşünecek zaman değil, bu gün fikirlerimizin farklılığını ön plana çıkaracak gün değil. Bu gün bir olma, beraber olma, ülkeye sahip olma günüdür. Özellikle bütün sivil toplum kuruluşlarına, bütün siyasi partilere mensup olan kardeşlerimizden, vatandaşlarımızdan bizim istirhamımız bir araya gelelim ayrılıkları gayrılıkları bırakalım ve ülkemizin, yavrularımızın geleceği için tek Türkiye haykırmasını bütün dünyaya duyuralım. Bahsettiğiniz isimler veya başkaları şu anda Türk yargısının elindedir. Masum mudur yoksa zanlı mıdır bunlar yapılan soruşturmalarla ortaya çıkacaktır. Artık bizim görevimiz bu melanete bulaşanları Türk adaletine teslim etmektir. Bu da başarıyla yapılmıştır. Bundan sonrası Türk yargısının yapacağı iştir. Türkiye Cumhuriyeti ordusuyla, emniyetiyle güçlüdür. Milletime bu yaşadığımız olayda gösterdikleri sağduyu kararlılık ve cesaret için hükümetimiz adına teşekkür ediyorum"
Başbakan Binali Yıldırım, darbe girişiminde 208 şehit olduğunu, bunların 60 tanesinin polis, 3 tanesinin asker, 145 tanesinin de sivil şehit olduğunu belirterek, "1491 yaralımız var. Gözaltına alınan şahıs sayısı 7543. Bunlarda 100 tane polis, 6038 tane çeşitli rütbelerde asker, 755 hakim-savcı, 650 tane de sivil" olduğunu ifade etti.
Gözaltılardan tutuklamaya dönüşenler 316'ya çıkmış. Yaralı olanlar var. Darbecilerden ölü olarak ele geçirilen 24, yaralı ele geçirilen 50, gözaltında işlemleri devam eden 7271.
Başbakan Yıldırım, Bakanlar Kurulu sonrası açıklamalarda bulundu. Bu darbe girişiminin Tüm Türkiye'ye hedef aldığını ifade eden Yıldırım, CHP, MHP, HDP yöneticilerine, Türk medyasına, sivil toplum kuruluşlarına ve vatandaşlara teşekkürlerini yineledi. Başbakan Yıldırım, darbe girişiminde 208 şehit olduğunu, bunların 60 tanesinin polis, 3 tanesinin asker, 145 tanesinin de sivil şehit olduğunu belirterek, "Sivil şehitlerimiz derken şunu da söyleyeyim bunlar Türkiye'deki şehitlik mertebesinin en üst düzeyine çıkmışlardır. Şehittirler, düşmana karşı şehit olan askerimiz polisimiz hangi statüdeyse aynı statüden yararlanacaktır yakınları. Bu kalkışma esnasında zarar gören tüm vatandaşlarımızın da zararları eksiksiz giderilecek" dedi. Yıldırım, darbe girişiminin ardından rakamsal olarak şu bilgileri verdi:
"1491 yaralımız var. Gözaltına alınan şahıs sayısı 7543. Bunlar değişebilir. Bunlardan 100 tane polis, 6038 tane çeşitli rütbelerde asker, 755 hakim-savcı, 650 tane de sivil olmak üzere dökümü bu şekilde.
Gözaltılardan tutuklamaya dönüşenler 316'ya çıkmış. Yaralı olanlar var. Darbecilerden ölü olarak ele geçirilen 24, yaralı ele geçirilen 50, gözaltında işlemleri devam eden 7271.
HSYK da aldığı kararla 5 HSYK üyesinin üyeliğini düşürmüş, ayrıca çeşitli kademelerdeki yargı mensupları hakkında 2745 açığa alınma kararı verilmiş, bunların infazı da devam ediyor. Soruşturmalar da başlatılmıştır.
Bakanlıklarımızda da bu terör örgütüne o veya bu şekilde katılmış kamu görevlilerinin tasviye edilmesine yönelik çalışmalar başlatılmış. Maliye Bakanlığımız, bin 500'e yakın kamu görevlisi hakkında görevden el çektirme işlemleri başlatıldı. İçişleri bakanlığımız 8 bin 777 görevden uzaklaştırma açığa alınma kararı verilmiş."
"Dede bunlar bizim askerimiz değil mi?"
Başbakan Binali Yıldırım, 12 yaşındaki torununun "Dede bunlar bizim askerlerimiz değil mi, neden insanları öldürüyorlar" sorusunu sorduğunu belirterek; "Ben buna cevap veremedim ama cevabı vereceğiz. Öyle bir vereceğiz ki bütün dünya görecek" dedi. Gördüğü bir fotoğrafında kendisini çok etkilediğini ifade eden Başbakan Yıldırım, "Çarşaflı bir hanımefendi bir kamyonun direksiyonunda, yanında da başı açık modern giyimli bir kadın muavin koltuğunda oturuyor, kamyonun arkasında da hınca hınç insan meydana gidiyorlar. İşte Türkiye'yi birleştiren değer bu. Bu fotoğraf gözlerimden damlaların düşmesine sebep olan fotoğraftır. Ayrımız gayrımız yok, biz birlikte Türkiye'yiz. Bunu bu aziz millet 15 Temmuz gecesi bir kez daha ispat etmiştir" diye anlattı.
"Lütfen bu canilerle silahlı kuvvetlerimizi
bir tutmayın"
15 Temmuz darbe girişimi ile ilgili bir şeyi özellikle dikkate almak gerektiğinin altını çizen Yıldırım, şu konuda uyardı: "Her ne kadar bu darbe girişimi Türk Silahlı Kuvvetler bünyesinde başlatılmış olsa da bunu yapmaya kalkışanların Türk Silahlı Kuvvetleri'nin vatanını, milletini, bayrağını seven subay, astsubay ve mensuplarıyla zerre kadar alakası yoktur. Bunlar asker elbisesi içine girmiş, eli kanlı canilerdir, terör örgütünün mensuplarıdır. Değerlendirme yaparken aziz milletimden hükümetiniz olarak talebim şudur. Lütfen bu canilerle silahlı kuvvetlerimizi aynı tutmayın. Silahlı kuvvetlerimiz, ülkemizin göz bebeğidir. Bölücülükle mücadele Emniyet Kuvvetlerimiz, Silahlı Kuvvetlerimiz büyük bir mücadele vermektedir. Bu hain girişimde bulunanların asla Silahlı Kuvvetleri temsil edemeyeceğini, bu hususu değerlendirirken askerimize ordumuza onların itibarına zarar verecek, kurumsal yapısını yıpratacak hareketlerden vatandaşlarımız lütfen uzak olsunlar."