Atatürkçü Düsünce Dernegi Kirklareli Subesi, 13-14-15 Kasim 2009 tarihlerinde Antalya’da gerçeklestirilen Dernegin Egitim Çalistayi sonuç bildirgesini kamuoyu ile paylasti.
Gündemdeki konular hakkinda kaygilarin dile getirildigi açiklamada sunlar kaydedildi; “Türkiye Cumhuriyeti kanla, irfanla, devrimle kurulmus bir ulus devletidir. Bu yil 86. yilini kutladigimiz Cumhuriyet, tarihinin en zorlu dönemini yasamaktadir. Dünya uluslarinin bas düsmani emperyalizm ve onun dâhili ve harici isbirlikçileri Sevr Antlasmasi'ni yeniden dayatarak ülkemizi bölmeye çalismaktadirlar.
Asimetrik harekâtin ve psikolojik savasin lojistik destek kitalari ise isbirlikçi medyanin televizyon kanallari, radyolari ve gazeteleridir. Türkiye'yi açik isgale cesaret edemeyen ABD ve AB emperyalistleri, beyinleri isgal ederek kendilerine yer etmekte Cumhuriyet devrimi ve kazanimlarini birer birer ortadan kaldirmaya çalismaktadirlar.
Bunun son örnegi ülkemizi bölünmeye götürecek olan sözde "Açilim" sürecidir. Bu topraklarda yasayan yurttaslarimizin talebi olmayan, sinsice ve ustaca hazirlanan bu "Açilim Paketi" ABD ve AB emperyalizminin bir planidir. Bölgemizde dagilma tehdidi altinda bulunan devletlerin antiemperyalist bir durus ortaya koymasini, sömürge olmaktan kurtulmanin ve bagimsiz devlet olmanin temel kosulu olarak görüyoruz. Buna en güzel örnek Mustafa Kemal ATATÜRK'ün yillar önce büyük bir öngörü ile olusturdugu Sadabat ve Balkan Paktlaridir.
Kisaca, emperyalist ABD ve AB'nin Büyük Ortadogu Projesi (B.O.P.) ve ulus devletimizi parçalama plani "Açilim" adi altinda dayatilmaktadir. Cumhuriyet devrimimiz; dil, tarih, yurt ve kültür birligi temelinde gerçeklesmistir. Bunun sonucu olarak da Mustafa Kemal ATATÜRK, "Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkina Türk Milleti denir" tanimi ile yurttaslik temelinde bir ulus devlet insa etmistir. Ulus devletimizin temel direklerinden dil birligini parçalama çalismalari Tevhidi Tedrisat (Egitim Ögretim Birligi) Yasasi'nin delinmesi ile baslamis ve "anadilde egitim" talepleri ile artarak devam etmektedir. Bu nedenle egitim kurumlarinda "ana dilde egitim" istemek ulus devletimizi ortadan kaldiracak bölücü bir girisimdir.
Devrimle kurulan ulus devletlerin içerisinde ayri ayri uluslar, ayri ayri halklar olmaz. Tek ulus, tek devlet, tek bayrak vardir. Bunu en güzel ifadesi ise Mustafa Kemal ATATÜRK'ün "Ne mutlu Türküm diyene" sözüdür. Emperyalizmin dâhili isbirlikçilerinden biri de gericiliktir. Sunu önemle vurgulamaliyiz ki irtica ile mücadele Cumhuriyetin tüm kurumlarinin asli görevidir.
Sonuç olarak: Emperyalizmin dâhili ve harici isbirlikçilerinin her türlü tertip ve dayatmalarina karsi Türk ulusunun "Tam bagimsiz Türkiye" sevdasi bizim en büyük güvencemizdir. Dün emperyalizmi ve isbirlikçilerini denize döken Türk ulusunun bagimsizlik ezberini hiçbir tertip bozamaz… Türkiye Cumhuriyeti Edirne'den Ardahan'a, Sinop'tan Antalya'ya bölünmez bir bütündür… Lozan Antlasmasi'yla ortadan kaldirilan Sevr'in yeniden uygulanmasina kesinlikle izin verilmeyecektir.
Ülkemizde ve dünyada mevcut ve çikacak sorunlarin çözümüne "Atatürkçü Düsünce Sistemi" her zaman isik tutacak ve ülkemizi düzlüge çikaracaktir. Hangi etnik kökenden gelirsek gelelim, hangi inançtan olursak olalim, esit yurttaslar olarak birlik ve bütünlük içinde yasama kararliligimizi dosta düsmana bir kez daha ilan ediyoruz…
Bugün gelinen noktada Yüksek Yargi'nin, Cumhuriyet Bassavcisi'nin ve yargiçlarin dinlenmesi, iktidarin eylemlerini sorgulayan yargiçlarin ihracinin talep edilmesi ülkemizdeki kuvvetler ayriligi ilkesini yok etmektedir. Bu da iktidarin açik fasizme dogru yol aldiginin açik göstergesidir. Atatürkçüler, Cumhuriyetçiler ve demokrasi güçleri bu gidise seyirci kalamazlar. Bu noktada bize düsen görev, demokrasi güçlerini en genis cephede birlestirerek bu saldirilari def etmektir.
Her türlü olumsuzluga ragmen YASASIN TAM BAÄzIMSIZ, LAIK TÜRKIYE CUMHURIYETI diyoruz."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol