Hep beraber izliyoruz

"Ben Kırklareliliyim, Kırklareli'ni seviyorum" diyenler için en kritik yerel seçim olarak ön plana çıkan 2014 Mart'ı, 5 yıllık dönem düşünüldüğünde vatandaşların omuzlarına ciddi bir sorumluluk yüklemekte. Kırklareli'nin ertelenen yanlarına çare olmaya soyunan siyasi parti ve seçeceği belediye başkan adayının da Kırklareli'ne bu pencereden bakması gerekiyor. Kısacası halk - siyasi parti ve Kırklareli sevdalısı bir belediye başkanının Kırklareli'nin bu çıkmazına çare olması için aynı pencerede toplanmasının zamanı geldi.

Kenar mahallelerin kanatlanıp uçtuğu Kırklareli'nde mevcut imar alanlarının darlığı inşaat şirketlerinin gözünü kent merkezine çevirdi. 2002 öncesi ve sonrası dönem karşılaştırıldığında her anlamda % 500 büyüyen Kırklareli, bu büyümeye cevap veremeyen Belediyecilik anlayışı sayesinde her geçen gün köşeye sıkışıyor.

AK Parti iktidarı ile kalıplaşan deyimler arasından daha önce olmayan ve 12 yıllık iktidarın son çeyreğinde kullanılmaya başlanılan "2002 öncesi Türkiye ve 2002 sonrası Türkiye" deyimini Kırklareli için kullanmış olsak ve dönemler arasında ki farkları ortaya koysak, en büyük farklılığın 4 ve 5 katla sınırlandırılmış binaların yükselemeyen, imar alanlarının darlığından dolayı büyümesinin  önü kesilen, fakat şehrin merkezinden kenarlara doğru mahalle sınırlarının içinde izin verilen ölçüde  genişleme çabasında olduğunu söyleyebiliriz.  
2002 yılı öncesinde kenar mahalle olarak isimlendirilen yerlerin  Kırklareli adına büyümesi İstasyon ve Pınar gibi iki yeni ve büyüyen mahallenin oluşmasını beraberinde getirmişti.
Kırklareli'nin en kenar mahallesi olan Karahıdır'a yaklaşan İstasyon mahallesi ile Bademlik - Cumhuriyet - Pınar mahallelerinin de artan nüfus artışı ile birlikte inşaatlarla dışa doğru büyümeleri mevcut imar alanlarının tekrar gözden geçirilmesini de beraberinde getiriyor.
Kırklareli için, 2002 öncesi dönem ile 2002 sonrası dönem karşılaştırıldığında;
2002 öncesi Kırklareli'sinde İstasyon Caddesi’nin en dışarıda olduğu ve Pınar Mahallesi’nin gece kondu kent görüntüsünün hafızalarda kaldığı bir manzara hatırlanırken, 2002 sonrası dönemde, Kırklareli Üniversitesi’nin mevcut öğrenci sayısının 2012 - 2013 eğitim ve öğretim yılında 20.000'e ulaşması ve TÜİK'in 2012 verilerine göre % 6,5'lik oranda artan nüfus sonrasında, konut ihtiyacına cevap verebilmek için "Hedef Kırklareli" diyen inşaat şirketlerinin yükselen inşaatları ile dolan sınırlı imar alanlarının tükenmek üzere olduğu bir Kırklareli çıkmakta karşımıza.
Özellikle Devlet Destekli; Kültürel, Sportif, Sağlık, Eğitim içerikli yatırımları ile 2002 sonrası dönemde tanışan Kırklareli'nde ki bu değişim ve gelişimin en önemli etkenlerinden bir diğeri ise  Kanalistanbul ve 3'ncü Köprü projeleri sonrası ön plana çıkacak olan Trakya illerinin hedef bölge olmaları.
Türkiye'de 2002 sonrasında dönemde ki en büyük hamle, İstanbul'un merkezi durumunda olduğu büyük bir metropolün Sakarya - Adapazarı - Kocaeli - Bursa - Tekirdağ - Edirne - Kırklareli illerini içinde bulundurduğu, kentsel dönüşüm  ve diğer yatırımlarla desteklenerek Türkiye'nin bu dönemde gelişmişlik düzeyine paralel ve "Hedef 2023" vitrinine uygun bir şekilde  dünya vitrinine sunulmasıydı.
Diğer illerin bu hedef doğrultusunda çıtasını metropolleşme adına devamlı yükseltmesi sonrasında gözlerin çevrildiği Kırklareli'nde ise hala; imara açılsın mı? Açılmasın mı? Diye düşünülen araziler ile inşaatların şehir merkezinde 4 kat mı? Olsun 5 kat mı? Olsun papatya fallarının bakılmasını herkese yaşatan bir belediyecilik anlayışı ile büyüyen Türkiye'nin inatla dışında kalan bir Kırklareli çıkmakta karşımıza.
Kısıtlı imar alanlarının; 2002 sonrasında yapılan yatırımlar, Kırklareli Üniversitesinin şehir merkezinde ki öğrenci sayısının 7.000 olması, yaşanabilirlik anlamında en yaşanabilir iller arasında Kırklareli'nin ilk sıralarda yer aması, hayvancılıkta ARİ bölge olması, Türkiye'nin; sanayi-kültür-tarih-eğitim-tarım-hayvancılık gibi sektörlerin iç içe yapıldığı metropolün bir parçası olması gibi nedenlerden dolayı inşaat şirketleri tarafından mevcut ihtiyaca cevap verebilmek için doldurulması ve açılmayan imar alanları nedeni ile gözlerin şehir merkezine çevrilmesine neden oldu. Şimdi herkes Kırklareli merkezde bulunan boş ve atıl yerlerin ihtiyaca cevap verebilmek için çarpık kentleşme pahasına nasıl doldurulduğunu izlemeye hazırlanıyor.

Yorum Yazın

Yapılan Yorumlar

  1. Ben Kırklarelili'yim Kırklareli'ni seviyorum. Kırklareli'nin bugünkü belediyeciliği hakettiğini düşünmüyorum. Umarım bu başkan yeniden aday gösterilmez. Ünal Başkur gibi mühendis ve işlerin içinden gelen genç biri olsun. O da seçilmezse iktidar olsun ( olamaz ya ) ona bile razıyım artık.