Hayvan severlerden yasa teklifine tepki

Kırklareli Sokak Hayvanlarını Koruma Derneği Başkanı İlhan Ardalı, 5199 sayılı hayvanları koruma kanunu değişiklik teklifinin bakanlar kurulu onayından geçtiğini hatırlatarak, "Bu yasa teklifi kedi ve köpekleri yok etmek için hazırlanmıştır, bu bir katliam yasası olacaktır" dedi.
Ardalı Pazar günü Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte bir çay bahçesinde gerçekleştirdiği basın açıklamasında 5199 sayılı kanun değişikliğini eleştirdi. Ardalı açıklamasında şunları kaydetti;
"Orman ve Su İşleri Bakanlığı yetkililerince, ülkemizdeki STK'ları, Veteriner Hekim Odaları, Veteriner Fakülteleri gibi ilgili kuruluşlardan "görüş ve bilgi" alınmadan, Türkiye gerçeklerinden uzak olarak hazırlanmış "5199 sayılı hayvanları koruma kanunu değişiklik teklifi" bakanlar kurulunun onayından da geçirilmiştir.
Bu teklif ile çok açık bir şekilde dışarıda hiç kedi-köpek kalmaması hükme bağlanmıştır. Sokaklarda, köylerde, çiftliklerde, beldelerde, yaylalarda, "milyonlarca kedi-köpek" vardır. Belediye'lerin bunları canlı olarak toplama ekipleri yoktur, toplanan hayvanlara bakım ve tedavi imkanları ise hiç yoktur. Dolayıyla bu hayvanların hepsi toplama adı altında öldürülecektir. Bu yasa teklifi kedi ve köpekleri yok etmek için hazırlanmıştır, bu bir katliam yasası olacaktır.
Çünkü;
1-2004 yılında çıkan kanunda hükme bağlanmış olmasına rağmen, binlerce belediye "kısırlaştırma" yapmadığı gibi bir "bakımevi" bile kurmamıştır.
2- Belediyeler bakımevindeki 50-100 hayvana dahi bakıcı ve veteriner veremez ve onları açlık ve susuzluğa mahkûm ederken "milyonlarca" hayvan toplandığında "on binlerce bakıcıyı, binlerce veteriner hekimi"  istihdam etmeyeceği ve bir günlük yemekleri bile yüksek meblağlar tutan sayısız kedi-köpeğin beslenme maliyetini karşılayamayacağı için kolay yol olan "öldürmeyi" seçecektir.
3- Kediler, yaradılışları gereği yakalanması imkânsız olan hayvanlardır. Yüz binlerce kediyi de "canlı" toplayamayacakları için "öldürecekleri" açıktır.
4- Pitbul ve diğer "tehlikeli" kategorisine alınmış köpekler ( istenirse herhangi bir cinste olan köpek sahibi tarafından tehlikeli hale getirilebilir) için "3 ay içinde bakımevlerine teslim etmeleri zorunludur" ibaresi yasa teklifine konmuştur. Şehirlerin % 90'ında hala bakımevi yokken bu hayvanlar hangi bakımevine konacaktır?
Belediyelere sokaklardan toplanan milyonlarca hayvanın "doğal hayat parkları"nda yok etme imkanı vermesinin yanında, bu hayvanlar zaten açlıktan ölecektir.( ölen bir köpeği açlıktan yiyen arkadaşlarının fotoğrafını internetten bulabilirsiniz)
Göz ardı edilen konular;
Hayvanat bahçelerinin açılmasının daha çok teşvik edilmesi, pet shoplarda hayvan ticaretine üstü kapalı onay verilmesi, hayvanların ancak "işkence" ile öldürüldüğünde sanığın Adli para cezası ile cezalandırılması, hayvanlara işkence edip ama hayvanı öldürmediyse cezanın "taksitle" ödenerek kurtulma seçeneği verilmesi, doğal hayat ortamı adı altında büyük bahçeler yaratılarak açlığa ve parçalanmaya teşvik edilmesi, hayvanların özel günlerde "ödül ve hediye" olarak verilmesi, kat mülkiyeti yasasını bile aşarak evlerde beslenen hayvan sayısının, zarar verip vermediğine bakılmaksızın "müdahale" edilmesi, yunus parklarının sonlandırılmamamsı bu konuda yasada hiçbir madde olmaması, Savcılara; hayvanlara tecavüz halinde re-sen kovuşturma yetkisi verilmemesi, kariyer elde etmek için akademisyenlerin "deney" adı altında aynı araştırmayı onlarca kere hayvanlar üzerinde yapması konusunda göz ardı edilmiştir.
TBMM'ne gönderilen bu yasa teklifinin geri alınması, Adliyelerdeki "hayvan hakları komisyonları" ,veteriner hekim odaları, fakülteler, bilim adamları ve gönüllü kuruluşların da görüşleri alınarak, diğer sakıncalı maddelerin de görüşülerek Türkiye'nin ve hayatın gerçeklerine uygun olarak yeniden hazırlanmasını talep ediyoruz.
Mahat Ma Gandi; " Toplumların ve değerlerinin yüceliği, o toplumun hayvanlara davranış yüceliği ile doğru orantılıdır" demiştir.
Hz Muhammed(S.A.V) diyor ki; " merhamet etmeyene merhamet olunmaz !"
Bizler, sevgiden, merhametten uzak duyarsız bir toplum olmak istemiyoruz.
Değerli halkımızdan, Kırklareli Milletvekillerinden bir şeyler yapmalarını bekliyoruz."