Sonbahar beraberinde hüzünleri de getiriyor.
Aksamin alacakaranliginda bugulu cama alnini dayamis disariyi seyrediyordu, rüzgarin savurdugu yapraklarin pesine takiliverdi duygulari. Böyle bir günde ayrilmisti evinden, yurdundan. Yillar sonrasinda da olsa, ayni aci dügümleniverdi bogazina. Pencereden çekti kendini kovacakmis gibi düsünceleri, nereye gitse nafile bugün pesindeydi tüm hatiralar.
Kimisi kulagina fisildiyor, kimisi gözlerinin önüne seriliyor, kimisi de simsiki kollarina girmisti.
Aldilar, yillar öncesine götürdüler, ihlamur kokan sehrin sokaklarinda kuslara yem verdiler, izler aradilar kaldirimlarin sikayetçi yalnizliginda, yagmurlar toplandi avuçlarina, islak kirpiklerle dolastilar anilar esliginde ihlamur kokan sehrin sokaklarinda sabaha kadar.
Esini dostunu, annesinin, babasinin mezarini aradi, kökenlerini aradi, hiçbiri ses vermiyordu umutlarinin beklentilerine.
Bitmis dedi, bitmiiis... Kendi kendine. Insan çiçegi ile , anisiyla kök salamazlarmis meger, kökünün söküldügü yerlerde.
Gezdigi yollarda sadece anilar vardi, çaldigi kapilarda yabancilar, hatta yillarca yuvasi bildigi evin kapisina kadar götürdü onu ayaklari ama elleri zile basamiyordu.
Kendisinin bildigi çocuklarini büyüttügü evin kapisini bir yabancinin açmasi ve kendi kapisinin önünde yabanci muamelesi görmesi acitiyordu kalbini.
Dogdugu, büyüdügü yerler hepsi onun ama bir turist gibi geçiyordu buralarda.
Bu kadar özledigi, yillardir rüyalarda gizledigi sadece bir ani olmustu artik.
Bunu yeni anlayan biri olmasada, yinede karsi koyamiyordu bazen anilarin oralardan el edisine.
Bu defa da sonbahar rüzgarlari savuruvermisti kendisini sararan yapraklar beraberinde dogup büyüdügü yerlere.
Telefonun sesiyle kendine geldi.
Basi hala camda, havanin bir hayli soguk olmasina ragmen alninda boncuk boncuk terlerle telefona sarildi.
Arkadaslari onu bekliyordu,siginagimiz dedikleri o yerde.
Telefonun öbür ucunda sevgilerini, saygilarini, özlemlerini serdiler önüne.
Kendine geldi. Demek kökü bu topragin çok çok derinine inmis
Burada da çiçeklenebilirdi, vardir artik çiçeklerini koruyacak çelik uçlu dikenleri.
Oralarda hayelleri, burada gerçekler vardi, hayallerinden aranip gururla gerçeklere yürüdü.
Firdevs BÜYÜKATEÅz
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol