Hardaliye. Edirne’nin bizden önce sahiplenmeye çalıştığı, son
yıllarda yerel bağcıların üzerine düştüğü, şalgam suyu gibi kitlesel olması istenen bir yerel içecek. Ancak bilmeyenler, isminden ötürü hardaliyeyi sadece hardaldan yapılan bir ürün sanıyor. Üzüm suyundan imal edildiği söylenince de şarap gibi görülüp ön yargıyla
yaklaşılıyor.
Mustafa Kemal Atatürk’ün Kırklareli’yi ziyaretinde ikram edilen ve kendisinin beğenerek ‘milli içecek yapılsın’ talimatı verdiği hardaliye ile ilgili patent konusu hala muallaklığını koruyor. Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ertuğrul Ziya Çetintaş, geçtiğimiz günlerde yine marka tescili için başvurulduğu yönünde açıklamalarda bulundu. Daha öncede bu konuda çeşitli açıklamalar yapılmıştı ama, netleşen ve sonuçlanan bir durum henüz söz konusu değil. Marka tescili eğer Türk Patent Enstitüsü’ne yapıldığı için bu, prosedürlü ve zaman alan bir işlem. Ancak patent hamlesini yapan sadece bizim ilimiz değil. Edirne bu konuda Kırklareli’ye fark atan adımlarda bulunarak hardaliyeyi sahiplenmeye çalışıyor.
Diğer yandan hardaliyenin kendisiyle ilgili farklı sıkıntılar da söz konusu. Ulusal piyasada hardaliye, isminden ötürü, sadece hardaldan yapılan bir ürün zannedilebiliyor. Üzüm suyundan yapıldığı duyulduğunda ise şarap sanılıp, ön yargıyla yaklaşılıyor. Alkolsüz olduğuyla ilgili ayrı bir açıklama yapmak ve algı çalışması yapmak gerekiyor. Tadı kitlelere hitap edecek bir cazibede değil. Sadece seçici olanların ve damak sanatına önem verenlerin sevebileceği nitelikte. Mevsimsel üretim ve doğal şartlar nedeniyle seri üretime, saklanmaya ve pazar payı edinmeye diğer yöresel veya ulusal içecekler kadar tamamen müsait değil. Hardaliye konusunda henüz standart bir logo, marka ve içerik çalışması yapılmış değil.
Bu unsurlar ışığında hardaliyenin marka tesciliyle beraber profesyonel bir pazar çalışması da yapmak icap ediyor. Bu konuda da kim nasıl bir girişim yapacak belli değil.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol