Hardaliye Namik Kemal Üniversitesi'nde arastirma konusu oldu

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Kirklareli ziyaretinde ikram edilen ve kendisinin “Bunu milli içecek yapmaliyiz” seklinde talimat verdigi hardaliye, Tekirdag Namik Kemal Üniversitesi tarafindan arastirma konusu yapildi.

Arastirma Görevlisi Burçin Basaran’in bu konudaki en büyük bilgi kaynagi ise gazetemiz yazari, Girisimci Hatice Kunt idi. Burçin Basaran yaklasik 1 yil önce Kuntlar çiftligine gitti ve 1. Trakya Bölgesi Kalkinma ve Girisimcilik Sempozyumu kapsaminda arastirmalarina basladi.

Basaran arastirmasinda su bilgilere yer verdi;

“Hardaliye üzüm suyuna hardal ilave edilerek hazirlanan kendine has tat ve kokusu olan alkolsüz bir içecektir. Hos bir içecek olmalinin yaninda saglik açisindan da faydali bir gidadir. Kolesterole karsi etkindir. Bagisiklik ve sindirim sistemlerinin güçlenmesinde yardimcidir, kanser engelleyicidir. Atatürk 1930’da Kirklareli’ne geldiginde kendisine ikram edilen hardaliyeyi çok begenmis ve ulusal içecek haline getirilmesini istemistir. "Bunu milli içecek haline getiriniz" seklinde bir direktifi de bulunmaktadir. Ancak zaman içerisinde Kirklareli’nde bagcilik alanlarinin kaybolmaya yüz tutmasi hardaliyeyi sadece köylerde içilebilen bir içecek haline dönüstürmüstür. Son yillarda Kirklareli’nin degerlerinden biri olan hardaliyeye sahip çikilmasi ve bagcilik alanlarinin artisi hardaliyeyi Kirklareli ekonomisine kazandiracak girisimleri baslatmistir. Gönüllü girisimciler araciligiyla kurulan Üzüm Üreticileri Birligi vasitasiyla hardaliye tesis yatirimina dönüstürülmüstür. Bu amaçla hem üreticilere hem de il ekonomisine katki saglanmasi amaçlanmistir. Bunun yaninda hardaliye sayesinde geçmiste baglariyla anilan ve ünlü 'Åzarap Yolu”nun geçtigi söylenen Kirklareli topraklarinda bagciligin canlandirilmasi ve topragin iyilestirilmesi çalismalari yürütülmektedir.

Hardaliye, eski dönemlerde geleneksel yöntemlerle üzüm sirasini koruyabilme amaciyla gelistirilmis ve sezonluk üretilen Kirklareli'ne has, hos tat ve kokuya sahip, alkolsüz bir içecektir. Eskiden Kirsehir ve Amasya yöresinde de yapildigi bilinmektedir. Evliya Çelebi, seyahatnamesinde; Amasya'da yapilan hardaliyelerin meshur oldugundan bahsetmektedir. 1936 yilinda çikarilan Ziraat Gazetesinin 1 numarali sayisinda da hardaliyenin çok eski bir içecek oldugu belirtilmektedir. Kirklareli'nin tarihi incelendiginde; bagciligin gelismis düzeyde oldugundan bahsedilmekledir. Evliya Çelebi bile ünlü Seyahatnamesi’nde 'Içinde adam gezse kaybolacak" baglardan bahseder. Trakya'nin iç kesimlerinden birleserek gelen sarap yollari Kirklareli ve Üsküpte kesisir. Tarihi "Diyonissos Åzarap Yolu” adini alan bu yol, Istiranca Daglari üzerinden Midye (Kiyiköy) limanlarina ulasmaktaymis. Geçen yüzyilda yörede yasayan Rum ve Bulgar azinliklarin elinde olan sarap imalatina karsilik, Türklerin bagcilikla ugrasan Kirklareli' ye özgü bir ürün olan hardaliye olmustur.”

Hardaliye’nin yapimi hakkinda bilgileri de içeren rapor, hardaliyenin tüm ülkeye tanitilmasi gerektiginin alti çizilerek son buluyor.

Iste bu çalisma raporu, “Toprak Ana” lakapli girisimci çiftçimiz Hatice Kunt’un ile de katilimiyla 15-17 Nisan 2010 tarihinde 1. Uluslararasi Adriyatik’ten Kafkaslar’a Geleneksel Gidalar” sempozyumunda sunuldu.

Kunt daha sonra gazetemize yaptigi açiklamada; “Ismail Hakki Inan hocamiz ve Arastirma Görevlisi Burçin Basaran sempozyuma hardaliye için hazirladiklari bir poster ile katildilar. Sempozyumda katilimcilara bol bol da hardaliye ikram ettim. Bu beni çok mutlu etti” diyor ve bahsi geçen posteri TOBB Tekirdag Kadin Girisimcileri Dernegi’nden Önder Kadin Girisimci Ertül Yardim ile objektiflerimize gösteriyor.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol