Günümüzün tartismalarindan biri daha fazla adalet, daha fazla yargi ve daha fazla yargiç bagimsizligi ve güvencesidir. Aslinda bu tartismalar yeni degildir. Çok Partili Hayat'a geçtigimiz, seçim yoluyla iktidar degisikligi yaptigimiz 1950'den beri Türkiye'nin gündemindedir. Sorun Türkiye'nin gündemine yarginin bagimsizligi, yargicinin güvence içerisinde bulunmasi, yarginin hukuktan yana "TARAF" olan bir konuma getirilmesi ihtiyacindan dogmustur.
Cumhuriyet tarihinde çok partili hayata geçis denemeleri Atatürk'ün zamaninda olmus, ancak basariya ulasamamistir. Atatürk'ün ölümünden yedi yil sonra Cumhuriyetin Ikinci Adami Ismet Inönü meshur 12 Temmuz Beyannamesi ile çok partili hayata, yani demokrasiye geçis yapmistir. Bu süreç o yandan bu yana islemektedir. Tabii demokrasiye altyapisiz geçis yapildigi için tartismalar ve ihtiyaçlar günümüze kadar gelmistir. Ancak demokratik sistemin ihtiyaç duydugu düzenlemelerin yapilmasi gerekliligi baglamindaki tartismalar 1950 yilinda muhalefete düsmüs olan CHP'nin ILK HEDEFLER BEYANNAMESI ile baslamistir. CHP iktidarda iken yapmadigi seyleri muhalefete düstükten sonra Demokrat Parti iktidarinin yapmasini istemis ve bu isteklerini yedi maddelik bir beyanname ile kamuoyuna deklere etmistir (açiklamistir). Hatirladigim kadariyla bu beyannamede CHP demokratiklesme adina iktidardan sunlari istiyordu
"TRT'nin tarafsizligi, basinin özgürlügü, üniversitelerin özerkligi, yarginin ve yargicinin tarafsizligi, idarenin yansizligi, seçim güvenligi v.s.."
CHP 1950'den 1960 27 Mayis Askeri Müdahalesi'ne kadar bunlari savunmus, ancak Demokrat Parti iktidarina, Basbakan Adnan Menderes'e kabul ettirememistir. CHP basina Ispat Hakki taninmasini dedikçe Adnan Menderes alayli bir uslüpla "Bu benim bildigim Ismail Hakki (Akyüz) Tekirdag Milletvekilidir" derdi. Yani Ispat Hakki Ismail Hakki tartismasi askerlerin Kurucu Meclis'e yaptirdigi 1961 Anayasasinin kabulüne kadar sürmüstür. Günümüzün sartlarina ve ihtiyaçlarina uymayan yargi bagimsizligi ve yargiç güvencesi 1960'li yillardan gelmektedir. Ancak bugün, yarginin bagimsizligi, yargicin güvencesinin, yetersiz oldugu görülmüstür. Bugün Türkiye'nin Demokratik Sistemi'nin, düsünce ve hukuk düzeninin, Insan Haklari ölçülerinin Avrupa Birligi standartlarina uydurulmasi ihtiyaci ve gerekliligi beraberinde yarginin ve yargicinin daha fazla bagimsizligi, daha fazla güvence içerisinde bulunmasi sartini ve tartismasini gündeme tasimasi Atatürk Türkiyesi'nde dogaldir. Türkiye buna ihtiyaç duymaktadir. Adaletin etkilerden korunmasi sorunu vardir.
Adalet Mülkün Temelidir. Tarihin bütün sosyal mücadeleri hep daha fazla adalet, daha fazla yargi bagimsizligi ve yargiç güvencesi aramistir. Çünkü, insanlar mutlak bir yargi ve yargiç bagimsizligina, hukuktan yana taraf olan bir adalet sistemine ihtiyaç duymuslardir. Zira adalet insanlarin, toplumlarin, ülkelerin stratejik konusudur. Ona hava, su ve ekmek kadar ihtiyaç vardir. Bu nedenle adalet tevzi eden, hüküm veren bir kurumun sosyal ve siyasal etkilerden uzak olmasi, bunun güvencesi içersinde bulunmasi gerekir. Bugün ülkemizde bunun tartismasi yapilmaktadir. Siyasi iktidar yargici memur gibi görmek gelenegini sürdürmek, bir uçtan hüküm vereni hükmü altinda tutmak istemektedir. Yani yargiyi yargiya birakmak istemektedir. Tam bagimsiz olmayan yargiya, yargiciya "Tarafsiz Ol" demek istemektedirler ve bu anlayisi savunmaktadirlar.
Bizi asan bir konudayiz. Ancak yargi ve yargilayan daha fazla bagimsiz hareket, daha özerk bir hareket istiyor, kendisini böyle bir konumda güvence içersinde görmek istiyorsa buna ihtiyaç var demektir. Toplum da bu ihtiyaci duymaktadir. Belki ilerde bunlar da yarginin, yargiçlarin hukuktan yana istedigi "Taraf" ve "Bagimsiz" olmayi isteyebilecek durumda kalabilirler. Bu nedenle yarginin tam bagimsiz olmasi gerekir. Ve anlasilan odur ki insanlarimiz, halkimiz adalete, yargiya, yargica daha fazla güvenmek, onu daha fazla bagimsiz, her türlü etkiden ve etkilenmeden uzak görmek istemektedir. Siyasi iktidar toplumun ve Ülkenin bu özlem ve beklentisini karsilamalidir.
nazifkaracam@gazetetrakya.com
NE ARAMIŞTINIZ ?
ÇOK OKUNANLAR
-
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Zorlu, Kırklareli'nde partililerle bir araya geldi
26 Tem 2025 -
Açık Alan Hokey Erkekler Avrupa Şampiyonası 3 Kırklareli'nde düzenlenecek
02 Ağu 2025 -
Kırklareli Üniversitesi İle Kosova “İsa Boletini” Üniversitesi Arasında Akademik İş Birliği Protokolü İmzalandı
22 Tem 2025 -
Lüleburgaz Belediyesi’nin eski hizmet binasının yıkımı başladı
01 Ağu 2025 -
Açık Alan Hokey Erkekler Avrupa Şampiyonası 3 Kırklareli'nde düzenlenecek
26 Tem 2025 -
Kırkpınar'da Edirne'deki oteller 10 bin 195 güreşseveri ağırladı
09 Ağu 2025
ÇOK YORUMLANANLAR
-
Gurbetçiler yaşadıkları ülkelere buruk dönüyor
20 Ağu 2025 -
Kırklareli Üniversitesi İle Kosova “İsa Boletini” Üniversitesi Arasında Akademik İş Birliği Protokolü İmzalandı
22 Tem 2025 -
Kırklareli Üniversitesi’nden Priştine Üniversitesi Filoloji Fakültesi’ne Ziyaret
22 Tem 2025 -
Kırklareli Üniversitesi’nden Kosova’da Sağlık Alanında İş Birliği Ziyareti
22 Tem 2025 -
Lüleburgaz’da Açık Havada Müzik Keyfi
23 Tem 2025 -
Kırklareli İl Emniyet Müdürlüğü Basın Duyurusu
23 Tem 2025
Son Yorumlar
- Küçük insanlar kişileri, Normal insanlar olayları, Büyük insanlar fikirleri tartışırlar: gayet güzel komposizyon ödevim vardı çok yardımcı oldu sağolun...
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol