TBMM'de bütçe görüşmelerinde HSYK'nın darbe yasalarının bir ürünü olduğunu ifade eden AK Parti Kırklareli Milletvekili Av. Şenol Gürşan, HSYK'nin yapısının daha demokratik olması açısından TBMM'nin üye seçimlerinde daha aktif olması gerektiğini söyledi.
2015 yılı Mali Bütçe Tasarısı görüşüldüğü sırada Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Bütçesi üzerine grubu adına söz alan AK Parti Kırklareli Milletvekili Av. Şenol Gürşan, adaletin tüm insanlık için önemli bir kavram olduğuna ve yalnız mülkün temeli değil aynı zamanda yaşamın temel taşı olduğuna işaret ederek,
yargı erkinde önemli bir yer tutan HSYK'nın darbe anayasalarının bir ürünü olduğunu söyledi.
TBMM'deki konuşmasında HSYK'nın yapısını eleştiren ve demokratik olması açısından üye seçimlerinde milletin temsilcilerinin de söz sahibi olması gerektiğini ifade eden Gürşan, şunları söyledi;
"HSYK'nın gelişimine tarihçesine baktığımız zaman 1960 darbesi sonucu oluşturulan 1960 Anayasası ile ihdas edilen ve asıl işlevi vesayet düzenini ikamet etme, siyasi iradeyi baskılama, milli iradeyi devlet yönetiminde etkisiz kılmaya yönelik oluşturulmuş ve 2010 Anayasa Referandumuna kadar da bu amaca hizmet etmiş bir kurum olarak görüyoruz. Tıpkı aynı Anayasa ile oluşturulmuş Milli Güvenlik Kurulu ve Anayasa Mahkemesi gibi…
Vesayet düzeninin kurucuları ve statükonun savunucuları siyaseten iktidar olamayacaklarını anladıkları ve bildiklerinden siyasi iradeye rağmen devleti yönetmek ve halkı terbiye etmek için darbe sonucu bir anayasa yaptılar. Ondan önceki anayasalarda "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir" maddesine "Türk milleti egemenliğini anayasanın koyduğu esaslara göre yetkili organlar eliyle kullanır" fıkrasını eklemek suretiyle vesayet kurumu organlarını ihdas etmiş oldular.
1960 Anayasası ile oluşturulan ve daha sonra yine bir darbe anayasası olan 1982 Anayasasında da yer alan HSYK, o zamanki yapısı ile bağımsız bütçesi olmayan, üyeleri yüksek yargı organları tarafından belirlenen ve yargı erkini birilerinin arka bahçesinin ürünü olarak gören bir anlayışın ürünü idi. Kurum ilk olarak oluşturulduğunda ilk derece hakim ve savcılar kurulda temsil edilemiyordu, avukatlar temsil edilmiyordu, kurulun kararlarına karşı iç itiraz ve en önemlisi de yargı yolu kapalı idi. Yine Adalet Bakanlığına bağlı yedi kişilik bir yapılanma içerisinde idi.
12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa Referandumu ile HSYK'nın yapısı demokratik meşrutiyet ve geniş tabanlı temsil esasına göre yeniden düzenlenmiş oldu. Ardından da 6087 Sayılı Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanunu ile usul ve esasları belirlendi. Böylece bu kanun ve referandum ile HSYK'nın idari ve mali yönden bağımsız bir kurul olmasına çalışıldı. Kendisine ait bir sekreterya oluşturuldu. Üye sayısı 7'den 22'ye çıkarıldı. Bütün bunların yanında meslekten ihraç kararlarına karşı yargı yolu açık edilmiştir
. Aynı zamanda iç itiraz sistemi harekete geçirilmiş, daire kararlarına karşıda genel kurulda itiraz hakkı getirilmiştir. Yine önemli bir şey bundan önce teftiş kurulu Adalet Bakanlığına bağlı idi, yeni düzenlemelerle Teftiş Kurulu HSYK'ya bağlandı ve Üçüncü Daire Başkanının gözetiminde görev alması sağlanmıştır.
Gerek referandum gerekse ondan sonraki düzenlemelerle birlikte HSYK yeni yapısı ile yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı ilkesini esas alarak yargı hizmetlerinin adil, hızlı ve etkin bir biçimde yürütülmesini sağlamak, hakim ve savcılarla ilgili işlemlerde adalet, tarafsızlık, doğruluk, dürüstlük, tutarlılık, eşitlik, aidiyet ve liyakat esaslarına göre yürütülmesini sağlamak yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını güçlendirmeyi kendisine amaç edinmiştir. Bu anlamda da 2014 bütçesinde HSYK'ya 57 milyon 534 bin 33,42 TL ödenek tahsis edilmiş olup bu ödeneği 10 Aralık 2010 tarihi itibariyle de 33 milyon 542 bin 285,55 TL'sini kullanmıştır.
Yargı mahkemeler karar verirken millet adına karar veriyor. Egemenliğin kaynağıda Meclisin arkasında yazdığı gibi milletin kendisidir. Dolayısıyla bu anlamda milletin temsilcilerinin yer aldığı Büyük Millet Meclisi'nin de HSYK'ya üye seçiminde aktif olması gerektiğini düşünüyorum. Bunun HSYK'nın yapısının daha demokratik olması açısından önemli olduğunu düşünüyorum. "
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol