Gazetelerin üçüncü sayfalarindaki kederli haberleri okuyunca efkarlanirim.Cehaletin, sevgisizligin, yoksullugun rüzgarinda yasayanlar aramizdadir...
Günesli, rüzgarli ramazan bayram günlerini yasadik.Yaslilar saygi bekler.Yasam saygi ve iyilik üstüne kurulsa ne güzel olur.
Kötü olmak çok kolay derler.Iyi olarak yasamak irade ister.
Herkesin bir hikayesi vardir.Istanbuldaki bir yakinim felç geçirmis.Muhabbetli insanin felç olup kahrolmasini görmek hüzünlendirir yürecigimi... Çocuklarina kartal olan torunlarini çok severken damarlarinin tikanmasi, tansiyonun firlamasi, felçin kapidan içeri girip insani yataga baglamasi hayatin bir dram oldugunun kanitidir.
Hayat dogaçlama siir gibidir... Balkanlarda ramazan bayrami çoskulu geçmis. Bu dünyada evin, isin varmi korkma. Kafa dengi birde es buldun mu tamam iste. Mutluluk sabah günesi gibi isitir içini.
Üç gün bayramdi. Gurbetten bayramlasmak için gelenler oldu. Onlarla ayakta sohbetlerimiz oldu. Uzaklardan gelenler ailesine kavustu. Yillar önce okuttugum ögrencilerin evlatlarinida okuttum. Hayat yazilmayan dramlarla bayram sevinçleriyle doludur. Iyi dostlarimiz olsun Kahve önünde bir arkadas “Serv anlasmasini ABD uygulamak istiyor. Lozan antlasmasini ABD kabul etmedi. Ve imza etmedi. Yurdumuzu isteyenler var ABD ayni sekil bölmek istiyor.” dedi.
ABD’nin planlari uzun vadeli olup hertürlüsündendir. Balkan müslüman halki gavurun zülmünü yasadigi için bilinçlidir.
Her toplumun hikayesi aci tatli anilarla doludur. Yasam gerçek bir öyküdür.Bu güzel ülkede yasarken siddetin, terörün yarattigi dramlari izlerken kederlerdeyiz. Çanakkalede Istiklal savasinda bu vatan topraklari için ne canlar sehit olmustur. Yillar önce Çanakkale sehitliklerini gezerken Ingiliz mezarlarinin bakimli haline imrenmistim. Bir gün bizimkilerde gerekli düzenlemeyi yapar demistim. Büyük sair Mehmet Akif’in Çanakkale Åzehitleri siirini her okudugumda gözlerim yasla dolar. Bir Çanakkale siirini yazmak için on gün ugrasmistim. Åziirin bir an içinde ilham gelip yazilmasi beni çok mutlu etmisti. Tarihi konularda güzel siir yazmak zordur. Eski bir sair siir hakkinda bir seyler yazarken dergiye söyle demis: “Hissettigin, yasadigin, duyumsadigini misralara dök. Yapay siir , siir degildir” Bazi sairler toplumu analiz ederken siir hakkinda gerçek duygularinida ifade etmeye çalisarak genç sairleri aydinlatirlar.
Yazi yazarken NTV haberlerinide izliyorum. Yunanistanda maaslarinda yapilan kesintiler yüzünden polislerde yürüyüslere katilmis. AB’ye giren yunanistan küresel krizden etkilendi. AB’den büyük bir mali destek almasina ragmen krizden çikamiyor. Papendru hükümeti zorda. Bayramin üçüncü günü bu yaziyi yazarken hayatin zorlugunu hissediyorum. Siyasetçiler iktidar olmadan önce halkin arasina karisiyorlar. Koltuklara oturdularmi seçimden seçime halkin arasina karisiyorlar. Çocuklugumuzdaki saygi ve sevgi Balkan Türk kültürünün güçlü izleri büyük yok gibi. Yüzlerce televizyon kanalini gezerken ülkelerin dili, dansi, folklörü, siyaseti, kültürü, sanati farklidir. Her toplumun farkli bir hikayesi vardir. Güçlü romancilar bugün için yok gibidir. Televizyonda yazar Milan Kundera’nin yasam öyküsünü dinlerken yazarlarin yasadigi drama ragmen insan sevgisine, hürriyete olan tutkusunu fark ediyorsunuz...
Kirsal kesimde modern hayatlarin olusmasi için problemlerin çözülmesi gerekir... Hala kadina çok kötü davranan acimasiz toplumlar var. Kadina saygi erdemdir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol