Bu olayi “YALNIZ BASINA” adli siirimde söyle dile getirmistim:
Davan varsa yeryüzünde/ Kavgan olacaktir kötülerle/ Hiç kimse olmasa da yaninda/ Yürüyeceksin karanliklar üstüne.
Günler geçecek kimse gelmeyecek/ Yalan büyücek daglar kadar/ Aksam olacak kuslar tüneyecek dallara/ Bir sarki söylenecek efkâr üstüne.
Yorgunum, yalnizim demeyeceksin/ Tanri da yalnizdi bunu bileceksin/ Bilgeler insana dogruyu söylediler/ Rahat yok yeryüzünde.
Sair degilim ama böylesine de denemelerim vardir. Bu siirimde dolayli yoldan Arizona Karincalari gibi olmayi anlatmaya çalismisimdir. Bu baglamda Büyük Önder ATATÜRK, “Yorulsaniz da beni takip edin” der. Atatürk’ü takip ediyormusunuz? Hadi canim sende. Biz Atatürk’ü birakali 60 yil oluyor. Son yillarda ise ondan daha da uzaklasmis durumdayiz. Yorgun mu düstük de uzaklastik Atatürk’ten? Hayir. Aymazliktan. O’nun isikli yolunda yürümekten korktuk. Sandik ki din elden gidecek, gelenler kaybolacak, biz biz olmaktan çikacagiz. Gelenekçiler görenekçiler, muhafazakârlar, Osmanlilar, Arapçilar halka Atatürk’ün Yolu’nu tehlikelerle dolu diye söylediler. Halâ da bunu söylemektedirler. Hedefe de varmis görünmektedirler.
Peki hedefe Arizona Karincalari gibi gitmek isteyen cumhuriyetçiler, Laikçiler, Atatürkçüler, Kemalistler yoruldular mi ki görünüp bir kayboluyorlar? Yorgun olduklarini sanmiyorum. Çünkü Atatürk, Laik Cumhuriyet ve devrimlerinin korunmasi ugrunda fazla bir sey yapmis degiliz. Bu ugurda ne yapilmissa Atatürk Dönemi’nde cumhuriyeti kuranlar, ona inanalar yapmislardir. Onlar yurtsever, namuslu, yürekli, erdemli insanlar ve kusaklardi. Zaman ilerledikçe Atatürk, Ismet Inönü Dönemi insanlari büyüdü, onlardan sonra gelenler ise zaman içersinde inadina küçüldüler. O kadar küçüldüler, büzüldüler ki Türkiye’yi anlayamaz, anlatamaz, kafalarina sigdiramaz oldular. Ve çok partili hayata geçtigimizden bu yana 60 yilda görüp anladik ki Türkiye’nin saginda yer alanlar, gelenekçiler, dini ikbal ve iktidarlari için, siyaset ve ticaret için kullananlar bu ülkeyi iyi yönetememislerdir. Türkiye onlarin zamaninda tartisilir olmustur. Teslimiyetçiler ülkenin, gelecek kusaklarin KIRMIZI ÇIZGILERI’ni günübirlik politikalarina feda etmislerdir. En son örnegi Kuzey Irak’taki yapilasma olmustur. Hani burada meydana gelecek bir idari olusum, yönetim Türkiye için büyük tehlikeydi. Simdi ne oldu da ve neyin karsiliginda burayi tanir oldunuz, muhatap edindiniz? Söyler misiniz?
Bir toplumun, bir ulusun hedefleri kaybolmussa gidecegi yer belli degildir. Türk halkini bu noktaya getirdiler. Türkiye günlük idare edilmeye baslanmistir. Yarina, yarinlara ait hiçbir planimiz, projemiz, hedefimiz yoktur. Tanri bizi korusun. Ancak biz kendimizi koruyamaz olduktan, yolumuzu sasirdiktan sonra Tanri neyi koruyacaktir bilemem?
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol