HAYVAN KOMBINESI

Birkaç gün sonra kuzu satim dönemi gelir dayanir. Insanlar yine dag köylerinden, balkanin issiz uzaklarindan harekete geçerler. Kamyonlar dolusu kuzularini doldururlar.
Çaresizligin umar sayildigi sistemde canini, malini ortaya koyarak, kendi parasiyla, kendi enerjisiyle dökülürler yollara.
Istanbul'adir yolculuk.
Istanbul'da birileri vardir onlarin yollarini dört gözleyen. "Elseler de. Ellerindekileri getirseler de. Nice umutlarla, nice emeklerle, nice güçlüklerle. Esnafa binlerce borçlanarak büyüttükleri, yetistirdikleri kuzulari, kuzu koçlarini bize getirseler kendi elcegizleriyle. Teslim etseler. Biz yattigimiz yerden voleyi vursak."
Hayvan üreticisinin çileli günleri yaklasmakta. Yine dolduracaklar azli çoklu mallarini kamyon kasalarina.
Yer misin yemez misin Istanbul! Yer Istanbul. Istanbul amuduyla yer. Yeter ki beles olsun. Yeter ki ayagina kadar götürülsün. Yeter ki çaresiz, güçsüz insanlar getirsin. Arkasiz, yolsuz, yöntemsiz, umarsiz.
Terzidere'den bir mektup aldim. Arkadasim Ahmet Malik'ten. Mektubunda bu konuya deginmis. Sanirsiniz kahir tükürmüs kâgidin yüzeyine. Yillar önce konusunu etmistim bu çikmazin. Yirmi bes-otuz yil kadar önceydi, abimle konusmus, tartismistik. "Siz neden adamlarin ayaklarina götürüyorsunuz. Birakin onlar sizin ayaginiza gelsinler. Birakin onlar size dil döksünler. Ele para kazandirmak için kendinizi neden bu denli zorluklara sokarsiniz!" demistim de.
"Sen anlamazsin!" demisti.
"Yarali Kaldi" romanimda yazmistim bu sahneyi. Çünkü, bu konu bir köy sorunu, köylü sorunuydu buralarda. "Yarali Kaldi" da bu yörenin köy sorunlarini içeren bir roman.
Simdi. Söyle yaziyor Ahmet Malik
"Degerli arkadasim Öztürk.
Yerel basinda, Kirklareli Önadim gazetesinde "Baktim da!" baslikli köse yazilarini büyük bir begeni ile okumaktayim. Bu vesileyle seni sahsim ve Terzidere köy halki adina kutlar ve tesekkürlerimi sunarim.
Yalniz, sizden bütün Kirklareli Hayvan Yetistiricileri adina bir istirhamim olacaktir. Bu dilek ve temennilerimi kösenizde kaleme alirsaniz, size ve gazetenize mütesekkir kalacagimi beyan eder, tekrar saygilar sunarim.
Sevgili dostum. Bütün Türkiye genelinde oldugu gibi ne yazik ki ilimizde de halâ bir canli hayvan alim satim borsasi bulunmamaktadir. Bu durumun biz, geçimini hayvanciliktan saglayan insanlara manevi ve maddi büyük zarari oldugu gibi ilimiz ve ülkemiz ekonomisinin de zarari vardir. Örnegin, bu durum, bizleri illâ Istanbul'a malimizi götürmeye zorlamis veya malimizi göz karari kabataslak hesaplarla elimizden alan, Trakya dilinde "cambaz", Anadolu dilinde "celep" denen bir sürü, belki bir çogunun vergi karnesinin bile olmadigi insanlar türetmistir. Bunun sonucu, kayit disi ekonomiye çanak tutulmus, ülke maliyesi zarar etmistir. Bu alisverisler resmiyete dökülmedigi için belediye zarar etmis, resmî belge olmadigi ve belgelendirilemedigi için, üretici, yukarida belirttigim bu isi yapan kisiler tarafindan her seferinde dolandirilmistir.
Degerli arkadasim. Yillardir Istanbul'a ve bu üçkâitçilara kurban edilen bu haklari veya haksizliklari, bu üreticilerin sorunlarini umarim kösenizde dile getirirsiniz. Bunun bir örnegi Edirne'de var. Edirne Belediye Baskani Hamdi Sedefçi'ye ve o borsanin açilisinda emegi geçen herkese tesekkürlerimi sunarim. Bizde niye olmasin? Biz Edirne köylüsü kadar çiftçi, hayvanci degil miyiz?
Biz Kirklareli köylüleri olarak vali dahil olmak üzere belediye baskani ve bütün daire amirlerini bu ugurda göreve çagiriyoruz.
Saygilarimla.
Ahmet Malik."
"Çeken bilir," demisler.
Ahmet Malik, ellisini devirmis bir insan. Bu islerin merkezinde ömür eskitmekte.
Benim yorum yapmama gerek birakmayacak biçimde yazmis.
Ama.
Dilerim ilgililer okur. Dilerim ilgililer gerçekten bu konuya ilgi gösterirler.
Zor bisey degildir sanirim.
Hadi sayin yetkililer. Sizden geriye olumlu bir iz, bir eser kalsin.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol