BulgarIstan'da sap hastaligina yakalanma olayinin tespiti için 180 domuzun öldürülerek kan örneklerinin alinmasi yönündeki talimatin yankilari sürüyor. Kirklareli Il Çevre ve Orman Müdürlügü'nün "halk sagliginin her seyin üstünde tutularak, yasalara uygun, bilimsel bir çalisma yapildigi" seklindeki açiklamasi ise hayvan severleri tatmin etmedi.
HAYTAP Hayvan Haklari Federasyonu Çanakkale Temsilcisi Sitare Åzahin, bir takim siyasi çikarlar için hayvanlarin telef edildigini iddia etti. Hayvanlarin yasam haklarinin savunulmasi sorumlulugunu tasiyan bir bakanligin konu ile ilgili açiklamalarini büyük bir talihsizlik olarak nitelendiren Åzahin; "Kirklareli Il Çevre ve Orman Müdürlügü'nün, ÅzAP hastaliginin tespiti için yapilan domuz avini, bilimsel, etik, sistematik ve insan sagliginin korunmasi gibi, sözüm ona modern olmaya zorlanan toplumlardaki emir kulu bireylerin, sik sik kullandiklari bu kelimelerle olayi izah etmeye kalkismasi, son derece tehlikeli ve üslup yönünden süphe çekici, fakat sik sik yapilan bir ilkel ötesi tutumdur. Ülkemizde yapilan yasalarin, halk sagligi, kamu yarari vs adi altinda sürekli delik desik edilerek kevgire çevrildiginin canli bir örnegini daha görmekteyiz. 5199 Sayili Hayvanlari Koruma Yasasi'nin sekretaryasini yürütme sorumlulugu olan ve hayvanlarin yasam haklarinin savunulmasi sorumlulugunu tasiyan bir bakanligin bu biçimde açiklama yapmasi büyük talihsizliktir.
Yapilan Uygulama Orta çaglarda yapilandan, daha farkli bir uygulama degildir. O zamanlar koruyucu asi tedbirlerinin olmamasi nedeni ile hastalik yaymasindan süphelenilen bireyler yakilarak yok ediliyor ve hastaligin yayilmasinin önüne geçilmeye çalisiliyordu.
Tarim ve Köyisleri Bakanligi ve Çevre ve Orman Bakanligi'nin aldigi bu karar da, ülkemizin hala ortaçag karanligindan çikamadiginin canli bir göstergesidir" dedi.
"Åzüphe üzerine hayvanlari öldürmek hangi bilime sigmaktadir"
"Sirf süphe üzerine, süphelenilen hayvanlari öldürmek, hangi bilime sigmaktadir ve hangi bilim kurulu bu islemi onaylamistir" diyen Åzahin sözlerini su söyle sürdürdü:
"Yok süphe üzerine degil de ÅzAP'tan ari oldugumuzu ispat etmek için bu yapiliyor ise, geçtigimiz yillarda ÅzAP'tan ari bölge statüsünü bize veren kurum ayni uygulamayi yaparak mi bize bu sifati vermistir. Etik oldugu iddia edilen bu eyleme izin veren ÅzAP Enstitüsü Etik Kurulu, etik kelimesinin anlamini mi bilmemekte midir, yoksa bazi otoritelerin oyuncagimi olmustur. Bu konuya açiklama getirilmesi zorunludur. Avlanma yasagi olan bir dönemde, her ne nedenle olur ise olsun ki ÅzAP çikan bölge Bulgaristan dir, sözüm ona, her ne kadar köylüler kendi serbest dolasan mandalarinda da ÅzAP hastaligina rastlandigini ve imha edildigini söylemelerine ragmen, her türlü hayvanin logusalik dönemi oldugu düsünülür ise, 'sadece Domuz avlanacaktir' demek ve buna inanacak insanlarin oldugunu düsünmek safdillik olur. Pek çok hayvan yavrusu bu gürültülü eylemde bir biçimde hayatini kaybedecektir. Akli basinda hiçbir bilim adaminin bu karari onaylamasi beklenemez. Bir takim siyasi çikarlar için dogal kiymetlerimiz olan hayvanlarimiz telef edilmektedir."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol