Ülkemizden ve ülke yönetiminin icraatlarindan haberdar olmak her vatandasin en tabii (dogal) hakkidir. Yöneticilerimiz bu konuda Internet sitelerinden her an yayinlar yapmakta vatandasina haber vermektedir. Ama ne yazik ki bizler vatandas olarak gündelik küçük meselelerle ugrasan insanlar haline geldigimizden olacak kendimizin, evlatlarimizin ve ülkemizin gelecegi hakkinda ciddi elestirirler yapamamaktayiz. Böyle bir çalisma da elde edecegimiz verilere göre hareket edebilecek inisiyatifimiz de maalesef kalmamis. Özellikle gelecegimizi kendilerine emanet edecegimiz gençlerimiz basta olmak üzere önümüze "bir mesin yuvarlak" atmislar, gazeteler ve televizyonlarla bu olayi durmadan pompaliyorlar… Artik bütün dikkatimiz ve düsüncemiz mesin yuvarlagin iki direk arasindan geçip-geçmedigine odaklanmis, eforumuzu böyle bos seylerle tüketip duruyoruz. Bir partiye rey veriyoruz ve iktidara getiriyoruz. Ama onun icraatiyla (yaptiklari ve yapmasi gerekirken yapmadiklari ile) hiç ilgilenmiyoruz. "Bizimkiler ve sizinkiler" kavramlari ile ifade edilebilecek "kabile irkçiligi" ile zamanimizi harciyoruz. Demiyoruz ki; "Aslolan iktidarin icraatlaridir. Söylemlerini begenerek seçtigim ve iktidara getirdigim bir partinin eylemlerini begenmedigim için artik destegi geri çekiyorum veya icraatlarini begeniyor destegimi sürdürüyorum"
Gerçi yillardir (1940'dan beri) onlar da arkalarinda ki halk desteginin devam etmesini saglamak için uydurduklari bos gündemlerle ve özellikle "iktidar-ana muhalefet kavgasi" yaparak bu boslugu kapatmaya ve acilarimizi hissettirmemeye çalisiyorlar. Ilk defa Demokrat parti - CHP, sonra Adalet Partisi-CHP ve simdi de AKP-CHP ayni kisir çekismelerle hem kendilerinin ve hem de bizim zamanlarimizi bosa harcamakta, bizlerin onlar hakkinda objektif (tarafsiz) verebilecegimiz kararlarimiza tesir etmektedirler.
ÜLKEMIZIN ACIKLI DURUMU
Peki, ne yapalim simdi? 2002 yilinda büyük güç ile meclise giren ve iktidarda gelen ve o günden bu yana 8 yildir iktidarda kalan AKP hükümetinin, ekonomik durumumuzu hiç sorgulamayalim mi? "Hazine Müstesarligi'ndan alinan verilere göre iste ekonomimizdeki dehset tablosu rakamlar su sekildedir"(Selahattin Önkibar)
Türkiye'nin yillara göre borçlari(2002 - 2008 Agustos - AKP'nin iktidar oldugu 6 yil) Iç borç toplami 2002 yili 91.6 milyar dolar- 2008 yili (Agustos itibariyle) 224.9 milyar dolar Dis borç toplami 2002 yili 129.7 milyar dolar - 2008 (Agustos itibariyla) 284.4 milyar dolar Toplam ülke borcu 2002 yili 221.3 milyar dolar-2008 (Agustos) 509.3 milyar dolar dir. Buradan da görülecegi gibi iç ve dis borçlarimizin toplami iki katindan fazla katlamistir. Özel sektör borcu (ancak devlet garantisi ile dis borç alabilirler)
2002 yilinda 43.1 milyar dolar, 2008 yilinda (Mart) 190.5 milyar dolar olmustur. Özel sektör borcunun 53.1 milyar dolari bankalarin, 12.8 milyar dolarlik kismi sigorta, faktoring vs. gibi kurumlarin, 127.7 milyar dolari ise sirketlerin borcu olarak görünmektedir. Özel sektör, döviz kurlarindaki düsüs ve TL faiz oranlarinin yüksekligi sebebiyle son yillarda dis borçlanmaya agirlik vermistir ki bu tablo ekonomimiz için en kirilgan husustur. 2002 yilinda Türkiye'nin ülke borcunda özel sektör orani yüzde 33.2 iken 2008'de bu oran yüzde 65.4'e çikmistir.
Ithalat (dis alim) ile ihracat (dis satim) arasinda olusan cari açikta bir felakettir.
Ihracat (Yillik) 2002 yili 36.059 milyar dolar - 2008 yili 126.466 milyar dolar
Ithalat (Yillik) 2002 yili 51.554 milyar dolar - 2008 yili 198.577 milyar dolar.
Cari açik (Yillik) 2002 yili 626 milyon dolar - 2008 yili 45.852 milyar dolar
ÇEK VE SENETLERDE DURUM
Ekonomik göstergelerden biri de piyasada dönen senet ve çeklerin durumudur. Karsiliksiz çekler 2001 yili kriz senesindeki karsiliksiz çek adeti 1.199.329
2002 yili yani AKP'nin iktidar öncesinde karsiliksiz çek adeti…… 748.493. 2007 yili yani AKP dönemindeki karsiliksiz çek adeti ………….1.397.166. Görülecegi gibi kriz yilindan daha fazla çek geri dönmüstür. Protestolu senet sayisi 2001 yili yani kriz döneminde 859.827 adet
2002 yili yani AKP öncesinde protesto olan senet 805.059 adet, 2007 yili yani AKP döneminde protesto olan senet 1.470.758 adet olmustur.
KREDI KARTLARI VE TÜKETICI KREDILERI
Kredi karti borçlarina taksitle ödeme kolayligi getiren 5464 sayili Banka Kartlari ve Kredi Kartlari Kanunu 6 Subat 2005'te çikti. Yasa çikmadan bir gün önce yani 25 Subat 2005'te tüketici kredileri 14.4 milyar YTL iken, sorunlu tüketici kredileri 101 milyon YTL, kredi kartiyla yapilan harcamalar 13.5 milyon TYL iken sorunlu kredi karti harcamalari 727 milyon YTL idi. 25 Subat 2005'ten 19 Eylül 2008'e gelindiginde ise sorunlu tüketici kredileri yüzde 1471.2, zorunlu kredi karti ödemeleri ise yüzde 178.2 artis gösterdi. 5 Eylül 2008 tarihi itibariyla ödenmeyen toplam kredi miktariysa 3 milyar 610 milyon (katirilyon)TL yükseldi.
SICAK PARA HAREKETLERI
Yurtdisindan gelen yatirima, istihdama ve ihracatimiza katki saglamaya degil finans sektörüne (yani kâra, faizle ülkemizi soymaya) yönelen sicak para hareketleri de bir büyük faciayi bizlere (gören gözlere ve düsünen kafalara) haykirmaktadir. Türkiye'de sicak para 2002 yilinda 8.205 milyar dolar, 2003'de 15.872, 2004'de 32.407, 2005'de 58.059, 2006'da 65.430, 2007'de 107.115 ve 2008 yili Agustos ayi verileri ile 94.302 milyar dolar sicak para gelmis. Yilsonu itibariyle bu rakam daha da artacak. Sanayide kapasite kullanim orani yüzde 73 geriledi. Yapilan onca özellestirme ve elde edilen onca kaynaga ragmen borçlar iki mislinden çok katlanmasina ragmen ciddi hiçbir yatirim yapilmadi ve de 2006'da yüzde 8'lerin altina düsen enflasyon borçlardaki büyük artisa ragmen yüzde 50 oraninda artarak iki yilda tekrar yüzde 12'lere tirmandi.
Son 5 yilda ihracatta katma deger orani düstü ve yapilan ihracatin yüzde 72'si ithalata bagimli hale geldi. Bu tablo da Türkiye'de üretimin geldigi vehamet noktasini gösteriyor.
Resmi issizlik orani yüzde 11'lerle sunulurken gerçek issizler orani yüzde 25'lerde, yani 6,5 milyon kisiye dayandi. Son bir yilda kapatilan isyeri sayisi açilan isyeri sayisini üçe katladi.
Iste buyurun… Gerçekler ile ekranlar arasinda ki farki gördünüz mü? Peki, simdi ne yapacagiz? Aci aci osyal patlamalari mi seyredecegiz? Adim adim yok olmayi mi bekleyecegiz?
nlaleli@mynet.com
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol