HATICE KUNT KIMDIR?

Hatice Kunt 1947 yilinda Kibris'in Magosa Ergazi köyünde dogdu.
Çiftçi bir ailenin kizi olan Hatice ilkögretimine Ergazi Ilkokulunda basladi. Okul sadece iki derslikli bir okuldu. Evlerinin arkasindaki tepede köye hakim bir manzarada olan okulda sadece iki ögretmen vardi.
Bir gün okul müdürü olan hocasi babasini okula çagirir. Mustafa dayi okula kosarak gider. Eskiler için ögretmen ve ögretmenlik çok kutsaldi. Çocuklarini ögretmene teslim ettiklerinde söyledikleri sey köydeki her anne ve babanin söyledigi cümle 'OKULA ADAM OLMASI IÇIN VERIYORUM ETI SENIN KEMIÄzI BENIM HOCA' Mustafa dayi çocugunun bir sey yaptigini sanir. Halbuki hocanin amaci baska baba Mustafa dayiya kizinin adam olmasi için ve daha iyi bir egitim için kasabaya gitmesi gerektigini söyler.
Köy yasaminda anne kara sapanin arkasinda tarlada tarla sürer. Hatice'ninse toprakta matematik çalismak en büyük eglencesi idi. Evin arkasindaki düven döner bugdaylar ögütülür oysa saman izleri üzerinde matematik çalisir. Aksamlari beyaz bez arkasinda bir ayakkabi boya sisesinde yag yanar ve sessiz sinema oynatir çocuklar. Saklambaç, çelik çomak toprakla siladirigo oyunu (topraktan bir avuç alinir belli yerlere torak kümesi yapilir) oynamak
atlamak eglencelidir onun için. Siladirigo oyununda kaç küme torak saklanabilirse o kadar sayi yapilir. Huriye abla Kemal agabey Rebiye ablanin oglu Besime Mehmet dayinin kizi esas en sevdigi kendi yasindaki Huriye adli yegeni tam bir kafa dengi. Çocuklar köyde okula el ele tutusup giderler. Yolda beraberce sarki söylemek veya düvende dönerken sakalar yapmak en büyük eglencedir çocuklar için. Ezilmis samanlardan (friskiliktan) mantar toplamak Ayseli nenenin incirlerini narlarini toplamak ne büyük zevkti. Köyde su sadece belli yerlerdeki çesmelerde vardi. Çesme yalaklarindan hayvanlar su içerdi. Çesme önlerinde kuyruga girilir su alinabilirdi.
Çesme kenarinda anne ve abla su kuyrugunda beklerken gelen geçen herkese günaydin iyi aksamlar kolay gelsin demek en büyük zevktir çocuklar için. Dede ve baba rammali çizmeler giyer; Hatice'yi dizine oturtur ve nasihat ederler. Yaslilara bakacaksin onlarin avlularini temizlemek tavuklarina bakmak sularini tasimak ilk göreviniz olacak çocuklar derdiler. Mahallenin dört yaslisi böylece rahatlikla yasayabilirdi. Yaslilara bakan sadece onun ailesi degildi. Kibris'in Ergazi köyü komsuluklari ile taninir. Aksamlari güzel olan seylerden biri de yaslilarin anlattigi Dede korkut masallari oguz destanlari ve tepegöz hikayeleri idi. Babasinin doru ati kara burunlu esek, keçiler, inekler Tarzan atli köpekleri Sarman adli kedileri aileyi tamamlardi. Baba Mustafa dayi tarlalari denetlemeye doru atina binip giderdi. Atin ön ayaklarini kaldirip sonra yola çikisi vardi ki ati sevmemek elde degildi. Ev halkini tamamlayanlardan bir tanesi evi zehirli yilanlara karsi koruyan karayilandi. Rahmeli teyze keçileri sagdiktan sonra karayilanin sütü bir tasa konurdu. Yilanlarin süt kokusunu çok iyi aldigi söylenir. Dogruymus. Karayilan merdivenlerden süzülerek gelir sütünü içer ve basini kaldirip tisladiktan sonra yuvasina dönerdi. Siz hiç zehirli yilanla karayilanin kavgasini seyrettiniz mi? Güzel degil. Karayilan gerçek bir dost.
Ayseli nenenin gözleri görmez ama çocuklarin neler karistirdiklarini bilir ve elindeki degnekle peslerine düsermis
Köy iki basbakan dört milletvekili avukatlar doktorlar iktisatçilar is adamlari(restoran sahipleri tatil köyü sahipleri market sahipleri anlayacaginiz basari merdivenleri yavas çikip çalisan çalismayi seven insanlar)hatta çok iyi çiftçilerin sahibi. Yari nüfus Ingiltere'ye göçmüs yarisi da kasabaya göçmüs simdilerde sadece yaslilar var. Son zamanlarda köyde genç nüfusun arttigi söyleniyor. Köy topraklarinda bugday arpa yulaf nohut burçak yetistirilir. Simdilerde köye su bendi yapildigi için sebzecilik de artmis. Zeytin harup(keçiboynuzu), badem, incir, frenginciri (babutsa)dut agaçlari köyün yesillikleri. Eskilerdeki baglar sökülmüs. Bu arada köyde hayvancilik artmis. Köyde simdilerde çok yeni evler yapilmis.
Iste Ergazi köyü bu. Yaslilarim ve arkadaslarim su satirlari okudugu zaman çok sevinir onlara karsi duyulan sevginin karsiliksiz olmadigini söyleyebilirdi. Ölenlerin ruhu sad olsun. Yasayanlarinsa kulaklari çinlasin. Bu arada çobanlarin kavallarini tepelerde sarki söyleyen gençlerini de unutmamak gerekir. Konusmadan anlasmak birbirini kollamak çok güzel bana göre.
Allah inandirsin eger yaslilarin suyu gitmemis avlulari temizlenmemisse anne Rahmeli teyze çocuklarina yemek bile vermezdi. Yemegi bir bulamaç dahi olsa yaslilarin aksam yemekleri tabaklarina konur ve dagitilirdi. Komsu hakki insan hakki her seyden önce gelirdi. Köylerde çocuklara bunlar ögretilirdi.
Annesinin hayati her çiftçi ailesinde oldugu gibi idi. Baba Mustafa dayi ayni zamanda köy korucusu oldugu için iki parça tarla ve orman tarlasinin büyük sorumlulugu annesinin sirtindadir.
ISTE HATICE'NIN ILK YILLARI .
ISTE ERGAZI KÖYÜ
ISTE BIR YABANCI GÖZÜYLE BEN
Annem babam bana dogruyu iyiligi çalismayi ve insan ögretti. Kökenlerim çiftçiler. Sonraki hayatimdaki basarilar da bu dogrultuda devam etti.
Ögretebilecegim bilgileri aktarmaya tabiata can vermeye çalistim. Su ana kadar Üniversitelerde (Trakya Üniversitesi Edirne ve Kirklareli'nde) Dogu Akdeniz Üniversitesi Egitim Fakültesi ve Turizmde) liselerde Kirklareli Diyabet Merkezi Tekirdag sanat merkezinde hatta Kirklareli Saglik Müdürlügünde Çesitli otellerde English First Egitim kurumlarinda bildiklerimi Ingilizce ve Türkçe olarak ögretmeye çalistim. Bu arada bir kitap bile yazdim (Ingilizce konusma kilavuzu) Ben bu hayat yolunda Ekonomiyi Kibris olaylarini Renk Enerji Bilimini anlattim. Dogruyu Iyiyi Aktarmaya çalistim. Ancak ben de mükemmel degilim. Benim de kusurlarim sevilmeyen taraflarim vardir muhakkak.
Degirmencik Köy'ünü kendi köyüme benzettim sanirim. Çocuklari gençleri büyükleri sevdim ölenlerime de haktan rahmet diliyorum.
Samimi ve içten olmak bütün köylerin ortak yani sanirdim. Simdi bazi farkliliklari görebiliyorum. Bu köyde topraga gömülü her sey alin terimiz. Bunlari da tek basimiza yapmadik. En zor anlarda bile bu topraga can veren herkese bizi seven veya sevmeyen herkese sukran duyuyoruz.
1986da kanser deyip ameliyat ettikleri zaman geride ne kalabilir diye düsündüm. O günden beri de doktor kontrollarim sürüyor . Ölmedim. Yarin ölecekmis gibi yasamak çalismak çalismak ve ögrendiklerimi geride birakabilmek en büyük amacim.
TOMORROW IS ANOTHER DAY. Bu benim telefonunda yazan yazi.Tam anlami yarin bir baska günmüs gibi bu günü yasa.
Ailemi seviyorum. Topraklarimi seviyorum. Hayvanlarimi seviyorum .Hatta beni sevmeyenleri de seviyorum.
Degirmencik köyünü insanlarini Kirklareli'ni tüm sehirlerimizi tabiati hayvanlarimizi seviyorum.Ülkemi ve dünyayi seviyorum.
Sevgili okuyucular sizler de sevmekten korkmayin önce kendinizi sevin sonra da aileniz ve çevrenizi.Sakin ola sevmiyorsunuz demedim.
Babamin bana söyledigi iki satirla kalemimi birakacagim.
IYILIK ET DENIZE AT, BALIK BILMEZSE HALIK BILIR.
SANA DEÄzNEKLE VURANA SEN EKMEKLE VUR.
SEVGILI OKUYUCULAR BANA SÖYLIYECEÄzINIZ VEYA BENI TENKIT EDECEÄzINIZ YAZDIKLARIMDAN HOSLANMADIÄzINIZ DIZELER VARSA LÜTFEN ANLATACAÄzINIZ SEYLER VARSA BUNLARI DA DEÄzERLENDIRMEKTEN GERI KALMAM. KENDIMI ELESTIRMEK DE BENIM HUYLARIMDAN BIRI. ISTERSENIZ SIZIN DE HIKAYELERINIZ YAZILIR.
IYILIKLE KALIN.

ÖNADIM GAZETESI FAX0288-2141344
ÖNADIM GAZETESI FAX NO 0288-2141344
E-MAIL-haticekunt @ kuntlar.com
haticekunt@gazetetrakya.com

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol