Osmanlı Devleti'nin son yıllarının ve Cumhuriyet Dönemi'nin ünlü roman yazarı Halide Edip Adıvar Birleşmiş Milletler UNESCO Teşkilatı tarafından 2014 yılında Birleşmiş Milletler üye ülkelerince anılmaya değer bulunmuştur. 1884-1964 yılları arasında yaşamış, bu süreçte siyasi olaylara karışmış ve bunun beraberinde roman yazmış, milli mücadeleye katılmış olan Halide Edip Adıvar her şeyden önce Türk Edebiyatı'nda roman yazarı olarak tanınmıştır. Onun milli mücadele yıllarında İstanbul Sultanahmet Meydanı'nda kitleleri coşturan bir konuşma yaptığını, milli mücadelede Anadolu'ya Mustafa Kemal'in yanında cephelere gittiğini, kendisine Onbaşı Rütbesi verildiğini yeni kuşaklar ne kadar bilirler, bir şey diyemem. Çünkü o aynı zamanda özgürlük ve bağımsızlık savaşını kazanamayacağımıza inanmış, bir güçlü ülkenin himayesi altına girmemizi önermiştir. Yani Manda'cıdır. Cumhuriyet ilan edildikten sonra kocası ünlü fikir adamı Adnan Adıvar ile ülkeyi terk etmiş, Mustafa Kemal'e mesafe koymuştur. Atatürk hayata veda ettikten bir süre sonra yurda dönmüştür. Bu, Halide Edip Hanım'ın eksi tarafıdır.
Halide Edip'in asıl bilinmesi gereken yönü roman yazarı oluşudur. Üniversitelerde hocalığı vardır. İngiliz Edebiyatını okutmuştur. Yazdığı romanlar içersinde SİNEKLİ BAKKAL romanı Cumhuriyetin ilk roman ödülünü almıştır. Yazdığı romanlar içersinde milli mücadele anılarına da yer vermiştir. Ancak onun MUHALİF bir özelliği olduğunu da unutmamak gerekir. Bu muhalif yanı yazdığı romanlara da yansımıştır. Bu nedenle şair Fazıl Ahmet Aykaç onun romanları için, "Halide Edip Hanım'ın kitapları leziz fakat kılçığı bol bir sardalyedir" der.
Halide Edip kendini "MOR SALKIMLI EV" adlı kitabında anlatmıştır. Hayatta pek mutlu olduğu söylenemez. Çünkü ilk evlendiği eşi üniversite Öğretim Üyesi Salih Zeki Beyon'u bir başkası ile aldatmıştır. Bu yüzden büyük ıstırap çekmiş, bir süre evine kapanmıştır. Gözyaşlarını Mor Salkımlı Ev'de saklamıştır.
Halide Edip gerek kadın olarak, gerek politik olarak, gerekse fikir olarak çok renkli bir simadır. Yazar İpek Çalışlar Atatürk'ü, siyaseti etkilemek istediği için Mustafa Kemal onu yanından uzaklaştırmıştır diye yazar. Halide Edip'i "Atatürk'ün gözünde sınırı aşan bir kadın" diye vasıflandırır. İpek Çalışlar'ın bu değerlendirmesinden anlaşılıyor ki Halide Edip mücadeleci bir kadındır. Onu iyi tanımak gerekir. Mustafa Kemal ile mücadelesinde ne yapmak, nereye varmak istiyordu kesin olarak bilmiyoruz. İpek Çalışlar onun demokrasi istediğini söylüyor. Ama bu isteğin o günün şartları içersinde mümkün olmadığına değiniyor.
Bir yazar Halide Edip Hanım'ı "Biyografisine sığmayan kadın" olarak nitelendirir ki bence de doğru olan budur. Yaşamı olaylarla dolu bir kadındır. Dünya onu nasıl anlayacak, nasıl değerlendirecek bilmiyorum. Bizim ise onu gereğince ve yeterince anladığımızı söylemek mümkün değildir.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol