Türkiye'de sosyal ve ekonomik programlarini ortaya koyup iktidar olan, bunlari uyguladigi için iktidarini sürdüren parti yoktur. Zaten Türkiye'de partiler Fikir ve Program Partileri degil, tamamen halkin duygusalligini, beklenti ve çikarlarini sömüren, istismar eden, Halka Göre Politikalar uygulayan partilerdir.
Altmis yillik çok partili hayat maalesef böyle bir görüntü yansitmistir. Oysa demokrasilerde partiler, partililer ülkenin kalkinmasinda, yönetiminde farkli görüs ve düsünceleri olanlarin bir araya geldigi siyasi kuruluslardir. Bati'da partiler, partili olmak bizdeki gibi degildir. Çünkü oralarda hukuk ve hukukun üstünlügü hakimdir. Devlet Ahbap Devleti degil, Hukuk Devleti'dir. Yasalar karsisinda herkes esittir. Yasalarin uygulanmasinda es dost kayirmak gibi bir olay yoktur. Türk demokrasisi bu noktaya geldigi zaman seller halki vurmuyacak, vadi ve dere yataklarina evler yapilmayacaktir. Zira halkin çikarindan önce ülkenin çikarlari söz konusu oldugundan sonuçta bundan halk istifade etmis olacaktir.
Sel sulari niçin felaket olur? ileri ülkeler sel sularini disipline edecek yöntemleri bulmus, uygulamalari akilci ve gerçekçi bir tutum içersinde gelistirmislerdir. Bundan dolayi oralarda sel felaketi yasanmamaktadir. Yagmurun çok yagmasi sorun olmamaktadir. Seller sadece Asya ve Afrika ülkelerinde zararlara yol açmaktadir. Ileri ülkelerde bu sorunlar çözülmüs, geride kalmistir.
Bir yazimda söylemistim. Afgan Atasözü'ne göre, BiR YERDEN DERE GEÇMIS ISE ORADAN DERE YINE GEÇEBILIR. "Bu da eski Yunan'dan veya Romalilar'dan kalma bir özdeyis DENIZDEN YER ALINMISSA DENiZ BIR GÜN O YERI GERI ALABILiR." Yani kurumus gibi görünen bir dere yatagi bir gün sel sularina yol olabilir. Büyük deniz olaylari meydana geldigi bir gün dalgalar kiyilari geri alabilir. Bunlar tarihte ya görülmüs ve yasanmis doga olaylaridir. Bugün ülkemizde yasanan sel felakaetleri, bir kaç yil önce izmit'te meydana gelen depremde görülen ve yasanan felaketler Atasözleri'ne uygun seylerdir.
sehir, kasaba ve köylerde eski dere yataklarinin meskûn saha olmasina kim izin veriyor? Yeralti ve yerüstü sulari devletin degil mi? Dere kurumus ise bir gün yine akabilir. Iste bugün yasanan olay budur. Ders alinmazsa doga ders vermeye devam eder. Eski insanlarin evlerini dere yamaçlarina, tepelere, yüksek yerlere yapmalarinin hiç mi bir nedeni yoktur?
Yillar yillar önce birileri yazmis ve söylemis idi Baska yerler de nimet olan sular bizde felaket olmaktadir. Örnegin bir süre önce Kirklareli'nin bazi köylerinde meydana gelen sel felaketlerinin nedeni dere yataklarinin kullanimina izin verilmis olmasidir. Felaketlerin yasandigi yerlesim merkezleri incelendiginde görülmüstürki bu köyler dere yataklarindaki köylerdir. Dereköy, Terzidere, Sogucak, Poyrali, Tozakli bu tür köylerdir ve bunlar sel sularina açik yerlerdir.
Yurttaslar dere kiyilarina kadar inmisler, ev yapmislar, ahir yapmislar, agil yapmislar ve buralardan bir daha dere geçmez düsüncesiyle dere tabanina girmisler. Peki sel geldikten, buradaki tesisleri alip götürdükten, ah vah dedikten sonra gelecekteki muhtemel felaketlere karsi ne gibi önlemler aliyoruz? Yurttaslara diyebiliyor muyuz evini kaldir, köyün yamaçlarina çek. Demiyoruz, diyemiyoruz ve bir baska felaketi ayni yerde ve ayni sartlarda bekliyoruz. Bunu biz hep yapiyoruz. Yazik degil mi bir iki gün içersinde 20-25 kisinin sellerden bogulup ölmesine? Evleri su basmasi, esyalari alip götürmesi bir GEÇMis OLSUN demekle geçistirilecek bir aci degildir. Yurttaslara zarar veren, devlete masraf açan her doga olayi hükümetin ortadan kaldirmasi gereken olaydir.
Yok yok A'dan Z'ye kadar her alanda hukukun içine, yasalarin hakimiyeti altina, bilmin içine girmek zorundayiz. Bu böyle gitmez. Türkiye geri bir Asya, Afrika ülkesi degildir. Hayatta yol gösterici olan bilimdir diyen bir Ulusal Önder'e sahibiz. Bu ülkenin insanlarina ne zaman kazasiz belasiz, acisiz günler yasatilacaktir, bilmiyorum. Ama muhakkak olan bir sey varsa kendimizi toparlamamamiz, zamanin gerek ve gerçeklerine göre hareket etmemizdir. Bilmem anlatabildik mi?
nazifkaracam@gazetetrakya.com
NE ARAMIŞTINIZ ?
ÇOK OKUNANLAR
-
Uçmakdere hafta sonu yamaç paraşütü tutkunlarını ağırlıyor
04 May 2025 -
Tekirdağ YEDAM tanıtıldı
05 May 2025 -
31. Kırklareli Uluslararası Kakava Festivali Başlıyor
14 May 2025 -
Umutlu Yarınlar Anaokulu'nda 23 Nisan Coşkusu
23 Nis 2025 -
Tekirdağ'da üreticiler buğdayda rekolte kaybı yaşamamak için yağış bekliyor
06 May 2025 -
Meriç Nehri'ndeki kürek yarışları Edirne'nin turizmine katkı sağlıyor
04 May 2025
ÇOK YORUMLANANLAR
-
Milli yüzücü Emre Onuş, Avrupa'da madalya hedefiyle kulaç atıyor
19 May 2025 -
Geçen yıl kuruma noktasına gelen Kazandere Barajı'nda doluluk yüzde 100'e yaklaştı
20 Nis 2025 -
Kırklareli'nde su ürünleri denetimi yapıldı
20 Nis 2025 -
Türk ve ABD'li güreşçiler Edirne'deki dostluk turnuvasında karşılaştı
20 Nis 2025 -
Edirne'de köy sakinlerine sağlık taraması yapıldı
20 Nis 2025 -
Tekirdağ'da düzenlenen operasyonda 10 şüpheli yakalandı
20 Nis 2025
Son Yorumlar
- Küçük insanlar kişileri, Normal insanlar olayları, Büyük insanlar fikirleri tartışırlar: gayet güzel komposizyon ödevim vardı çok yardımcı oldu sağolun...
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
- KIRKLARELİ'NİN SU KAYNAKLARI ÜZERİNE: https://plusone.google.com/_/+1/confirm?hl=en&url=https%3A%2F%2Fwww.gazetetrakya.com%2FHahttp://www....
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol