HALK TARİHİNİ NE ZAMAN BİLECEK

Tarih Osmanlı Devleti'nde Türkleri Ortadoğu uzmanı kabul eder. Öyle ya Yavuz Sultan Selim'in 1517 Mısır Seferi'nden 1918 yılına kadar Ortadoğu'nun ve Arapların hakimi Osmanlılar olmuştur. Dolu dolu Ortadoğu'yu 400 yıl yönetmişiz. Fakat ne var ki anlı şanlı gittiğimiz Ortadoğu'dan, yöresel muharebelerde başarılı olmamıza rağmen Arap-İngiliz ittifakı karşısında büyük can ve mal kaybından sonra çekilmek zorunda kaldık. Araplar, İngilizlerin desteğinde Osmanlı Devleti'ni, Osmanlı Ordularını arkadan vurmuşlardı. Araplar, Osmanlı'ya büyük ihanet içinde olmuşlardır. Tarihe Mekke Müdafii olarak geçmiş olan Fahrettin Paşa(Türkkan) HAÇ ve HİLAL İŞBİRLİĞİ'ne yani İngiliz ve Araplar'a karşı Medine'yi savunmuş, bu uğurda 25 bin şehit verilmiştir. İngilizler 1915’de Çanakkale'den geçemeyeceklerini anlayınca Ortadoğu'ya inmişler, buradan Osmanlı Eyaletlerine saldırıya geçmişlerdir.
Fahrettin Paşa ailesi Kırklareli'ne yabancı değildir. Fahrettin Paşa'nın oğullarından Orhan Türkkan 1960'lı yıllarda Kırklareli Milletvekilliği yapmıştır. O sıra Babaeski Tümen Komutanı idi. Emekli olunca Kırklareli'nden aday gösterildi.
Osmanlılar Ortadoğu'dan çekildikten sonra İngilizler buraya yerleşmişler ve kendilerine göre küçük küçük Arap Devletçikleri kurmuşlardır. Bu devletlere GECEKONDU DEVLETLERİ diyorlar.
İngilizlerin Ortadoğu'ya girmeleri, Ortadoğu Petrolü'ne kavuşmak içindir. O sıralar araştırmalar Ortadoğu'nun altında bir PETROL DENİZİ bulunduğu söylenmiştir. 400 yıl Petrol Denizi üstünde hakimiyet kurmuş olanların bu petrol denizinden haberi olmamıştır. Tabii Osmanlılar Ortadoğu'dan çekildikten sonra burada huzur kalmamış, Araplar birbirine düşmüş, sömürgeci ülkeler ortalığı karıştırmaya başlamışlardır.
Ortadoğu dünyanın birinci derecede stratejik bölgesidir. Savaşlara duyarlı bir yerdir. Netekim günümüzdeki Ortadoğu anarşik olaylara, yabancı güçlerin saldırıları ile her gün ölüler vermekte, maddi ve manevi yıkımlara uğramaktadır.
Ortadoğu'nun özellikleri, stratejik konumu, halklarının geri kalmışlığı üzerine kitaplar yazılmıştır. Araplarla dindaşlığımız ve Araplara hakimiyetimiz dolayısıyla Türk yazarlar da Ortadoğu'ya ilgisiz kalmamışlardır. Anı, gezi kitapları yazmışlardır. Örneğin, Falih Rıfkı Atay "ZEYTİNDAĞ", Prof. Dr. Niyazi Berkes, "ARAP DÜNYASINDA İSLAMİYET, MİLLİYETÇİLİK, SOSYALİZM" kitaplarını yazmışlardır. Yabancı yazarlardan Peter Mansfield'ın "OSMANLI SONRASI TÜRKİYE ve ARAP DÜNYASI" Ortadoğu'ya ilişkin okunması gereken önemli eserlerdir.
Araplar, Türklerin Müslümanlığı kabul etmeleri nedeniyle Türkleri çok etkilemişlerdir. O kadar ki Arap gibi yaşamaya, düşünmeye, duygulanmaya başlamışızdır. Osmanlı İdaresi'nin okuyup yazdığı kelimelerin yarısı Arap kökenli idi. Bu yüzden halkımız Osmanlılar zamanında okuma ve yazmayı öğrenememişlerdir. Çünkü Arapça zor bir yazıdır. Bugün aynı dine mensup olmaktan öte Araplardan alacağımız hiçbir şey yoktur. Böyle bilinmelidir.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol