HAKKINI BILMEK BILMEMEK

Sorarsan, hepimiz esit haklarla dogariz. Ve, bu haklari çok önemli bölümünü kullanmadan da tükenir ömrümüz. Birakalim kullanmayi bir yana, ögrenmeden, hatta bunlarin pek çogunu duymadan, duysak da algilayamadan...
Bizde, insan haklarini ve dogal haklarini kullanmayan kisiler öylesine çoktur ki, üsenmesek te kullanabilenleri bir gün saysak, kaç kisi olduklarini belirleyebiliriz.
Türkiye, insan Haklari konusunda dünya genelinde ne durumdadir?
Sinif geçer mi?
Geçerse, "geçer" notla mi geçer?
Tabi, ülkemizde de vatandaslarin bir takim haklari vardir. Yeter ki kullanabilsinler. Örnegin, seyahat özgürlügü vardir insanlarin. Bu hakki kimileri Kanarya Adalari'na giderek kullanir, kimileri de parasizlik yüzünden köyünden kasabaya bile gidemez. Seyahat hakkini köyünün sinirlari içinde gezinerek kullanir.
Bazi haklar da vardir, isine gelmeyen egemenler tarafindan yokmus gibi gösterilir.
Onun için midir bir takim önemli alisverislerde, noter sözlesmelerinde, aklimizin almadigi bazi konularda öyle uzun uzun ve minicik yazilir ki.
Bir kere okumaya üseniriz bu kadar minicik ve bu denli uzun uzun yaziyi. Bunu hazirlayanlar da biliyorlar ya özellikle yurdum insaninin okumayi sevmedigini ve de böylesi yazilari gene hiçbir biçimde okumayacagini.
Sonuç al sana hak gasbi.
Kimin eliyle?
Etikeleyinin ve etkilenenin ortak çabalariyla.
Haklarinin neler oldugunu bilmeyen insanlar, temel haklarinin, hak ettikleri nesnelerin veya içsel haklarinin kiyisina kadar gelir dayanir da almadan gider. Çünkü, bilmez ki garibim, onun, kendinin hakki oldugunu.
Benim gibi.
Senin gibi.
Hayir hayir, sana demedim. Sen bu konuda bilinçlisindir bilirim.
Åzu arkadasa dedim. Bana çok benziyor da.
Öncelikle, haklarini bilen, bu alanda titiz davranan, bilinçli olan insanlari kutlamak gerekir. Onlardir ki insanca yasamak için nelerle donanimli olmalari gerektiginin bilincinde, haklarinin ayirdindadir. Gipta edilir öylelerine. Öyle insanlarin örnek alinmasi gerekir.
Biz böylelerine çogunluk "açikgöz" deriz. Oysa, "açikgöz," sözcügünün altinda baska bir anlam yatar. Baska bir seyleri ima etmeye ugrasiriz aklimiz sira.
Kedi ile çengele asilmis et esprisi gündeme gelir o zaman da.
Haklarini bilmemenin, haklarinin bilincine, ayirtina varmamanin kökünde neler yatar dersiniz?
Egitimsizlik yatar mi en basta. Hani, her seyin basi saglik diyoruz da, her seyin basi egitim diyenimiz de çok. Öz yasamimiza ilgisizlik vardir bu illetin altinda. Bu yüzdendir ki "Dertleri zevk edindim, bende nes'e ne arar," sarkisini zaman zaman elimizde olmadan mirildaniriz. içimizden gele gele söylemeyiz tabi. Çünkü durum sevimli degildir; göbek atmayi degil, aglamayi gerektirir.
Egitim sistemimiz vermemistir bu bize bunu. Hakkini, haklarini bilen, arayan insanlar yetistirmemistir.
Zamanli zamansiz hakkini aramaya yeltenen ögrenciyi terslemistir basindaki etkili ve yetkili.
Aileden verilmemistir. Aile genellikle, "sen bos ver, o utansin" teranesiyle büyütmüstür çocuklarini. Özellikle köylerdeki aileler, özellikle alçak gönüllü aileler, egitim düzeyi düsük aileler.
Vardir, daha çok vardir. Hepsini bir kalemde sayamiyorum. Siz de yardimci olun.
Bugün haklarini bilmemenin, hakkini aramamanin nedenlerini siralamak faslinda ilerde bir gün de bu haklarin neler oldugu ve hakkimizi kullanmak sahasinda neler yapabilecegimiz konusunda. Yoksa, hakkin tersini sirtina yüklenip yasayan insan sayimiz bu kadar kabarik olur muydu?

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol