HACI BEKTAS GÜNLERI-3

H.Ö Particilerin sergiledikleri görüntü disinda halkin bu isleme katilmayip yalnizca seyirci kalmasini nasil yorumluyorsunuz?
O.B iste asil önemli olan da bu. Toplumun, buradaki olagan halk toplulugunun arti yani, olumlu yani.
Halk, bugün burada bulunusunun gerçek nedenini iyi biliyor. Bu insanlar bugün buraya Pir Haci Bektas için geldiler. Onu bir kez daha dinlemek, görmek, görüsmek, anlamak, algilamak için geldiler. Bunu algilayan algiliyor. Algilamayanlar ve algilamak istemeyenler de algilamiyor.
Hacibektas törenlerini düzenleyenler bu durumu hizla düsünmeli, degerlendirmeliler. Bu alandaki olumsuz gelisimleri ve olusumlari biçakla keser gibi kesmeliler. Ben hiçbir olagan insanin buraya falanca parti, filanca lider sevdasiyla geldigini sanmiyorum. Ben Hacibektas törenine gideyim de, orada falanca partiyi, filanca lideri göreyim, ona bir alkis sunayim, diye düsünen bir tek iyi niyetli, Haci Bektas Veli asiklisi insan yoktur bu alanda.
Her yilin 16 agustos günü gerçeklestirilen bu etkinlik ya gerçekten Haci Bektasi Veli'yi anis töreni biçiminde sonsuza dek sürecek. Ya da birkaç yil daha bu çirkin görüntülerin kahri çekilecek ama bilinçli insanlarin tiksinti duygulari sonucu Haci Bektasi Veli'yi anis törenleri olmaktan çikacak, "16 agustos-Hacibektas ilçesi Siyasal Arena Çilginliklari" günü olarak birkaç yil daha sürecek. Ama, o zaman buraya ben gelmeyecegim.
H.Ö "Ben gelmeyecegim!" deyince aklima bir sey geldi. Bildigimiz kadariyla baglamaniz, saziniz, sözünüz, besteleriniz, türkülerinizle siz de bir müzisyensiniz, sanatçisiniz. Topçu Baba etkinliklerinde birkaç yildir olumlu bir sahne etkinligi sergiliyorsunuz. Hacibektas etkinliklerinde sanatçi yönünüzle hiç yer aldiniz mi?
O.B Sayin Öztürk! Bu sorunuzla aslinda burada yasanan genel bir yaraya parmak bastiniz. Bu konuyu biraz irdeleyelim.
Öncelikle, buraya her yil çagrilan ve plaketlerle, belgelerle, unvanlarla onurlandirilan, maddiyatla tatmin edilen, çesitli biçimlerde taltif edilen kisiler üç asagi dört yukari ayni isimlerdir. Dikkatle bakin, onlarin ve benzerlerinin disinda isimlere rastlayamazsiniz burada.
Bu ülkede sanatçi olmak ayri, sanatçi sayilmak ayridir. Bu ülkede sanatçi sayilabilmek için nüfus kâgidinin "dogum yeri" hanesinde yazili yerin adi çok önemlidir. Bu, Erzurum, Erzincan, Sivas veya malûm yerlerse, ne alâ. Hacibektas törenlerine de sanatçi olarak çagrilirsiniz, Topçu Baba etkinliklerine de, Babaeski Tarim Festivaline de, Tekirdag Kiraz Festivaline de, Çorlu veya Lüleburgaz senliklerine de, Vize 1. Kültür senliklerine de. Hatta, Ahmetbey beldesinin halkçi belediyesinin düzenledigi senliklere de. Kisacasi, medya ve derin sanat çevreleri adinizi "sanatçi"ya veya "san'etçi"ya çikarmissa yasadiniz. Artik korkmaniza gerek kalmaz. Sirtiniz yere gelmez. Önüne gelen sizi arar. Çocugunun sünneti gelen de sizi arar, sirtini müzik esliginde kasittirmak isteyen de.
Ammaaa!.. Hak erenler koruya ki, nüfus kâgidinizin dogum yeri hanesinde, hani, Trakya, filan yaziyorsa. O zaman seni Ahmetbey beldesinin halkçi belediye baskani bile tirislamaz. Degil ki Hacibektas belediyesi tanisin. Hacibektas belediyesi, Arif Sag'i tanir. Onun oglu oldugu için Tolga'yi tanir. Onlarin soyadini bir biçimde aldigi için Pinar hanimi tanir. Arif beyin yegeni oldugu için Erdal Erzincan'i tanir. Onlarla birebir yakin temasli oldugu için Belkis Akkale'yi, Sabahat Akkiraz'i tanir. Tabi bu arada Musa Eroglu'yu. Onlara çok benzeyen, onlari çagristiran ve nüfus kâgidi özürlü olmayanlar sanatçi sayilir ve buraya çagrilirlar. Bizim artik bunlara alismamiz gerekir.
Bu ülkede bu toplum bizi degerlendirmeden tüketecek. Baksaniza, Kirklareli belediyesi bile her yil kotardigi etkinliklerde Esra Eron'u "ünlü sunucu" kategorisine koyuyor. Esra Eron da, sahnede mikrofonla, halkin huzurunda belediye baskanina, "Baskanim! Yaninizdaki bayan esiniz mi?" diye soruyor. Yine Kirklareli belediyesi, Kakava etkinlikleri bünyesinde TRT'yin "Türkü söleni" izlencesini Kirklareli'ye çagiriyor. Katilimci sanatçilarin basta geleni yine ayni isim Arif Sag. Bir de onu çagristiran Mustafa. Mustafa'yi programa çagirtan da kuskusuz Arif Sag. Çünkü onu çagristiriyor. Çünkü bu alemde O'nun dedigi, onun agzindan çikan yasadir. Kirklareli belediyesi, öylesi bir olanagi Kirklareli'de yakalamisken, kendi öz kaynaklarini, öz degerlerini ön plana çikarmak diye bir endise yasamiyor. O dinlence Hakkari'den de yayinlansa, konugu yine Arif Sag olacak, Mugla'dan da yayinlansa, Balikesir'den de veya Çanakkale'den veya Kirikkale'den. Degismeyecektir. Program konugu ya Arif Sag, ya Tolga Sag, ya. iste.
Hacibektas törenlerinde, etkinliklerinde sanatçi olarak bulunmak bizim ne haddimize? Biz ancak köyde danayiz. Büyümeyiz. Büyütmezler. Yüz yil da yasasak köylümüz bizi dana olarak muhafaza eder ve dana olarak yaslandirip.
H.Ö "Kör gözüm parmagina" anlayisi Haci Bektas felsefesine uyuyor mu?
O.B Ulu Pir Hünkâr Haci Bektas Veli felsefesi, insana deger veren, insani kucaklayan ve seven, degerlendiren felsefedir. Haci Bektas anlayisinda bazi insanlari tutup kayirip ön plana çikarmak, onun disindakileri adam yerine saymamak, sanatçi olarak görmemek, yok saymak söz konusu olamaz. Ama bugün Haci Bektas Veli adina etkinlik düzenleyenler, ulu pirden nasiplenmis, esinlenmis, ögüt almis, ilham almis insanlar degil demek ki. Onlar siyasal kisilikler. Ne etsek te bir dahaki seçimlerde yine basa geçsek diye düsünürler. Ne etsek te bu etkinliklerin basinda, içinde bulunabilsek diye hesaplarlar.
Onlar, yoldan gelene geçene ikram etmek için bag ekmezler. Umdurmak için, el uzatani öldürmek, bagciyi dövmek için bagbanlik ederler.
















Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol