HACIBEKTAS-2006

Serin baslayan bir gün.
Muzaffer baskanla telefonlasarak kontak kurmaya çabaladik ama yeterince anlasamadik.
Bunun üzerine grubu özgür biraktik. Saat 08.30 siralari baskanin adi geldi ekrana.
Babasi Nuri abi ve Mustafa Can dostumuzla, "Aciktik"ta doyunmuslar. Bulustuk. Saat dokuzu geçti. Törenler 10.00 gibi baslayacak. Gözlemliyoruz.
Hemen suna deginelim araçlardan indigimiz an heybetli bir temizlik ordusuyla karsilastik. Turuncu üniformalarina baktik ki ne görelim sisli belediyesi.
Hararetle çalisiyorlar.
Böylesi yillanmis, böylesi yerlesmis, yayginlasmis, iyice oturmus böyle bir etkinligin yapilacagi Hacibektas ilçesinin bakimsizligi, kiri, pisligi sasirticiydi. Yakismiyor.
Henüz sabah. Bu çeri çöpü disardan gelenler getirmedi. Bugün olusmadi bu çöp kirliligi. En azindan dünden.
Böyle bir etkinlik öncesi, bir belde, gelecek binlerce konugunu bu görüntüyle mi karsilamaliydi? Türkiye'de Alevi-Bektasi anlayisinin baskenti ve Türklügün onuru, gururu olan diyar, insanlara böyle mi sunulmaliydi?
Nereye baksan dökülmüs. Göz alabildigine, israrla bozkir kasabasi.
Peki, insanlar neden vardir? insanlar neden yönetimlere gelirler.
sisli belediye baskani Sarigül adina yaptirilmis güneslik sapkalar çikti ortaya. Kapis kapis gidiyor.
Bir de baktik, DSP sapkalari onlarla yarismaya basladi.
Bu insanlar burasini siyasi arena olarak algiliyorlar demek ki. Bu da bir baska tür kirlilik. Kültür bakaninin geldigi sezilir gibi. Arkadaslar, sayin bakanin rahatça uyuyabilmesi için gerekli ortamin saglanip saglanmadigini merak ettiler. Önemli bir konu.
ANAP genel baskani Erkan Mumcu ve kafilesi yaklasti tören alanina. Ciliz bir ses yükseldi havaya "Bas-bak-an Muum-cu! Bas-ba-kan Muum-cu!"
DSP genel baskani Zeki Sezer ve avanesi belirdi güney cenahtan. Onun da çevresinde kendine kadar bir kalabalik ve slogan, küçük bir degisiklikle ayni "Bas-ba-kan See-zer! Bas-ba-kan See-zer!.."
Kafamiz karisti. Basbakan hangisiydi, sasirdik.
Tören basladi baslayacak. Saat 10.00 gibi. sisli belediyesinin propaganda araci belirdi bati yakasindan. Etkinlikler baslayacak ya, Sarigül'ün zamanlamasi harika. O zaten bunu hep yapar.
Ve, yine ayni slogan "Bas-bakan- Sa-ri-gül! Bas-ba-kan Sa-ri-gül!.."
iyice karisti, karmakarisik oldu kafamiz. Demin ikiydiler, üç oldular. simdi basbakani seç seçebilir isen!
Anasini satayim, sanki Hacibektas ilçesine basbakanlar gayri resmî geçidini izlemeye gelmisiz.
Bu basbakan sürüsüne yanlis bilgi verilmis galiba. Bugün burada "basbakanlar gayri resmî geçidi" yapilmayacakti ki! Bugün insanlar buraya Haci Bektas Velî adina yapilan kültürel etkinligi izlemeye gelmislerdi. Bunlar nerden çikti.
Aslinda böylesi mistik, insan yüreginde böylesi kutsal bir etkinligi bu denli çirkinlestiren, asagilayan, bayagilastiran bu insanlari kavi bir kamçiyla enselerini, kiçlarini döve haslaya kovalayacaksin buradan.
Teselli noktasi surada Toplum, olaya gayet seyirci. isteyen hallerine gülebilir, isteyen için için homurdanabilir, isteyen de bildigi ne kadar biseyler varsa sesli veya sessiz sayip dökebilir. Meydan burasi. Götürür.
Topçu Baba alaninda 10 haziran günü yasanan basit bir olayi, bugün yasananlarin binde birini ayyuka çikaran, yerden yere vuran arkadaslar!.. Sesiniz gelmiyor. Yok musunuz yoksa?
Biz yine de önümüzdeki dönemlerde Topçu Baba etkinlikleri için gerekli dersi aldik. isi gücü bir yana birakip, öncelikle bu mikrobun o bedene sizmasini önleyici çalismalar yapilmalidir.
Olumsuzluklar göze çarpiyor yer yer. Etkinliklerin sagina soluna en ufak uyumu olmayan bir yigin insanin buradaki bulunus amacini düsünüyoruz da.
Korunmak geregi duyuyoruz.
Bu konuya da el atilsa.
Malatya'dan geldigi söylenen çamsakizi tezgâhi da butoz toprak içinde hiç hos bir görüntü vermiyordu dogrusu.
TESK'in "isgalden Zafere-Zaferden Cumhuriyete" otobüsü, burada da en güzel görüntülerden birini olusturdu.
Bir de, Kayseri'den gelmis birkaç gencin, baglamalari ellerinde, çimenlerin üzerine halka biçiminde oturuslari ve birbirinden güzel türküleri.
ille ille, insanlarin çilginca bir sevdayla Haci Bektas Veli türbesini ve müzesini ziyaretleri. Kizgin günesin altinda saatlerce sira bekleyerek, itismeden kakismadan, ulu sabirlariyla. iste, olay bu.
Buraya her yil gelmek var ya.
Yine de dert etmemem Buraya törenler disi zamanlarda gelip rahat rahat ziyarette bulunmak hepsinden güzel.
Her seye karsin. Bizlere bu olanagi sunan insanlara tesekkürler.

Geri dönüs niyetimiz 20.00 gibiydi. Gerekli gezintiler, ziyaretler yapildi sayildi. 16.30 gibi geri dönüse geçildi. Bizim otobüsün sürücüsü Murat, gündüz üç saat kadar uyuyabilmis. O da yarim yamalak.
Gözümüz üzerinde.
Murat, çok olumlu, çok düzenli, güzel bir insan.
17 agustos Persembe sabahi 06.00'da Kirklareli'de olduk.
Huzurluyuz.
Bakarsiniz yine görüsürüz. Saglikla yasayin.

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol