Memur-Sen Genel Baskani Ahmet Gündogdu, Memur-Sen'e bagli sendikalarin Kirklareli sube baskan ve temsilcileri ile bir araya geldigi toplantida basina; Hükümetin yeni anayasa paketi çalismalari ile Taksim'in 1 Mayis'a açilmasi konularinda görüslerini açikladi. Grand Hotel'de gerçeklesen toplantiya 30 dakikalik bir gecikme ile katilan Gündogdu, gerek dünya genelinde gerekse Türkiye özelinde çok önemli gündemlerin yasandigini belirterek, özelde Türkiye'nin, "demokratiklesme, daha dogrusu demokratiklesememe sancilari" çektigini söyledi. Türkiye'nin demokratiklesmesinin önündeki en büyük engelin 1982 Anayasasi oldugunu belirten Gündogdu, 1924 Anayasasi'nda sonraki 1961 ve 1982 Anayasalarinin milletin idaresinin temsil edildigi Meclis'i devre disi birakmaya yönelik bir anlayis içinde oldugunu savundu. Gündogdu, "Anayasa'nin demokratik, laik, sosyal, hukuk devlet kavramlarindan her birinin birbirinin amiri olmadan, dört kavraminda geçerli olmasini istiyoruz. Demokratik devleti, laik devleti, sosyal devleti ve hukuk devletini önemsiyoruz. Demokratik devlet olabilmemiz için cevap vermemiz gereken soru, devletin milleti olmaya devam mi edelim, milletin devletine mi geçelim? Cevabimiz kesinlikle 'milletin devleti' olmali. Eger devletin milleti olmaya devam edersek devlet Türkiye Cumhuriyeti oldugunda sorun yok ama bürokratik devlet oldugunda, yargiçlar devleti oldugunda, derin devlet oldugunda, darbeci devlet oldugunda milletin idaresini tokatlamaya devam ediyor" dedi.
"Herkes laikligin arkasina
siginiyor"
Türkiye'de laikligin tanimlanmasi gerektigini ifade eden Gündogdu, basörtüsüne karsi olanlarin laikligin arkasina sigindigini söyledi. Gündogdu, "Laiklik ile ilgili bir tanimsizligin olusu da Türkiye'de bir sikinti olusturuyor. Sadece basörtüsü kararina baktigimizda bile bu sikintiyi görmek mümkün. Bu ülkede basörtüsünü yasaklayan ya da yasaklamak isteyen herkes laiklige siginiyor. Ama laikligin dogdugu ülke olan Fransa'da bugün kizlarimiz basörtüsü ile üniversitelerde okuyabiliyor. Öyle ise kendisine haddini bildirerek Meclis'ten kovdugumuz Merve Kavakçi'ya laikligi bahane olarak göstermistik. Bugün Belçika Meclisi bizim Merve Kavakçi'yi ayakta alkisliyorsa Türkiye'nin artik bu utançtan ayiptan, Sütçü Imam'in torunlarini Sütçü Imam Üniversitesi'ne almama rezilligine son verme mecburiyeti var. Sosyal devlet, taniyan devlettir, tanimlayan devlet degil. Dünya görüsü ne olursa olsun Alevi'si, Sünni'si, Kürt'ü, Türk'ü, Laz'i, Çerkez'i 72 milyon milleti kucaklayan bir anayasaya ihtiyacimiz var ki bu devlet sosyal olabilsin. Her süreçte birilerini gözüne kestirip dövme yetkisini kendinde gören devlete sosyal devlet deme sansimiz yok" ifadelerini kullandi.
Yargi bagimsizligi
Yarginin tarafsizligi ile bagimsizliginin birbirlerinden ayri tutulmadan ele alinma mecburiyeti oldugunu söyleyen Memur-Sen Genel Baskani Gündogdu, sözlerini söyle sürdürdü;
"Yarginin bagimsizligi ile tarafsizligini birbirinden ayri tutmadan ele alma mecburiyetimiz de var. Çalisma hayati boyutuyla hem ekmegi hem de özgürlükleri önemsiyoruz. Hükümetlerle 100TL maasa zam için mücadele ediyorken bir darbenin olusu ya da plani ile bile hükümetlerin, siyasetçilerin ve milletin ekmegi top yekün tokatlaniyorsa, agacin gövdesi ates almis yariyorsa dallarinda meyve arayamayiz. Onun için genel iklim için mücadele ederiz. Öyleyse ekmegimizi ve özgürlüklerimizin daha anlamli olmasi için Türkiye adina normallesmis bir iklimi ve çalisma yasami adina toplu sözlesme hakkinin verildigi bir anayasayi önemsiyoruz. 2009 yili 15 Agustos'unda bu yasa ile 'bir daha toplu görüsme masasina oturmayiz' dedik. Amacimiz masaya oturmamak degil, bu yasa ile oturmanin hiçbir anlaminin olmadigini ortaya koyarak yasayi degistirme gayretini öne çikarmakti. Gerçekten 2008 yilinda uzlasmistik. Uzlasilan sosyal konularin halen bir kismi yapilmis degil, çünkü orada Bakan'in bizimle beraber attigi imza Bakanlar Kurulu'nun icazetine tabi. 2009'da uzlasamadik. Uzlastirma Kurulu'nun verdigi karari yine Hükümet hiç duymadi. Åzu anda hazirlanmis olan paket insallah 367'yi bularak Meclis'ten geçer, bulmaz ise referanduma gidecek paketi önemsiyoruz.
Sadece Anayasa'nin geçici 15. maddesi, darbecileri koruyan maddenin çikarilmasi ve toplu sözlesme hakkinin girmesi bile basli basina Türkiye'nin son 20 yilinin en büyük kazanimi olacak. Eksiklikleri yok mu? Memura siyaset yasagini kaldirilmamis olmasi, grev hakkinin verilmemis olmasi, Meclisin top yekün çözüm merkezi haline getirilmemis olmasi gibi onlarca eksiklik saymak mümkün. Ama yargi reformu, çocuklar, kadinlar, yaslilar ve engellilere pozitif ayrimcilik yapilacak olmasi, çocuk haklarinin ilk kez anayasa girmis olmasi, Hakimler Savcilar Yüksek Kurulu kararlarinin hiç degilse meslekten çikarma boyutunun yargiya açilmis olmasi, evrensel hukukun savunma hakkini engelleyen YAÅz kararlarinin yargiya açik olmasi gibi demokratik Türkiye'nin yol haritasini çizecek ve defolu demokrasiden kurtulmamiz için önemli kazanimlar saglayacak bütün maddeleri önemsiyoruz. Istegimiz; çalisma hayati boyutuyla milli gelirden hak ettigimiz payin toplu pazarlik hakki ile elde edildigi bir Türkiye. Türkiye boyutuyla da millet idaresinin saygin oldugu, özgürlüklerin korundugu bir Türkiye bir an önce insa edilsin kurulsun."
"Taksim ile bir ezber daha bozuldu"
Taksim Meydani'nin mitinglere açilmasina iliskin karari degerlendiren Gündogdu, "Türkiye'nin normallesmesi adina alti konfederasyon olarak bir araya geldik. 32 yildir tabu olarak kabul edilen, 'Taksime çikariz' , 'Taksime çikartmayiz' kamplasmasiyla; isçilerin, memurlarin, emekçilerin haklarinin konusulmadigi, gerginlik günü olarak bilinen bugünü artik normallesen Türkiye'de bir bayram senligi içerisinde Türkiye'nin demokratiklesmesini dillendirecegimiz, çalisanlarin özlük haklarini dile getirecegimiz bir bayrama dönüstürmek için alti konfederasyon uzlasmistik. Dünde Istanbul Valisi ile ayni uzlasi dogrultusunda kararlar aldik.
1 Mayis bundan sonra insallah Emek ve Dayanisma Bayrami olarak, ideolojik kamplasmalarin, gerginliklerin oldugu degil, çalisanlarin sorunlarinin konusulup çözüm önerilerinin gelistirildigi bir gün olacak. Insallah bir ezber daha bozulmus olacak" seklinde konustu.
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol