Hızırbey Eğitim ve Kültür Vakfının düzenlediği "Beraat Kandili" özel programı Pazar günü saat 22,00'da Kırklareli Üniversitesi Kültür Merkezindeki konferans salonunda gerçekleştirildi.
Hızırbey Eğitim ve Kültür Vakfı yönetim kurulu başkan yardımcısı Hilmi Altun, Konuşmacı olarak Mehmet Akar'ın katıldığı Beraat Kandili özel gecesinden önce gazetemiz muhabirlerine özel yaptığı açıklamasında, "böyle müstesna ve değerli gecelerde, kandillerde insanların bilgilendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Bizlerin üzerine düşende bu tip organizasyonların altına imza atarak yanımızda olan herkesin bu tür etkinliklerde daha detaylı bir bilgi birikimine sahip olmalarını sağlamak. Herkese katkılarından dolayı teşekkür ediyorum."şeklinde konuştu.
Hızırbey Eğitim ve Kültür Vakfının Kültür merkezinde organize ettiği beraat gecesine Konuşmacı olarak katılan araştırmacı yazar Mehmet Akar böyle güzel bir gecede Kırklarelili vatandaşlarla birlikte olmaktan dolayı çok mutlu olduğunu belirtti.
Mehmet Akar kalabalık bir katılımcı gurubuna seslenirken gece ile ilgili olarak, "Berat Kandili ,İslam dininde kutsal kabul edilen gecelerden biridir. Şaban ayının 14. gününü 15. gününe bağlayan gecesi Berat gecesidir. Osmanlı İmparatorluğu'nda II. Selim'den itibaren minarelerde kandil yakılmasıyla kandil adını almıştır. Berat, Arapça'da temize çıkma anlamına gelir. İslam inancına göre bu gecenin bereketli ve feyizli bir gece olması sebebiyle Mübarek Gece; günahların affı ve kulların temize çıkarılması sebebiyle de Berat Gecesi ve kulların ihsana kavuşmaları nedeniyle de Rahmet Gecesi gibi adlar da verilmiştir. Müslümanlar bu geceyi ibadet ve taatle geçirmenin pek çok sevabı ve feyzi olduğuna inanır. Bu konuda İslam peygamberi HZ. Muhammed'in bir hadisi vardır: "Şaban ayının on beşinci gecesi olduğu zaman, gecesinde ibadete kalkın. Ve o gecenin gündüzünde (kandilden sonraki gün) oruç tutunuz. Çünkü o gece güneş batınca Allah-u Teâlâ o andan fecir oluncaya kadar: 'Benden mağfiret dileyen yok mu, onu mağfiret edeyim. Benden rızık isteyen yok mu, onu rızıklandırayım. (Bir belâ ile) müptelâ olan yok mu, ona kurtuluş vereyim' buyurur."
Ayrıca Berat gecesi, Kur'an-ı Kerim'in Levh-i Mahfûz'dan Dünya semasına toptan indirildiği gecedir. Buna "inzâl" denir. Kadir Gecesi'nde ise Peygamber'e ilk kez ve parça parça indirilmeye başlanmıştır. Buna da "tenzîl" denir." diyerek çeşitli bilgileri ve hadisleri de dinleyici gurubu ile paylaştı.
Mehmet Akar kandil gecesi
kapsamında düzenlenen etkinlikte ayrıca şu bilgileri de gelen
inleyiciler ile paylaştı
Bu gece mahlukatın bir sene içindeki rızıklarına, zengin veya fakir, aziz veya zelil olacaklarına, doğup öleceklerine, ecellerine ve hacıların adetlerine dair Allah tarafından meleklere malumat verileceği beyan olunmaktadır. Berat gecesinin hayırları ve hususiyeti hakkında sahih hadîs-i şerîflerden bir-ikisi şöyledir: "Allah Tealâ, Şaban ayının on beşinci gecesinde -rahmetiyle- dünya semasına iner, orada tecelli eder ve Kelb Kabîlesi'nin koyunlarının tüyleri sayısından daha çok sayıda günahkârı affeder."
Başka bir rivayete göre de Hz. Peygamber: "Şaban'ın ortasındaki geceyi ibadetle ihya ediniz, gündüzünde de oruç tutunuz. Allah Teâlâ o akşam güneşin batmasıyla dünya semasında tecelli eder ve fecir doğana kadar, 'Yok mu benden af isteyen, onu affedeyim. Yok mu benden rızık isteyen, ona rızık vereyim. Yok, mu bir musibete uğrayan, ona afiyet vereyim. Yok mu şöyle, yok mu böyle!' der." buyurmuştur. Bir diğer hadiste ise, Berat Kandili'nde yapılacak duaların geri çevrilmeyeceği müjdesi verilmiştir. Bir kısım âlimlerin, kıblenin Kudüs'teki Mescid-i Aksa'dan Mekke'deki Kabe-i Muazzama yönüne çevrilmesinin Hicret'in ikinci yılında Berat Gecesi'nde vuku bulduğunu kabul etmeleri de geceye ayrı bir önem kazandırmaktadır.
Bazı âlimlere göre; Berat Gecesi, emirlerin Levh-i Mahfuz'dan istinsahına başlanır, kâtip melekler bu geceden, gelecek seneye rastlayan aynı geceye kadar olacak olan olayları yazar ve bu işler, Kadir Gecesi bitirilir. Rızıklarla alâkalı defter Mikail (as)'e; harpler, zelzeleler, saikalar, çöküntülerle ilgili defter Cebrail (as)'e; amellerle alakalı defter, dünya göğünün görevlisi ve yine büyük melek olan İsrafil (as)'e; musibetlere ait nüsha da Azrail (as)'e teslim olunur. Resûlullah (sas): "Allah Tealâ tüm şeyleri Berat Gecesi'nde takdir eder. Kadir gecesi gelince de bu şeyleri sahiplerine teslim eder." buyurmuştur. Berat gecesinde eceller ve rızıklar; Kadir Gecesi'nde ise hayır, bereket ve selametle alâkalı işler takdir edilir. Kadir Gecesi'nde sayesinde dinin güç-kuvvet bulduğu şeylerin takdir edildiği; Berat Gecesi'nde ise o yıl ölecek olanların isimlerinin kaydedilip ölüm meleğinin teslim edildiği de söylenmiştir.
İslâm Alimlerine göre Berat
Gecesi'nin için de beş özellik bulunmaktadır:
1- Her önemli işin bu gecede hikmetli bir şekilde ayrımı ve seçimi yapılır.
2- Bu gece yapılan ibadetin (kılınan namazların, okunan Kur'ân'ların, yapılan dua ve zikirlerin, tevbe ve istiğfarların), gündüzünde tutulan oruçların fazileti çok büyüktür.
3- İlâhî ihsan, feyiz ve bereketle dopdolu bir gecedir.
4- Mağfiret (bağışlanma) gecesidir.
5- Resul-i Ekrem'e şefaat hakkının tamamı (şefaat-ı taamme) bu gece verilmiştir. (13)
Bazı hadis-i Şerifler de ise bu gece her tarafı kaplayan rahmet ve mağfiretten ve ayrıca aşağıdaki kimselerin tövbe etmezlerse affedilmeyecekleri ve Allah'ın rahmet ve sonsuz şefkatinden mahrum bırakılacakları haber verilmektedir.
1- Allah'a ortak koşanlar.
2- Kalpleri düşmanlık hisleriyle dolu olup insanlarla zıtlaşmaktan başka bir şey düşünmeyenler.
3- Müslümanların arasına fitne sokanlar.
4- Akraba bağını koparanlar.
5- Gurur ve kibir sebebiyle elbiselerini yerde sürüyenler.
6- Anne ve babalarına isyanda devam edenler.
7- Devamlı içki içenler.
Şayet, bu kimseler Allah'a tövbe eder ve günahlarından vazgeçerlerse, elbetteki ilahi rahmet onları da saracak ve şu ayetin müjdesi onlara da ulaşacaktır.
Hz. Resulullah bu geceyi nasıl ihya etmiştir?
Hz. Peygamber'in Şaban ayına ve özellikle bu ayın içindeki Berat Gecesi'ne ayrı bir önem vererek onu ihya ettiğine dair diğer rivayetleri göz önüne alan çoğu âlimler; bu geceyi namaz kılarak, Kur'ân okuyarak ve dua ederek geçirmenin çok büyük sevaba vesile olacağını söylemişlerdir.
Hz. Aişe (ra) şöyle anlatmıştır: "Resûlullah (sallallahu aleyhi vesellem) Efendimiz Şaban ayının on beşinci gecesi olan Beraat Gecesi'nde: Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyurdu:
- Bu gece Şaban'ın on beşinci gecesidir. Bu gecede dünya işleri ve kulların amelleri Allah-u Teâla'ya arz olunur. Bu gece Allah'ın Cehennem'den affettiği kimselerin adedi, Benî Kelb Kabîlesi'nin koyunlarının kılları miktarıncadır. (Bu gece rızıklar dağıtılır, bir sene içinde öleceklerin listesi Azrail'e verilir). buyurdu. Ve:
- Sen bu geceyi benim ibâdetle geçirmeme izin verir misin? dedi. Ben:
- Evet, buyurun, dedim.
Resulullah (sav) namaz kılmaya başladı. Fatiha ve küçük bir sûre okuyarak kıyâmını hafif tuttu. Secdesini ise gecenin yarısına kadar uzattı. Sonra ikinci rek'ata kalktı. Birinci rek'attaki kıraat gibi kıraatını hafif ettikten sonra, secdeye vardı. Ve sabaha kadar secdede kaldı. Ben Resulullah'ın o kadar uzun secdede kalmasından ve kendisinden geçmiş görünmesinden, ruhu kabz oldu sanmıştım. Bu endişe ile kendisine yaklaştım. Mûbarek ayaklarına dokununca vefat etmediğini anladım."
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol