Görkemli ile samimi bir söylesi

Edremit Haber Gazetesi köse yazari Derya Düzel, gazetemiz yazari Gündüz Görkemli ile çok samimi bir röportaj gerçeklestirdi. Ödüle doymayan yazar Görkemli, Düzel’in sorularini içtenlikle yanitlarken, okul günlerinden, gazetecelik macerasina kadar birçok seyi okuyucusu ile de paylasmis oldu. Iste bizler de yazarimizin bu çok özel söylesisini sizler için yayinliyoruz;

“O herhangi biri degil, Gündüz Görkemli... Ondan etkilenmemek mümkün degil... Çünkü basli basina bir karizma... Okyanus bakislari derin mi derin bakiyor. Sanki bir sey bilmiyormus da, çok sey sakliyormus gibi... Nefes aldirici ses tonu ve kendinden emin durusu onun tam bir gazeteci oldugunun sinyalini veriyor karsidakine...

O BRT'nin her yil düzenledigi yilin ünlüleri arasinda  2007'nin en iyi köse yazari seçildi. Sordum kendisine nasil basladi bu gazetecilik hayatiniz diye bakin neler söyledi ;

DD: “Degerli Hocam sizin yasamis oldugunuz Istanbul Ortaköy'den kalkip Altinoluk'a yerlestiginizi ve 10 yildir yasaminizi körfezde geçirdiginizi biliyoruz pekala gazetecilik nasil basladi?”

GG: “1964 yilinda açilan bir hikaye yarismasinda 3. olmustum,o zamanlar Lise son sinif ögrencisiydim. Edebiyat ögretmenim simdi Kabatas Lisesi'nde büstü olan Oktay Tuncerdi ve bana "Bu is tam sana göre senden ilkeli bir gazeteci olur" demisti.”

DD: “Sizde ögretmeninizi dinlediniz?!”

GG: “Evet Ögretmen yol gösterir Önce Atayolu Gazetesinde bir seyler yazmaya basladim. 1965'li yillarda Konya'da çikan ünlü bir dergi vardi. Çagri dergisi oraya da yazilar gönderdim. Hatta bana bu derginin Kirklareli temsilciligini verdiler. Iste  benim ilk gazetecilik hayatim böyle basladi.”

DD: “Daha sonra Hocam..?”

GG: “Bilirsin gazeteciler gevezedir. Her seyi anlatirsam sikilmazsin degilmi?”

DD: “Geveze gazeteci iyidir hocam ..”

Yüzünde o kendine özgü, tatli vakur tebessümünü görüyorum yillarin gazetecisinde ve anlatmaya basliyor.

GG: “Lise bittikten sonra Istanbul Ticari Ilimler Akademisi Gazetecilik ve Halkla Iliskiler bölümünden mezun oldum. Stajimi Yeni Istanbul Gazetesinde degerli gazetecilerimizden Ismet Solak 'in yaninda yaptim. Kendisinden engin deneyimler edindim. Halen Olay TV 'de program yapiyor. Okulumu bitirdikten sonra ha buyur deyip sizi ise almiyorlar. Istanbul Harbiye'de o zaman ünlülerin mekani olan "Tfani" adli bir gece kulübü vardi. Rahmetli Abdi Ipekçi ile orada tanistim. Beni Milliyet Gazetesinde ise aldi. Hiç unutmam 250 lira maas verdiler. Geçim sikintisi çekiyordum. Milliyet'te 2 yil çalistim ve isi biraktim. Sonra Hastas Ögretim ve Saglik Kurumlarina girdim.”

“Ipekçi ve Oguzcan’i asla unutamiyorum”

DD: “Gazetecilik zaten maddi kaygilari olan bir meslek dali görev aski öne geçiyor.Sizde de böylemi oldu? Oradan  ne kadar maas aliyordunuz?”

GG: “Hiç sormayin. Arada büyük fark vardi. Bordrom hala saklidir. Aylik gelirim 1.350 Lira olmustu. Meslegimi seviyordum ama geçim  zorluklarina da pek katlanamamistim dogrusu...”

DD: “Hocam siz Ümit Yasarla da çalismistiniz  degimli? Bunu biraz anlatirmisiniz?”

GG: “Evet dogru. Yedek Subayligimi yaptiktan sonra Is Bankasi Parmakkapi Sanat Galerisinde ise basladim. Müdürümüz rahmetli Ümit Yasar Oguzcandi. Neler, neler ögrenmedim ki kendilerinden... Oglunu kaybedince bir duraganlik dönemine girmisti. Adeta agzini biçak açmiyordu. Muhtesem bir insandi. Bir Ipekçiyi, birde Oguzcani asla unutamiyorum.”

DD: “BRT Ödülünü aldiniz. Pekala, bundan öncekileri hakkinda neler söylemek istersiniz ?”

GG: “Dedim ya,ilk ödülümü 1964 yilinda aldim. O Carvantes'in Donkisot adli kitabiydi... 1967 yilinda Sakarya Kültür Cemiyetinden, 1968'de o yillarin Kültür ve Turizm Bakani olan Nihat Kürsat'tan aldigim ödüller var.

DD: “Yazarliginizin disinda baska ugraslariniz varmi?”

GG: “Yillarca spor yaptim. (Bu zaten hemen belli oluyor) Futbol ve Basketbol oynadim. Istanbul bölgesinden Milli Basketbol Hakemi seçilerek Türkiye Liglerinde tam 10 yil hakemlik yaptim. Ayni zaman da baliklar ve bitkiler ugras alanlarim. Bunlari kurutarak epey bir seyler olusturdum. Dostlarim ilginç bulunca çogunu onlara hediye ettim.

“Kiz arkadasim ile dostuz”

DD: “Sevgili Hocam yazarlar için asiri duygusal insanlar denir, bu sizde de böylemi ?”

GG: “Desme beni Derya... Ben çok sik aglarim. Hatta sevinçli günlerde dahi... Ne bileyim iste böyle bir yapim var. Bundan sikayetçi degilim, çünkü göz pinarlarim bosaliyor ve rahatliyorum.”

DD: “Pekala, “dostluk” denince ne düsünüyorsunuz?”

GG: “Ha bak bu saglam bir soru. Viyana'da yasayan gazeteci bir bayan arkadasim var, adi Ildiko. Her yaz bana gelir. Zaman zaman ben de Macaristan'a gidiyorum. Öylesine bir dostuz ki anlatamam. Oldukça sik görüsüyoruz, daha dün telefon etti. "Türkiye'de neler oluyor?" deyince, inanirmisin anlatmakta zorlandim.

DD; “Hocam son olarak ne söylemek istersiniz?”

GG: “Iste Gündüz Görkemli bu. Güzel seyler sordun, sanirim hos bir sohbet oldu. Anladigim ve izledigim kadariyla gazetecilik meslegine gönül vermis birisin. Ne diliyorum biliyor musun? Insallah mesleginizde doruga ulasirsiniz. Bu beni öylesine gururlandirir ki anlatamam..

DD: “Insallah hocam agzinizdan olur. Bu güzel sohbet için ben tesekkür ederim.”

Yorum Yazın

Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol