Kırklareli Kent Konseyi Çevre Meclisi Başkanı ve Trakya Platformu yönetim kurulu üyesi Göksal Çidem, Kırklareli’nin içme suyunun Armağan Barajı’ndan gelmesiyle birlikte Kırklareli’de dünya
standartlarında bir su içileceğini belirtti.
Kırklareli’de güncel çevre sorunları üzerine önemli açıklamalarda bulunan Göksal Çidem, su kaynaklarına daha çok sahip çıkmamız gerektiğini belirtti.
Çidem açıklamada “Istrancaların önemini her konuşmamızda vurgulamamız gerekiyor. Meselemiz su olduğunda da Istırancalar çok önemli.
Istrancalar aynı zamanda tüm Trakya’nın su kaynağı. Neredeyse tüm Ergene Havzası Istrancalardan beslenir. Yani Ergene de Istrancalardan doğar. Istrancalara sadece orman gibi bakmaz çok yanlış. Dünyada her dakikada yaklaşık 7 kişi temiz suya ulaşamadığı için hayatını kaybediyor. Yani biz bu söyleşiyi yaparken 40 insan belki 50 insan temiz suya ulaşamadığı için hayatını kaybedecek. Türkiye de su zengini bir ülke değil aslında su fakiri bir ülke. Ama bizim Istrancalardaki suların kuzeye akanları 90’lı yıllarda bakanlar kurulu kararıyla İSKİ’ye devredildi. Sadece güneye akan yani Ergeneye akan kısmından biz faydalanmaya çalışıyoruz.
Şehirde bakarsak şimdi biz nasıl bir su içeceğiz diye, ya da içiyoruz diye; şuanda çeşmeden akan sular herkesin bildiği gibi çok sağlıklı değil. Yani içme olarak çok sağlıklı olmasa da onun dışında bütün ihtiyaçlar için uygun. Gelecekte Armağan Barajı’ndan gelecek olan su aynı zamanda içme suyumuz da olacak. Bu su hem kendi cazibesi ile gelecek yani elektrikli pompalara yüklü miktarda masraf harcanmayacak. Normalde 2017’de tamamlanacaktı proje ama herhalde bürokratik sebeplerden dolayı ihaleyi alan şirket bıraktı ve tekrar ihaleye gidildi. Yani özetlemek gerekirse süreç uzadı. Yakın zamanda suyumuzu Armağan Barajından temin edeceğimiz için, Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsüyle bir çalışma yürüttük. Armağan Barajına akan kaynaklardan yaz ve kış numuneler alındı. Kimyasal analizleri yapıldı. Bu kimyasal analizler sonucunda da Avrupa Birliği Su Çerçeve Direktiflerine göre Armağan Baraj Suları çok yüksek statüde. Suyun mevcut durumunu gelecek kuşaklar için bırakabilirsek, yani koruyabilirsek bu bizim gelecek nesillere bıraktığımız en büyük miras olacak. Bu su kaynağının korunması için Armağan Baraj Havzasında ve onu besleyen kaynaklar üzerinde madencilik ve enerji santral faaliyetleri yapılmaması gerekiyor. Biz Trakya Platformu olarak bu su havzasının korunması için gerekli davaları açtık. Bunun içinde Dereköy Altın Madeni, Geçitağzı Altın ve Gümüş Madeni ve Dereköy Mermer de var. Hala daha burada yürütülecek bu tip faaliyetlere karşı gerek bilimsel gerek hukuki gerekçelerle davalar açıyoruz. Tek amacımız geleceğe yaşanabilir bir dünya bırakabilmek. Gelecek nesillere içecek temiz bir su ve nefes alacak temiz bir hava bırakabilmek. Bu konuda “ama”, “fakat” gibi bir gerekçe kabul edilemez. Eklememizde yarar var Armağan Barajından su getirilmesi baraja zarar vermeyecek. Armağan Barajı devamlı beslenen bir baraj. Çok fazla akar özelliği taşıyan kaynağı var Armağan Barajının. Koruduğumuz sürece de herhangi bir bozulma olmayacak.
Çünkü ne açıdan bakarsak bakalım bu alanlara olan saldırının bir geçerliliği yok. Yani insanlığa aykırı, kültürümüze aykırı, Osmanlıya da aykırı, İslam dinine de aykırı. Bugün Ergene’nin bu hale gelmesine kim izin verdiyse bugün ona kızıyoruz. Biz de eğer bu kaynaklarımızı koruyamazsak gelecek olan nesiller bizlere çok kızacak” cümlelerini kullandı.
Göksal Çidem ayrıca su kalitesine ilişkin raporun sonuç bölümünü gösterdi.
Doç. Dr Füsun Ekmekyapar’ın danışmanlığında Ahmet Serhat Akar tarafından hazırlanan tez’in “sonuç ve öneriler” kısmında şu cümleler yer aldı:
“Baraj suları analiz edilen kriterler açısından, Su Kirliliği Kontrol Yönetmeliği ve İnsani Tüketim amaçlı Sular Yönetmeliği’ne ve uluslar arası standartlara göre içme suyu olarak kullanımında herhangi bir risk teşkil etmemekle birlikte ilerleyen zaman içerisinde Kırklareli İli’ne içme suyu sağlaması planlandığından barajda su kalitesi düzenli olarak izlenmelidir. Trakya Alt Bölgesi ve Ergene Havzası’nda mevcut olan Endüstriye ilave olarak ÇED gerekli/gerekli değil onayı almış işletmeklerin ve özellikle maden Endüstrilerinin bölgedeki su kaynaklarının miktar ve kalitesi üzerine ilerleyen zaman içerisinde olası etkileri yapılacak izlemeleri zorunlu kılmaktadır.
Avrupa Birliği’ne üye ülkelerde Su Çerçeve Direktifi doğrultusunda yüzeysel suların ekolojik olarak da “iyi durum”a getirilmesi hedeflenmekte. Bu nedenle nehir, baraj, göl ve göletlerde yapılacak izleme çalışmaları üzerinde önemle durulmaktadır. Su Çerçeve Direktifi’ne göre Armağanköy Baraj suları analiz edilen parametreler bakımından mevcut durumda; “çok iyi statülü su” durumundadır. Ancak suyun mevcut durumu, gelecek kuşakların içme suyu ihtiyacı için özenle korunmalıdır.”
Bu Habere Henüz Yorum Yapılmadı. İlk Sen Ol